Gazze’de okul kırımı

Lale Akarun
Gazze’de okul kırımı

Gazze şeridinin eğitim altyapısının %80’i yok edildi, 5,479 öğrenci, 261 öğretmen ve 95 üniversite öğretim üyesi 3 rektör öldürüldü. 6 üniversiteden beşinin binaları kısmen ya da tamamen yok edildi.

Dokuz ayı geçkin, Gazze şeridinde olup bitenleri dehşet içinde izliyoruz. Çok dengesiz bir savaş yaşanıyor; bir tarafta dünyanın en kuvvetli ordularından birisi; diğer tarafta siviller ile aynı küçük toprak parçasında bir gerilla ordusu. Sonuç, onbinlerce Filistinli çocuk, kadın, sivil ölümü, yüzbin- lerce yaralı; sivil altyapının tamamen imhası, kıtlıkla savaşan milyonlar.

Bütün bunları çaresizce seyrediyor, ama hiçbir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda, iki başarılı öğrencimiz, iki kadın mühendis, Filistin’de olup bitenleri konuşmak, bu konuda farkındalık yaratmak üzere bir toplantı düzenledi. Öğrencilerimizden birisi, işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinden, diğeri Gazze şeridinin en büyük şehri Gazze’den. İşgal onları ayırmış durumda. Bölünmüş bir toprak, ayrı yönetimler, çok farklı yoksunluk şartları. Ancak eziyet aynı. Bu olumsuz şartlara rağmen başarıyla okumuşlar; Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitimlerine devam ediyorlar. Öğrencilerimizin başarısı beni şaşırtmadı; çünkü Filistinliler, eğitime önem veren bir halk. Toprakları ellerinden alındığı için en önemli kaynakları, eğitimli insan kaynağı. Batı Şeria’da olduğu gibi Gazze şeridinde de çok sayıda üniversite varmış. Ben de bu üniversiteler hakkında bilgi edinip yok edilen bu eğitim altyapısı hakkında yazmaya karar verdim.


Nisan ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları örgütünden bir grup uzman, Gazze’de okul kırımı (scholasticide) yaşandığına dair kanaatlerini paylaştılar. Yazıda, Gazze şeridinin eğitim altyapısının %80’inin yok edildiğine, 5,479 öğrenci, 261 öğretmen ve 95 üniversite öğretim üyesinin öldürüldüğüne, çok sayıda eğitimcinin yaralandığı ve evsiz kaldığına, 200’den çok okul ve üniversite binasının tamamen yok edildiğine, diğerlerinin ya İsrail ordusu tarafından kullanıldığına ya da evlerinden sürülmüş insanlar için barınağa dönüştürüldüğüne dikkat çekiliyor ve bunun, hedefli bir saldırı, yani bir okul kırımı olduğu not ediliyor.

Son bir senedir, 625,000 öğrencinin eğitim imkanları ellerinden alınmış durumda. Yüzölçümü 363 kilometrekare olan Gazze şeridinde geçen yaz 2,3 milyon insan yaşıyormuş. Bunu gözümüzde canlandıralım: Yaklaşık yüzölçümü Yalova ilinin yarısı kadar olan bir yerde, Adana’nın nüfusu kadar insan. Ancak Filistin’in nüfusu hızla artan bir nüfus; dolayısıyla yaklaşık yarım milyonu çocuk ve eğitim çağında. Eğitime önem veren bir halk olduklarından, Gazze şeridinde pek çok okul ve üniversite varmış. Şimdi bu altyapının sistemli olarak yok edilmesi, savaş bitse de, Gazzeli çocuk ve gençlerin gelecek umutlarını ellerinden alacak bir kötülük; onun için soykırım gibi, buna da okul kırımı denmesi yerinde.

Gazze şeridindeki üniversite eğitimine destek olmak üzere kurulmuş Filistin için Bilim insanları** (S4P) adlı kuruluşun raporunda, Gazze şeridindeki altı üniversiteden beşinin binalarının kısmen ya da tamamen yok edildiğini, üç rektörün, 95 öğretim üyesinin öldürüldüğünü, 88.000 üniversite öğrencisinin eğitim imkanlarını kaybettiğini söylüyor. S4P, ilk olarak 2015 yılında fizikçiler tarafından kurulmuş; ancak başka bilim dallarına da yayılmış. S4P, Gazze’deki üniversite öğrencilerinin eğitimlerine devam edebilmesini amaçlıyor; bunun için uzaktan eğitimler düzenliyor, öğrencilere burslar, stajlar ayarlıyor, onlara yurtdışında eğitimlerine devam etme imkanları sağlıyor.

Türkiye’de ise, Milli Eğitim Bakanlığı, tedavi için Türkiye’ye getirilen Filistinliler'e yönelik Türkçe kursları düzenliyor. Ayrıca, Türk üniversitelerinde eğitimlerine devam eden lisans veya lisansüstü öğrencilerine yönelik burslar var. Ancak, doğrudan, Gazze’deki eğitim kurumlarına ve öğrencilere destek için bir girişimden en azından benim haberim yok. Belki öğrencilerimizle birlikte biz de böyle bir girişimin parçası olup, Filistinliler'in eğitim kurumlarını yeniden inşa etmelerine katkıda bulunabiliriz.

Lale Akarun

*Bu yazı, HBT Dergi 428. sayıda yayınlanmıştır.

Lale Akarun