Şirketinizin Dijital Dönüşümüne kim liderlik ediyor?

Lale Akarun
Şirketinizin Dijital Dönüşümüne kim liderlik ediyor?

Şaka şöyle: “Şirketinizin Dijital Dönüşümüne kim liderlik ediyor?” Cevap: Koronavirüs. Dijital dönüşüm, geçen senenin konusuydu; COVID-19 pandemisi ile tüm gündem, tüm yaşam değişti. Ancak 2020, dijital dönüşümün hız kazandığı yıl olarak hatırlanacak.

Dijital teknolojiler çok uzun zamandır hazır ama yaşamımıza girmesi ancak insan davranışının değişmesi ile oluyor. İnsan davranışını değiştirmek için yaşamsal tehditler çok etkili oluyor. İnternet gazeteciliğini ele alalım: 20 senedir bu teknoloji hayatta; ama en büyük zevkiniz kahvaltı masasında basılı gazeteyi okumak, ya da gece yatmadan önce bulmacasını çözmekse, dijitale geçmiyorsunuz... Bu haftaya kadar öyle düşünüyordum. Eve dışarıdan gelen malzemelere şüpheli gözle bakıp kolonya ile silmeye başlayınca, aniden dijitale geçiverdik.

Bir zamandır var olan teknolojiler birden hayatımızın merkezine oturdu. Sosyal etkileşim çoğu insan için vazgeçilmez olduğundan uzaktan eğitim ikincil, tercih edilmeyen bir yöntem olarak görülüyordu. COVID-19 tehdidi altında, evlere kapanınca, birden uzaktan eğitim tek seçenek oldu. Üniversite öğretim üyeleri birden bire yeni araçlar öğrendiler, kullanmaya başladılar. Evden çalışabilen herkes sanal dünyaya taşındı. Uzaktan sosyalleşme yaygınlaştı.


İleride muhtemelen 2020 dijital dönüşümün yeni bir hız kazandığı yıl olarak hatırlanacak.

COVID-19 pandemisi geçtikten sonra bizi neler bekliyor? Pek çok düşünür, çok büyük değişiklikler olacağını söylüyor. Bu krizden en çok etkilenen üretim sektörü olacak: Küresel tedarik zincirlerini sadece birkaç aylık bir kesinti değil, temel değişiklikler bekliyor. Gelecekte küresel tedarik zincirlerinden yurt içine dayanan tedarik zincirlerine geçiş bekleniyor. Gazetelerde İtalya’da ventilasyon makinası yedek parçalarının temin zorluğu karşısında yerel üreticilerin hastanelerde yedek parçaları eklemeli üretim ile ürettiğini okuduk: Muhtemelen gelecekte iş modelleri buna göre değişecek. Gıdada, kritik teknolojilerde yerel tedarik zincirleri önem kazanacak.

Bu salgında özellikle hasta insanlarla temas, büyük risk. Yüksek riskli işlerde robot kullanımının artması bekleniyor. Sterilizasyon robotları, hasta bakım robotları yaygınlaşacak. Marketlerde insansız kasalara talep artacak; lojistik sektöründe teması azaltıcı teknolojiler ortaya çıkacak.

Dijital dönüşümün iş kaybına yol açmasından korkuluyor; bunun etkileri zamana yayılarak işgücünün yüksek teknolojileri kullanabilecek şekilde dönüştürülmesi hedefleniyordu. Bu ekonomik kriz, muhtemelen bunu hızlandıracak. Bu dönemde şirketler küçülecek, bundan kaçış görünmüyor. Ancak şimdiye kadarki büyük resesyonlar, sonrasında büyümeyi getirmiş. Bu sefer büyümenin yeni dijital teknolojilere yatırımla olması bekleniyor. İşgücünün da buna uyarak dönüştürülmesi planlanmalı.

Ne yapılabilir?

Bütün bu değişiklikleri bilerek, riskleri ve fırsatları görerek ne yapılabilir? Öncelikle bu dönemin muhtemelen birkaç yıl süreceğini, yaşam biçimimizin kalıcı olarak değişeceğini görmek lazım. Buna göre altyapıyı, eğitimi, yatırımları yönlendirmek, bu krizi en az zararla atlatmamızı sağlayabilir.

Birkaç ayı kapsayan kısa vadede sağlığın korunmasına, kayıpların azaltılmasına yönelik tedbirler alınmalı; bunlara kısa dönemli sokağa çıkma kısıtlamaları dahil.

Ancak yaz ayları ve sonrasına yönelik tedbirler de düşünülmeli: Bu dönemler, şirketler için dönüşüme hazırlanma dönemleri olmalı.

Uzun vadede dünya nasıl dönüşecek?

Bu dönüşüme ayak uydurmak için nasıl bir yatırım gerekiyor?

Bu dönüşüme hazırlık için nasıl projeler geliştirilmeli, ne eğitimler yapılmalı?

Üretim kapasitesinin düşeceği bu orta vadeli 1-2 seneyi, bu eğitimlerle geçirmek, iyi bir yatırım olabilir. Devlet, bu eğitimleri düzenleyerek ve katılanların maaşlarını üstlenerek, hem dijital dönüşüme katkıda bulunabilir hem de işsizliği sınırlandırabilir.

Unutmamak lazım: Uzun vadede en iyi yatırım, insana yatırımdır.

Lale Akarun


*Bu yazı HBT'nin 213. sayısında yayınlanmıştır.

Lale Akarun