Yaşadığımız terör ve bunalım zamanlarında, beyindeki korku merkezi ile daha tutucu eğilimler ve tercihler arasında ilişki güçleniyor, korkunun etki alanı genişliyor, fantezilerimizle büyüyerek dogmalar haline geliyor. Ve ikincil temel davranış: Korkular ‘güvenlik’ çözümlerini öne çıkarıyor. Nasıl bir toplum olduk ve nereye sürükleniyoruz? Terörün ve yarattığı korkunun nasıl bir mekanizmayı çalıştı...
Derin bir bunalım çağında yaşıyoruz. Hayır, sadece ülkemizdeki terörü ile yaşattığı dehşeti ve siyasetin çıkmazlarını kastederek söylemiyoruz bunu. Terörün adeta egemenliği tüm toplumları belirli derecelerde etkiliyor, esir alıyor. Bunun adına, korku da diyebilirsiniz. Bir bunalım çağı. 21. yüzyıl yeni doğumlara gebe mi? Evet, bu sarsıntıdan yeni ve daha insani şeylerin çıkması zorunlu, yoksa bugü...