Zamana karşı yarış: 5 yıllık acil kurtarma planı

Editör ne diyor?

Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden neredeyse 1,5 ay geçti. Bile bile gelen deprem ihmalkarlığı, denetimsizliği ve rant üzerine kurulu sistemin yıkıcılığını tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Acılar hala dipdiri ve çok büyük. Doğu illerimizde yaşanan depremler fay hatlarının üzerinde olan Türkiye’nin bu gerçeğe artık kesinlikle farkı bakmasının, ötelememesinin ve bilimsel yaklaşmasının ne denli önemli olduğunu ortaya koydu. Önümüzde olacağı kesin ama zamanı belli olmayan İstanbul depremi var. Ülke nüfusunun dörtte birinin yığıldığı bu mega kentte yaşanabilecekleri hayal etmek bile ürkütücü.

HBT bilim yayıncılığı ile deprem konusunda görevini yerine getiriyor:

3 yetkin isim Prof. Derin Orhon, Prof. Naci Görür ve Prof. Seval Sözen Herkese Bilim Teknoloji dergisi için haftalardır depremi bilim gözlüğü ile irdeliyor ve önerilerini sıralıyorlar. Bu hafta da çok önemli bir çalışma yaptılar ve İstanbul’un deprem anatomisini ortaya koydular. İşte geçen on yıllarda yapılanlar ve yapılmayanlar. Zamana karşı bir yarış söz konusu ve bilim bakın 5 yıllık acil kurtarma planı ile hepimize neler diyor?


Müfit Akyos, “Yabancı afet yardım ekiplerinin kurdukları çadırlı merkezleri mahcubiyetten kızgınlığa uzanan duygular içinde dikkatle izledim” diyerek deprem gözlemlerini aktarıyor. Ergun Akleman bilim tarihini karikatürize ettiği çizgileri ile artık yeniden aramızda...

‘Dünya 20. yüzyılda savaş ve şiddet içinde yaşadı. 40 yaşını geçenler dünyayı şiddet bağlamında algılarlar. Politik söylem şiddet içeriyor. Aklını yitiren dünyada güncel haber cinayetler, nefret ve kin söylemidir. Bu ortamda demokrasi sözcüğü içeriksiz bir çiklet sakızıdır. İnsanlığın görsel belleği vahşetle dolu. Birbirlerini kurşunlayan, bıçaklayan, döven, işkence yapan insanlar...’ Doğan Kuban'ın ‘Gençlik Hazinesinin Barış ve Hoşgörü Çağrısı” başlıklı eski yazısı ibretlik derslerle dolu.

Metaverse öldü mü? Facebook’un metaverse macerasına son verdiği ve odağını yapay zekayı koyduğu söyleniyor. Tanol Türkoğlu ‘Dijital (Z)atlılar Dijüsküdar’ı geçerken…’ yazısında bu konuyu ile alırken, Enver Kumbasar yapay zekanın hukuk alanında kullanımı üzerine yazdı.

En kullanışlı silah: Korku ile yönetmek

Dünyada şimdilerde korku kültürü baskın durumda. Yazılı medya, sosyal medya, filmler, diziler, reklamlar, okullarda eğitim sistemleri, işyerlerinde yönetim stratejileri, siyasal rejimler bu korku atmosferini sürekli besliyor. Peki korkunun yaşantımızda bir engel oluşturmasını nasıl engelleyebiliriz? Reyhan Oksay, Prof. Dr. Emre Erdoğan’a sorularını yöneltti.

Tınaz Titiz, ‘Korkmama Özgürlüğü”nü sorguladığı yazısında “Korkmama özgürlüğü aslında ne kadar önemli. ABD kurucu ilkelerinin içine girecek kadar niçin önemsendiğini ve de bizim halâ bu gerçeği fark etmeden nasıl yaşadığımızı sorguluyorum” diyor.

Erken emeklilik bilişsel çöküşü hızlandırıyor

Erken emeklilik güzel ama... İşin bir de ‘ama’sı var, çünkü yapılan araştırmalar bilişsel çöküşü hızlandırabildiğini gösteriyor.

Ünlü Keops piramidinde gizemli bir mekan keşfedildi. Dünyanın 7 harikasından biri olan Keops’ta bulunan bu mekana, 4500 yıldan bu yana ayak basılmadığı anlaşıldı. Nilgün Özbaşaran Dede derledi.

Mustafa Çetiner’in yazısı 14 Mart Tıp Bayramı üzerine. Çetiner ‘Ülkemizin yakaladığı yeni umutlar ve Cumhuriyetimizin 100. yılının coşkusuyla bu yıl 14 Mart Tıp Bayramı daha bir bayram havasında geçecek diye bekliyorum’ diyor.

Hava kirliliği böbrekler için de zararlı…

Dünyada yılda üç milyondan fazla kişinin ölümü hava kirliliğine bağlı. Hava kirliliği ile böbrek hastalıkları arasındaki ilişkiyi gösteren araştırmaların sayısı artıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Sema Tülay Köz “Böbrek hastalıkları riskini azaltmak için de temiz bir hava mücadelesi vermeliyiz’ diye yazıyor.

Yerbilim-Gökbilim - 2 önemli keşif: Biri ayaklarımızın altındaki Dünya. Yaşadığımız gezegen. Diğeri gözümüzü diktiğimiz gökyüzü. Evrenin sonsuzluğu içinde yeni keşifler... Bilim insanları her ikisinde de şaşırtıcı bulgularla karşılaşıyorlar. İşten bunlardan ikisi... Dünya’nın içinde yeni bir tabaka bulunmuş olabilir. Ve gökbilimcilerin keşfettiği mevcut teorilere meydan okuyan ‘yasak gezegen’. Batuhan Sarıcan derledi.

Kültür Üniversitesi’nden Özge Özkök Şişman dijital reklamcılıkta sesli kültürün nasıl yükselişe geçtiğini ve podcast reklamcılığını anlattı.

Derimiz neden kırışıyor?

Kırışıklıkların bir suçlusu da deri mikrobiyomumuz mu? Derimiz yirmili yaşların ortalarından başlayarak yavaş yavaş esnekliğini ve dolgunluğunu yitirmeye başlar. Bunun nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak yeni bir araştırma, yüzümüzde barınan mikroorganizmaların bu süreçle bir bağlantısı olabileceğine işaret ediyor. Rita Urgan derledi.

İkinci bir kediyi sahiplenirken nelere dikkat etmeli? Kediler, özellikle yetişkin olduklarında diğer kedilerle yeni ilişkiler kurmakta zorlanabileceğinden, kedileriniz arasında yakın bir arkadaşlık hiçbir zaman olmayabilir. Peki neler yapmalısınız? Hayvanlar Dünyası’nda.

Geleceğin süper besini: Mikro algler. Alglerin gıda potansiyeli yıllardır biliniyor. İklim değişikliği, ormansızlaşma ve artan dünya nüfusuyla birlikte protein üretimini daha verimli hale getirmenin yollarını arayan bilim gözünü alglere dikti. Peki neler yapılıyor? Murat Altaş’ın hazırladığı Bilim ve Beslenme’de.

Rüzgar niye eser? Meraklı Çocuk sordu, Mercan Bursalı yanıtladı. Saç stres yüzünden beyazlar mı? Meraklının Köşesi’nde..

Alzheimer için yeni umut mu? Mars’da neden şimdiye kadar yaşam bulunamadı? Tuvalet kağıtlarındaki tehlike nedir? 3D ile yapay kemik basılabilir mi? Araştırma Gündemi’nde...

***

Elimizden geldiği kadar haftalık ilginç bilim haberlerini, yorumlarını, fotoğraflarını, tabii ki depremi, bulmacası ve karikatürleriyle bir kültürel zenginlik sunuyoruz size. Ülkemizde tek, dünyada da böyle haftalık bir dergi sayılı. Satışını 500-1000 artırırsak, maddi bakımdan zorlanmayacağız, ekside kalınca ya ne yapalım demeyeceğiz, geliri giderine denk hatta bir basamak üzerine çıkartacağız ve daha rahat edeceğiz.

Çevrenize önerin, bilgi temelli şirketlerimiz toplum alımlarla çalışanlarının dünyayı gerçek boyutuyla kavramasına yardımcı olabilirler. Niye olmasın...

Sevgiyle ve bilimde kalın.