Belalar ve kötülüklerle nasıl yaşayacağız?

Editör ne diyor?

Dünyanın, milletlerin ve haliyle ülkemizin başından bela eksik değil, hem güncel belalar (en son bizdeki deprem ve Çin’den dünyaya yayılan koronavirüs salgını gibi) hem de devler arasında büyük silahlanma yarışının şimdi tırmandığı hipersonik savaş olasılığı...

Güncel iki konudan başlarsak, daha yakın ve acısı içimizi yakan deprem, ülkemizde ağır can ve mal kaybına neden oluyor her zaman. Elazığ depremi için ancak şunu söyleyebiliriz, iyi ki depremin büyüklüğü 6,8’de kaldı. Bir veya iki rakam daha yukarıda gerçekleşseydi (6,9 veya 7), kuşkunuz olmasın hem insan sayısı hem hem yıkılan bina sayısı geometrik olarak katlanarak artardı.

Depremlerin bize, topluma ve siyasete öğretemediği tek şey var: Binalar mutlaka en sağlam biçimde yapılmak zorunda. Depremin zarar vereceği, yıkacağı kesin olan ev tipleri öncelikle hemen yıkılmalı ve yeniden inşa edilmeli. Fakat ülkemizde bilimin yol göstericiliğine kulak veren bugüne kadar herhangi bir iktidar tipi biliyor musunuz?


Koronavirüs salgınına gelince, üçüncü sayfamızda, eldeki tüm bilgileri derleyip toparladık... Şunu da belirtelim: Bilinmezliğin olduğu her olayda derhal komplo teorileri ortalığı kaplar. Bu aşağılık teoriler ciddi hiç bir yayında yer bulamaz ama sosyal medyayı en kullanışlı alan olarak kullanır ve sanki dünyadan çok önemli şeyler saklanıyor diye, okur bulur, panik havasını kullanır.

Bundan en çok bilim okur yazarlığı az olan ülkeler etkilenir. Ülkemiz bunlardan biridir. En entelektüeller bile bu komplolara iltifat gösterir, çünkü bizde entelektüelliğin bilimsel altyapısı zayıftır. HBT’nin onbinlerce satmamasının nedeni de budur. Bilim altyapısız entelektüellik olmaz.

Hipersonik savaş

Son yıllarda hipersonik silah yarışı büyük ivme kazandı. Balistik füzeler, ramjet adı verilen aero-termodinamik jet motorları... Amaç rakiplerin savunma sistemlerine yakalanmayacak, ve büyük hızlarda manevra yapabilme yeteneğine sahip silahlar ve hava taşıtları geliştirmek. Tabii Çin, Rusya ve ABD başı çekiyor.

Peki bunlar ne anlama geliyor? Yeni bir “Dehşet dengesi’ mi? Yoksa büyük bir savaş tehlikesi mi? Hangi ülke ne yapıyor? Bu konudaki gelişmeleri kapağa taşıdık. İçinde bulunduğumuz kaygan küresel zeminde kim nerede duruyor biraz anlamak istedik. Reyhan Oksay’ın kaleminden okuyun.

Yerküre şu aralar hayli hareketli. Depremlerin yanı sıra volkanik hareketlilik de kaygı yaratıyor. Filipinler’de volkanik Taal adasındaki volkanik hareketliliğin büyük volkanik patlamalarla sürmesinden korkuluyor.

Kuban’dan çağrı

Doğan Kuban hoca “Tüm vatanseverler ülkenin yakın geleceğini acilen çözüme kavuşturmak üzere düşünmek zorundalar. Günümüzde eşitsizlik derinleşmiş durumda. Dünya tarihi de bu olguyu toplumun temel çekişmesi olarak anlatıyor. Bu, insanın doğal bencilliğinin bir sonucudur. Nüfus artıkça bu kavga daha da büyüyebilir. Acaba insanoğlu sıcaktan kavrulmadan, bencilliğinden vazgeçecek mi?  Bence hayır” diyerek bugünkü hali sorguluyor.

Artırılmış İnsan, Hiper Otomasyon, İşlemsel Blok Zinciri, Güçlendirilmiş Sınır Bilişim, Dağıtık Yapılı Bulut Bilişim, Özerk Nesneler... Şu sıraladıklarımız çok yabancı geliyor değil mi? Hazırlayın kendinizi zira önümüzdeki 10 yıl içinde şu saydığımız bilişim teknolojileri ile dijital dünyamız yeniden alt üst olacak. Erdal Musoğlu’nun kaleminden...

Müfit Akyos da “Bilimin Bütünselliği” başlıklı yazısında insanın kendi yarattığı sorunların çözümünü bilim ve teknolojide aradığını ancak sorunların sadece fen bilimleri ile çözülmesinin mümkün olmadığını sosyal bilimlerle bir bütünsellik içinde ilerlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Mustafa Çetiner, 200’ncü sayımızla ilgili yazdı. Cumhuriyet Bilim Teknoloji’de başlayan büyük serüveni anlatıyor. Tanol Türkoğlu, Dijital Adem’in Yaratılışı başlığı altında soruyor: İnsanlaşan makine ile makineleşen insan, 30 yıl sonra karşı karşıya gelip yeni bir yaratılışın öncülüğünü yapabilir mi?

Bilgisayarla Yaratılmış Görüntü kısaca CGI teknolojisi artık film endüstrisinin içinde. Onlarca yıl önce hayatını kaybetmiş ünlü aktörleri yeni çekilen filmlerde görmeye başladık. Örneğin James Dean, Audrey Hepburn... Bu teknoloji nedir? Sayfalarımızda..

İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi’nde Dr. Hasan Bakır giderek yaygınlaşan Bitcoin üzerine yazdı. BAU Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora, 40 yılı aşkın hekimlik hekimlik yaşamının bazı özelliklerini yazmaya başladı. İlgiyle okuyacaksınız.

Tınaz Titiz sorunların çözümünde karşılaştığımız tıkanıklıkları, direnç noktalarına aşmanın yollarını yazdı 8 maddede.. Bilim ve Beslenme sayfamızda bu hafta antioksidan deposu Pancar var. Kadınların kalp damarlarının erkeklerden daha erken yaşlandığı; ısınan deniz suyunun martıları nasıl öldürdüğü, Neandertal insanının Akdeniz’de istiridye topladığı... Araştırma Gündemi'nde..

Hayvanlar Dünyası sayfamızda bu hafta yok olma noktasında olan bir gergedan türünü kurtarma çabalarını okuyacaksınız. Bir de balinaların kimi zaman karaya vurmalarının nedenini...

HBT, bilim okuryazarlığının haftalık güncesi.. Okuyacağız, yayacağız.. Geleceğimizi kuracağız..

Sevgi ve dostlukla ve bilimde kalın.