HerkeseBilimTeknoloji platformu şüphesiz günlük siyasi konularla ilgili değil ve olmayacak. Biz gündeme bilimi, araştırmayı, teknolojiyi, merakı, kaliteli eğitimi ve üretimi oturtmak ve bu konuyu sürekli gündemin merkezinde tutmak için varız ve tüm ülkenin ve tüm siyasetin bu konuları içselleştirmesini isteriz. Fakat bilim ve özgürlüklerin de birbiriyle çok yakın ilişkisini de göz ardı edemeyiz. Hele hele dünyanın en ünlü bir bilim dergisi, Nature, ülkemizle ilgili Kalemin Gücü başlığıyla bir editoryal yorum yazıyorsa bizim de gündemimize oturur.
Nature dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı muhalif akademisyenleri terörist diye damgalamasından yola çıkarak, büyük tartışma konusu yaratan barış bildirisini anımsatıyor: “Pek çok bilim insanı ve akademisyenin imza metnine dair çekinceleri var… metnin sorunlu bir çatışmacı dil tutturduğunu ve entelektüel açıdan dürüst olmadığını düşünüyor. Ancak bu isimler buna rağmen imzacıların ifade özgürlüğünü cesurca savunmaktan geri kalmadılar.” Ve “Bilim insanları birleşerek, Türkiye'de ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına engel olmalı” diyor.
Bilim, özgürlük ister, dile getirilen görüşleri benimsemeniz bile, eğer doğrudan teröre bir çağrı yoksa, “Milletvekili olması, akademisyen olması, yazar, gazeteci olması o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez,” biçimindeki en üst makamdan konuya yaklaşımların, ülkede bilimsel üretim ortamını da tamamen olumsuz etkileyeceği de tartışma götürmez. Siyasetin bilim ve düşünce üzerindeki baskısı, yaratıcı bilimi ve düşünceyi ortadan kaldırır.
Nature’ın orjiinal yazısının adresi ve Bilim Akademisi’nin sitesindeki çevirisi:
www.nature.com/news/power-of-the-pen-1.19618
http://bilimakademisi.org/turkiyede-ifade-ozgurlugu-nature-dergisine-konu-oldu/
