HBT zihinleri havalandırıyor, gözleri keskinleştiriyor: 100. sayı

Editör ne diyor?

HBT’yi yayımlarken ülkede yaratmak istediğimiz etkiyi Taylan Erten çok güzel dile getirmiş: “Herkese Bilim Teknoloji (HBT) dergisini okur musunuz, bilmiyorum... Zihinleri havalandıran, göz merceklerini şeffaflaştıran, algı sinir uçlarını keskinleştiren haber, yazı ve analizleriyle okuyanı bambaşka bir dünyaya, evrenin derinliklerine götürür...” Yazıya 22. sayfamızda yer verdik.

Türkiye’nin gündemine, bilim, kültür, teknoloji üretimi konularını; eleştirel aklı, dünyada toplumu, iş hayatını ve sanayiyi dönüştüren devrimleri sokmaya çalışıyoruz. İhtiyacımız olanı, geleceği, büyük dönüşümleri...

Siyaset gündeminde çok az yer tutan bu konulara insanlarımızın ilgisini çekmek, pastadaki payı artırmaya çalışmak, zor iş biliyoruz. Fakat, toplumda yeni pencereler açabilmeliyiz. Yoksa bu kısırdöngüde kalacak ve açmazlardan kurtulamayacağız.


Çoğalarak var olabiliriz

Hep birlikte ve çoğalarak var olabiliriz. Bu çabamıza, HBT’yi önererek, satın alınmasını sağlayarak, dijital veya basılı dergi aboneliği yaparak katkıda bulunabilirsiniz.

Özellikle dünyada olan bitenleri izlemeye açık olması gereken kurum ve şirketlerin yönetim kademelerinde dergimiz okunmalıdır diye düşünüyoruz. Her hafta masalarının üzerinde HBT’yi neden bulmasınlar? Birçok şirketimiz ve gözde kurumumuz bunu bizden önce akıl ettiler ve pek çoğu yıllık toplu abone oldular. Hepsine teşekkür.

1 Nisan’da ikinci yayın yılımızı bitireceğiz. Şimdiden, dergimiz ile ilgili görüşlerinizi bize göndermeye başlayın lütfen!

Bu bağlamda eğitim dünyamızın büyüklerinden, Kültür Koleji ve İstanbul Kültür Üniversitesi kurucusu ve Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç’ün 100. sayımızla ilgili “Dönüşüm noktalarının değeri üzerine” yazısını çok önemsiyoruz ve kendisine teşekkür ediyoruz. Deneyimlerini çok güzel aktarıyor. Akıngüç’ten 3. yılımıza girdiğimizde bir yazı daha bekliyoruz!

Baş döndürücü gelişmeler 

Kapak konumuzu, yukarıda bahsettiğimiz devrimsel dönüşümlerden minik bir örneğe ayırdık: Cerrah, tedavi edici, ilaç taşıyıcı 4 milimetrelik bir robot. İmza atan da bir Türk bilimci: Prof. Dr. Metin Sitti. Zaten önceki iki kapak konumuzu da ekonomileri ve hayatı toptan değiştirecek yapay zekâ sistemlerine ayırmıştık. Amacımız ülkemiz insanında nereye doğru yol aldığımız konusunda ciddi bir farkındalık yaratmak.

Bu sayımızda bir dijital dünya insanı, yakından tanıdığınız Tanol Türkoğlu ile söyleşi bulacaksınız. Dijital uçurumu en önemli konu olarak görüyor. Haluk Ertan ve Mine Küçüker, dünyanın baş dertlerinden Alzheimer hastalığı ile ilgili en son yaklaşımları ele aldılar. Hastalığa acaba bakteriler mi yol açıyor? Kasım Koçak, İstanbul ve Türkiye’de beklenen kar yağışının gecikme nedenlerini ele alıyor ve fırtına sistemlerinin Türkiye’ye girişinde engeller olduğunu söylüyor.

Bilim ve beslenmede mucize yiyecek ıspanak var, anımsatalım. Diğer başlıklar arasında: Bazı insanları diğerlerinden daha yaratıcı kılan ne? İlk bakışta aşkın gücü, sakın büyük bir cinsel arzu olmasın?

Doğan Kuban yine geçmişimize ışık tutuyor ve sömürü kültürü, Osmanlı sömürüsü konusuna el atıyor. Değişmeyen inatçı kültürümüzün kökeni göçerlik mi?

İki sürekli köşemizi izliyor musunuz? İlki, Zahmetsiz Düşünme Sanatı, 7. yazıdaki konu “Neden bir gruba dahi olmak istiyoruz?”. İkinci köşemiz İklim Değişikliği’nde bu hafta iklim değişikliğine jeo-mühendislik çare bulabilir mi sorusu tartışılıyor.

100. sayımız için elimizden geleni yaptık ve her hafta olduğu gibi size en iyi dergiyi sunmak için çaba gösterdik. Artık okunması ve eleştirisi size kaldı.

Hepinize sevgi ve saygı, iyi bir okuma haftası geçirmeniz dileğiyle...

***

Dijital Kültür ve Yapay Zeka - 2

Konferans: Yoksa artık gerçek ötesinin esirleri mi olacağız?

Yazarlarımız Tanol Türkoğlu ve Cem Say, gerçek, gerçek-ötesi ve sosyal medya konularını farklı açılardan ele alacak ve tartışacaklar. Yoksa artık gerçek ötesinin esirleri mi olacağız?

Artık gerçeğin ne olduğunun bilinmesinin çok zor olacağı bir döneme mi girdik? Sosyal Medya ve Gerçek Ötesi: Hangi bilgi doğru, hangisi yanlış? Sosyal medya sosyalleştiriyor mu, asosyalleştiriyor mu? Kitleleri harekete geçiren güç odakları neler olacak? Gerçeğin bilinmezliğini dünyaya pompalayan siyasi güç odakları mı, eğer öyleyse bundan temel çıkarları nedir? Yoksa gerçek-ötesicilik sosyal medyanın doğal olarak geliştirdiği bir akım mı? Bilim, verileri ve olgularıyla, gerçek-ötesiciliğin kurbanı mı olacak? Bilim direniyor!

24 Şubat Cumartesi günü, saat 16:00’da Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde gerçekleştireceğimiz konferansa davetlisiniz. Bu kez büyük salondayız. Facebook üzerinden canlı yayın yapacağız.