Hiçbir karşılık beklemeden fedakarlık, iyilik mümkün.. Türkiye bunun örneğini verdi

Editör ne diyor?

Kapak konumuz, sosyal bilimcilerin, araştırmacıların çok eskiden beri üzerinde durdukları bir konudur. Fakat şu korona günlerinde bilim dünyasındaki bu tartışma alevlenince bizim için de güncel oldu yeniden. Tartışma konusunda bilim dünyasında farklı görüşler var, fakat en uçtaki bir görüş, insanlar maddi ve manevi vb başkaları için fedakarlık (özgecilik) yaptıklarında bir kişisel beklentileri var diyen bir akım... Bu “psikolojik egoizm” görüşü “bir çıkar gözetilir” der.

Çok da önemli değil, sonuçta “başkaları için” fedakarlık tüm dünyada yapılıyor.

Türkiye korona günlerinde özellikle daha da yoksullaşmış kesimlere yapılan, ne yapanın ne alanın adeta görünmez olduğu yardımlarla da literatüre bizce katkıda bulunan örnekler verdi. Öteden beri duyarız, “geldi birisi mahalle bakkalının defterine kayıtlı tüm borçları ödedi.” Bu davranış biçimi tek değildir. Mesela buradan yola çıkarak Ankara Büyükşehir Belediyesinin “defterdeki borçları kapatalım” kampanyasıyla binlerce kişi onbinlerce kişiye yardım elini uzattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin askıda fatura uygulaması da bunun bir başka örneği olmuştu. Muhtaçlara çeşitli açılardan yardım eli uzatıldı. Bu kadar değil tabii, başka belediyelerimiz de benzer uygulamalarda bulundular.


Tabii, kapak konumuz daha çok bireysel, bireyden bireye fedakârlığı ele alıyor, fakat belediyelerin aracılığı da yine bireyden bireye özveriyi gündeme getiriyor. Veren bireyin bir beklentisi yok, vicdanı gönlü var.

Ayrıca bizim açtığımız, mesela “gençlere HBT dijital abonelik” kampanyalarına da bu açıdan bakabiliriz. Yüzlerce okurumuz, yüzlerce gencin HBT’ye izlemesi ve okuması için yardım elini uzattı. Peki burada okurun bir beklentisi yok muydu? Daha güzel ve aydınlanmış bir ülkede yaşamak isteği, umudu var. Yaşama iklimi güzelleşmiş bir ülke, hem kişisel hem de herkes için daha güzel bir hayat demek. Böyle çok örnek var...

Yeni korona seçmeleri daha

Bu hafta gündemimize aldığımız konulardan biri süper yayıcılar; salgının sorumlusu olan süper yayıcıları birkaç soruda inceledik. Rita Urgan derledi... Bilim insanları uyarıyor: COVID-19 son pandemi olmayacak. Peki bizi bekleyen tehlikeler ne? Pikornavirüsler, pnömovirüsler, paramiksovirüsler, ortomiksovirüsler... Ürkütücü değil mi? Yüksek risk taşıyan hastalar erken evrede yakalanabilir mi? Reyhan Oksay Zürih Üniversitesi İmmünoloji Bölüm Başkanı Prof. Onur Boyman ile bir söyleşi yaptı. Çocukların COVID-19’u neden hafif atlattıklarına ilişkin yine ilginç bir haberimiz var.

"Yeni Normal" döneminde dikkat çeken bir diğer unsur ise yapay zekâ uygulamaları. En yoğun yerleri gösteren ve potansiyel COVID-19 belirtilerini takip ederek çözümleyen ürünler bunlardan ikisi. Merve Ozar, Ali Berkol ve Gözde Kara hazırladı.

İstanbul Kültür Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden Ögr. Gör. Selda Salman, salgın, zombiler ve insanlık sorusu üzerinden The Walking Dead dizisini irdeledi: “Korku ve panik bizi fazlasıyla zorlarken, koşullar ağırlaşmışken hangi değerlere sahip olacağız?” Okumanızı şiddetle öneririz. Mustafa Çetiner, büyük salgınları anlatmaya devam ediyor. Hayvanların evcilleşmeye başlamasının ardından insanla tanışan Çiçek hastalığı, Güncel Tıp’ta. Tanol Türkoğlu kapatılan Twitter için, “araçları suçlamak çözüm değil, onları kullananların niyetlerini sorgulamak gerekir” diyor.

İstanbul nasıl mahvoldu?

Doğan Kuban hocamız İstanbul penceresinden Türkiye’nin çağdaşlığını irdelediği yazısında “Osmanlı bu kentin geçmiş tarihi karakterini koruyarak çağımıza getirdi. Tarihi bir sorumluluğa ihanet etmedi. Ama Anadolu köylüsü, 50 yılda bunu başardı. Yok etmenin araçları da, ithal modernizm oldu, İstanbul’un sorunu Türkiye’nin sorunudur” diyor.

Ali Akurgal bilim ve teknolojide yeni normali yazdı. Yerli yüksek teknolojili ürünlerde küresel bir hamle yapabilir miyiz diye sorarak... Ve teknolojide başarı örnekleri vererek... Lale Akarun “Oyun ciddi bir iştir” başlıklı yazısında yerli oyun yazılımımız Peak Games’i yazdı “1,8 milyar dolara satılan Peak Games, ilk Turcorn yüksek katma değer üreten şirket oldu, Simit Sarayı değil! “ diyerek.

Göz siniri hastalıkları uzmanı nöro-oftalmolog Dr. Umur Kayabaşı, dünyadaki ilk 3D retinalı sferik yapay gözü HBT için yazdı: “Elektrokimyasal Göz (EC-Göz), sadece doğal bir gözün yapısını ilk kez çoğaltmakla kalmayacak, aynı zamanda gelecekte insan gözünden daha keskin bir görüş sunabilecek, karanlıkta kızılötesi radyasyonu saptayabilecek.”

Covid-19 salgını, eğitimi nasıl etkiliyor?

Pandeminin en büyük etkilerinden biri de eğitimde yaşanıyor. Dijitale evrilen eğitim sisteminin; öğrenci-veli ve öğretmenleri nasıl etkilediğini, Kültür Koleji’nin uzaktan eğitim deneyimi özelinde İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu ile konuştuk.

Bilim ve Beslenme’de bu hafta yaz mevsiminin en sevilen meyvelerinden biri olan kiraz var. Uyku sorunu yaşayanlar için doğal bir çözüm olarak tanımlanıyor.

Plastik ambalajların 20 yıl sonra bile yeni atılmış kadar sağlam olduğu bulgusu, okçuluğa ilişkin en eski buluntuların bize söyledikleri ve diğer ilginç haberler Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi’nde.

George Floyd’un “nefes alamıyorum” çığlıkları halen kulağımızda! Bu olay, polis şiddeti meselesini bir kere daha gündeme getirdi. Peki ama bilim ne diyor; bu şiddet nasıl durdurulabilir? Reyhan Oksay derledi.

Klasik sayfamız Hayvanlar Dünyası’nda bu hafta iki güzel haber var. 106 milyon yıllık bulgu, timsah atalarının iki ayak üzerinde durduğunu ve 2 ila 3 metre uzunluğunda olduğunu gösteriyor. Bir haber de kuşlardan: “Kuşların geniş renk algısının yanında biz renk körü sayılırız.” Murat Altaş derledi.

Daha güzel bir ülke için

HBT, bilim ve teknolojideki son haber ve gelişmelerle yine dopdolu. Evinden çıkamayan veya çıkmak istemeyenler için Migros Sanal Market ve Getir uygulamalarındayız.

HBT, bilimin ışığındaki yürüyüşüne “ilkeli yayıncılık” anlayışıyla devam ediyor. Sahip çıkacağız okutacağız okuyacağız ve daha güzel bir ülkede yaşayabilmenin fikri ve insani alt yapısının hazırlanmasına yardımcı olacağız.

Gelecek sayıda yine birlikte olmak dileğiyle… Sevgiyle ve sağlıkla kalın.