Kadın bilimciler bilim ve Nobel’de yeni bir dönemi başlatıyor

Editör ne diyor?

ABD’de fizik doktorasını yaparak NASA’da astronot olan ilk kadını tanımıştık, Türkiye’ye gelmişti: Sally Ride. Kendisini 2012’de kaybetmiştik, ama fen alanında kız öğrencilere burs vermek için bir vakıf kurmuştu! Az sayıda ve parlak kadın bilimcilerin isimleri bilim tarihine altın harflerle yazılmış olmasına rağmen, bilim dünyası erkeklerin egemenliği altında sayılır. Öyleydi demek daha doğru, çünkü artık bu durum değişiyor. İki neden üzerinde durabiliriz. Birinci neden, kadınların önemli bir çoğunluğunun, erkeklere kıyasla, bilimin özellikle fen bilimleri gibi sert alanlarını seçmekten kaçınmış olmaları. Ama fen bilimlerini seçen kadınların da erkek dünyasının dışlayıcı tavrıyla mücadele etmek zorunda kaldığının altını çizelim.

Durum değişiyor. CERN Araştırma Merkezi’nde İtalyan fizikçi Alessandro Strumia'nın “Fiziği erkekler icat ve inşa etti, kadınlar değil” benzeri açıklaması sert tepki aldı ve Strumia açığa alındı. Kim tarafından? CERN’in Genel Direktörlüğünü yapan yine İtalyan kadın bilimci Fabiola Gianotti tarafından! CERN’in başkanı, ünlü fizikçi ve iki Nobelli Marie Curie’yi kendine rol model alan ve 500’ü aşkın bilimsel makalesi olan çok ünlü biri. Strumia'yı affetmedi. Strumia, çalıştığı kurumun tepesine baksaydı, bu affedilmez hatayı belki de yapmazdı!

Üstelik tam da fizikte 55 yıl sonra Nobel kazanan bir kadın bilimcinin ilan edildiği sırada!


Tam sayıları bilmiyoruz, ama dünyada fen bilimlerini seçen kadın sayısı çok hızlı arttı. Özellikle genetikte-moleküler biyolojide, tıp araştırmalarında sayıları hızla çoğalıyor. Kadınların nasıl da çalışkan olduğunu ve meydan okuyan karakterlerini anımsarsak, önümüzdeki dönemde daha çok kadın bilimcinin başarılara imza atacağını rahatça söyleyebiliriz...

Konu fizikten açılmışken, yine Nobel kazanan çok ünlü bilimci, Leon Max Lederman’ın 96 yaşında vefat ettiğini de duyuralım. Lederman parçacık fiziğinin çok büyüklerinden, deneysel fizikçi ve müon isimli parçacığı bulan insan. Maddeyi oluşturan parçacık dünyasının en küçüğünü bulmak fiziğin temel çalışma alanı. CERN adeta bunun üzerine kurulu. Çünkü evrenin varoluşu konusundaki teorilerin özünde bu soru var.

Lederman 1988’de kazandığı Nobel madalyasını geçen yıllarda hastalığının tedavisinde kullanmak üzere açık artırma ile 765 bin dolara satmak zorunda kalmıştı. Lederman’ın Türkçe'ye çevrilmiş çok ünlü bir kitabını anımsatalım: Tanrı Parçacığı: Eğer Evren bir yanıtsa, soru nedir? Parçacık fiziğini anlamanın temel eserlerinden biri.

Bu sayımızda kadın bilimcilerini yükselişini, Fizik, Kimya, Barış ve Ekonomi Nobellerinin kazananların öykülerine ve aynı zamanda evrende “yıldızların, galaksilerin şiddet dolu tarihi”nin baş “parçacık-fizik arkeologlarından” Lederman’ı da okuyacaksınız.

Kesin bilgi: Kirli hava ömrü kısaltıyor

Hepimizi yakından ilgilendiren önemli bir araştırmanın sonuçlarını paylaşıyoruz. Soluduğumuz havanın kirliliği yaşam süremizi de yakından etkiliyor. Ve Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü’nün saptadığı 8 kent, havada bulunan kirlilik parçacıkları sınırının çok üzerinde...

Doğan Kuban bu hafta Osmanlı'dan bugüne Türkiye'de toplumun kozmopolit yapısı üzerine yazdı. Beslenme ve Bilim’de bu kez anavatanı Anadolu olan mucizevi bir bitki var: Defne. Hem güzel kokulu hem neredeyse her derde deva...

Doğaya atılan plastik parçalarının, beslenme zinciri üzerinden sivrisineklere, oradan da kuşlara ve böceklere geçtiğini biliyor muydunuz? Ya da Karanlık Madde'nin yeni bir haritasının belirlendiğini... Neandertallerin ince el becerilerinde de marifetli olduğunu, bilim dünyasının antibiyotiğe alternatif olarak şimdi de galyum metali üzerinde araştırma yaptığını, kakaonun yeni bir özelliğinin daha keşfedildiğini... Anlayacağınız Araştırma Gündemi dopdolu.

Bilim Tarihi’nde Abdülbaki Gölpınarlı’nın İbn-i Sina üzerine yazılarından ilkini 2 hafta önce yayınlamıştık. Bu hafta 1000. Yıl dönümünde İbn-i Sina’nın Felsefesi yazısının 2.sini okuyacaksınız. "Bilginin temeli insanın kendi varlığını bilmesidir" demiş ünlü felsefeci... 

Dünyayı bir fizikçi mi yarattı?

Yoksa evreni laboratuvarda uzaylı bir fizikçi mi yarattı? Durun hemen tedirgin olmayın... Zeeya Merali’nin yazdığı A Big Bang in a Little Room: The Quest to Create New Universes kitabındaki bilimsel tartışmaları özetlediğimiz bir yazı var sayfalarımızda.

Yeni bir araştırma düşlerin, gün içinde yaşanan duygusal patlamaları uykuda iken yatıştırdığını ortaya koymuş. Konu önemli, zira bu bulgular düşler üzerinde bir takım oynamalar yaparak kişinin öğrenme ve anıları depolama becerisinin yanı sıra, duygusal sağlığının da geliştirilebileceği hususunu  gündeme getiriyor. Bunları yazarken aklımıza Black Mirror dizisi geldi. Ne dersiniz? Rüyalarımız bile bizim olmaktan çıkabilir mi bir gün?

Ürdün’de bir mağaranın duvarlarında 2 bin yıl öncesinden kalma çizgi roman gibi resimleri, meçhul sanatçısıyla ilgiyle okuyacaksınız.

Kültür Üniversitesi’nden Doçent Dr. Öykü Ezgi Yıldız ve Dr. Öğr. Üyesi Ceren Bilgici Oğuz “Ağ tarafsızlığı tartışmaları ve dijital pazarlama” yazılarında açık internet fikrinin inovasyonda taşıdığı öneme değiniyorlar.

Sağlıkta MedAmerikan Tıp Merkezi Radyoloji Bölümü’nden Dr. Nurten Andaç Baltacıoğlu’nun mamografi ile ilgili bir yazısı var. Mustafa Çetiner ise Güncel Tıp’ta bilimde neden-sonuç ilişkisini tıp bağlamında değerlendirdi, pankreas kanserinden çarpıcı bir örnek vererek...

Müfit Akyos “Yaşamı doğru yaşayabilmek” başlıklı yazısında, küresel sorunların kök nedenlerine vizyoner ve örnek çözümler sunan cesur insan ve kurumlara Right Livelihood Vakfı tarafından 1980 yılından beri verilen ödüllerin bu yılki sahiplerini yazdı. Küçük bir ipucu verelim. İçlerinden biri önceleri “deli” bugün ise “çölü durduran” adam olarak bilinen Yacouba Sawadogo.

Tanol Türkoğlu, siber saldırıların maliyet ve tehdit açısından nükleer savaştan daha tehlikeli olduğunu yazıyor.

Ünlü fizikçi Erwin Schrödinger 75. yılı kutlanmakta olan “Yaşam nedir?” eseri ile doğal dünya ile ilgili derin soruların hiçbir akademik disipline tek başına ait olamayacağını göstermiş bir bilim insanı. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Meltem Bilikmen, önceki hafta ilkini sunduğu Schrödinger üzerine yazıyı ikincisiyle sürdürüyor.

Biz geleceği kuruyoruz, dünya da aslında bilim ve ürünleri üzerinde dönüyor, farkında mısınız bu gerçek gündemin?

Gelecek Cuma yine beraberiz, sevgiyle kalın…