Üniversitelerimiz dünya sıralamasında gerçekte nerede? Bir bütünsel değerlendirme…

Editör ne diyor?

Üniversitelerimizin dünya sıralamasındaki yeri, Cumhurbaşkanlığı katında, medyada ve bilim çevrelerinde sık tartışılan bir konu. Özellikle, dünyadaki derecelendirme-değerlendirme kurumları yeni sonuçlar açıkladığında, Türkiye’den üniversiteler nerede diye bakıyoruz. Çeşitli kurumların derecelendirmelerinde ise farklar oluyor. Bu sayımızda THE (Times Higher Education) kurumunun 2018 sonuçlarını, bizim üniversiteler açısından değerlendiren Prof. Dr. Celal Balcı’nın geniş çalışmasıyla sizlere sunuyoruz.

Öncelikle belirtelim: Dünyadaki binlerce üniversite arasında Türkiye’den hiçbir üniversite yok demek doğru değil. Evet, devlet üniversitesi yok, ama iki vakıf üniversitemiz var: Sabancı (351-400 bandında) ve Koç (401-500 bandında). Bu iki vakıf üniversitesi, üniversiteleri değerlendirme kıstasları açısından evrensel koşulları yerine getirmeye önem veriyor. Şimdi bulundukları yere bakıldığında, daha çok yol almaları gerektiği anlaşılıyor. Doğrusu, gönül onları ilk 100 içinde görmek ister.

Şüphesiz devlet üniversitelerimiz içinde önde giden ve tercih edilen mesela ODTÜ’yü, Boğaziçi Üniversitesi’ni, İTÜ’yü ve İstanbul Üniversitesi’ni de! Şüphesiz bu listeye eski üniversitelerimizi, Ankara’yı, Ege’yi vb. de ekleyebiliriz.


Soru şu: Bu üniversitelerimiz neden en azından ilk 500 içinde değiller? Üniversite rektörleri, yönetim kurulları birer rapor hazırlasalar, engelleri, sorunları saptasalar, önlemler alsalar, önerilerini kamuoyuyla ve hükümetle paylaşsalar… Şüphesiz öncelikle üniversitelerimizin böyle bir derdi var mı yok mu sorusunun yanıtını bilmeliyiz.

Doğan Kuban ve Türkiye’yi Türkiye yapan temeller

Doğan Kuban, Türk devletinde Atatürk’ün temelini attığı iki önemli kaleyi anlatıyor: Dil ve Türk kimliği. Ahmet Yavuz ise “Atatürk’ü Sevmek” başlıklı yazısında çok önemli bir konuya dikkat çekiyor “Evet Atatürk’ü sevelim ama önce anlayalım” diyerek ve kendi kişisel deneyimini anlatıyor.

Ali Akurgal’ın yazısına dikkat: Üst düzey mühendis yetiştirmenin ipuçlarını veriyor. 5-6 yaşında bir çocuğa verilen oyuncaklardan yola çıkarak... Tanol Türkoğlu ise artırılmış gerçeklik kavramını sorguluyor. Ayrıca YZ'nin sağlık sektörüne etkilerini ele alan kapsamlı bir yazı da hazırladık.

Niçin toplum olarak yeterince yenilikçi ve yaratıcı olamadık? Müfit Akyos, aramızdan ayrılışının 2. yılında sevgili Aykut Göker’i, yayınlanmamış bir kitabını özetleyerek anlatırken bizlere de önemli mesajlar veriyor bu can alıcı soruya ilişkin.

Sorun çözebilen bir toplum muyuz? Olmadığımız kesin. Üstelik bunun farkında bile değiliz. Tınaz Titiz sorun çözmek amacı taşıyorsa nasıl bir hitabet dili kullanmak gerektiğini anlatıyor...

Atılım Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Sevgi Lökçe’nin  mimarlığa ve mimari tasarımlara, dünya ekonomi tarihinin özellikle de kapitalist sistemin ölçeğinden bakarak ele aldığı yazı da hayli ilginç. Lökçe “Parametrik tasarım Post-Fordist ağ toplumunun mimarlığına yanıt olur mu?” diye soruyor ve yanıtı da kendi veriyor.

Biliyorsunuz Mars insanlığın önemli projelerinden biri ve bu konuda önemli bir adım daha atıldı. 169 Mars uzmanı ve 2.5 milyar dolarlık bir yatırım ile 2020 yılında başlayacak olan proje kapsamında Kızıl Gezegen’de su aranacak.

Bilim ve Beslenme sayfasının konuğu ise kereviz. Öyle dudak bükmeyin ve sevmiyorsanız bile neleri kaçırdığınızı okuyun...

Hayvanlar Dünyası’nda ise bu hafta sevimlilikleri ile ön plana çıkan ama dikkat edilmezse öldürücü olabilen hayvanlardan örnekler bulacaksınız.

Sağlık sayfalarında neler var?

Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Nazlı Batar 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla diyabetlilerin nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda yazdı. MedAmerikan Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Sibel Özekmekçi Parkinson hastalığı hakkında önemli kısa bilgiler veriyor. Alerji konusundaki yazı dizimizde bu hafta alerji belirtisi gibi görünüp de alerji kapsamına girmeyenler var. Mustafa Çetiner, Akademi ve Bilim köşesinde, bilim toplumu olmayı başarmanın önemine tıp eğitiminden örnekler veriyor.

Önümüzdeki hafta yeni sayımızda buluşmak üzere hoşçakalın, bilimle kalın!

***

Önemli duyuru

Sevgili okurumuz, dergimiz bugüne dek YaySat tarafından dağıtılıyordu. Fakat Yaysat, dağıtım işinden çekildi. HBT bundan böyle Turkuvaz Dağıtım Pazarlama tarafından Türkiye genelinde dağıtılacak.

Planlamanın rayına oturması en az 3 hafta sürebilir ve alıştığınız noktalarda dergiyi bulamayabilirsiniz. Bu nedenle, dergiyi başka noktalardan temin etmeniz gerekecek. Buna göre, sitemizde yayınladığımız dağıtım listemizi en kısa sürede güncelleyeceğiz.

Yine şirket değişikliğinden dolayı, gelecek sayımızın raflarda kalma süresi en az iki gün daha kısa olacak. 20 Kasım’dan sonra 138. sayıyı bayilerde bulamayacaksınız. Lütfen gecikmeden derginizi alın...

Elbette bu durum kısa sürecek ve eskiden olduğu gibi perşembe günleri İstanbul'da ve cuma günleri Türkiye genelinde dergi dağıtılmaya devam edecek.

Bu geçiş döneminde meydana gelebilecek aksaklıkları anlayışla karşılayacağınıza inanıyoruz. İlginiz ve desteğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.