Dünyamız karardı

Fizik ve Uzay Öne Çıkanlar
Dünyamız karardı

Dünyamız üzerine yansıyan kısa dalgalı güneş ışınlarının yüzde 30’unu  uzaya geri yansıtıyor. Bu ışık gezegenimizin uzaydan hafif mavi beyaz görünmesini sağlıyor, hatta yeni Ay’ın bize dönük tarafını da hafifçe aydınlatıyor. Dünyadan yansıyan parlaklık, esas olarak gezegenin bulut örtüsüne ve ayrıca buz ve kar örtüsüne bağlı. Kuzey yarımkürede daha fazla arazi bulunduğundan bu faktörler mevsimlere göre daha değişken. Karasal yansıtabilirlik (Albedo) kuzeydeki kış aylarında, yaza kıyasla daha yüksek.

Fakat New Jersey Teknoloji Enstitüsü’nden Philip Goode ve ekibi, hava ve mevsimlere bağlı oynamaların arkasında, daha uzun vadeli bir unsurun gizli olduğunu buldu. Araştırma çerçevesinde Kaliforniya’daki Big Bear Güneş Gözlemevi’nin verileri değerlendirildi. Big Bear 1998’den bu yana, yeni Ay’dan önce ve sonra geri yansıyan dünya ışığını ölçüyor. Araştırmacılar ayrıca Aqua ve Terra Dünya Gözlem Uyduları’nda 2000 yılından bu yana düzenli olarak dünya yüzeyindeki yansıtabilirliği ölçen CERES enstrümanlarının verilerini de değerlendirdiler. Güneş ışınlarının etkisini de dikkate alan araştırmacılar 20 yılı aşkın bir süreyi kapsayan verileri ele aldılar.

Sürpriz sonuç şöyle: Dünyamız son 20 yılda karanlıklaşmış. Ve yirmi yıl öncesine göre ortalama yüzde 0,5 daha az ışık yansıtıyor uzaya. Verilere göre dünyamızın Albedosu bu zaman zarfında metrekare başına 0,5 vat azalmış. Hatta uydu verilerine göre bu oran 1,6 vat civarında. Bilim insanlarının verilerinde son 20 yıl içinde güneş etkinliklerinin, dünyanın yansıtabilirliği üzerinde dolaylı veya dolaysız etki yaptığını gösteren herhangi bir kanıt bulunmadı.


Araştırmacılar bunun yerine gezegenimizdeki yansıtabilirliğinin azalmasını daha çok buz örtüsüne ve deniz sıcaklıklarındaki uzun vadeli değişime bağlıyorlar. Subtropikal okyanus alanları üzerindeki alçak ve parlak okyanus bulutlarının, kısa dalgalı güneş ışınlarının yüz de 30 ila 60’ını uzaya geri yansıttığı daha önceki araştırmalardan biliniyordu çünkü. Bu okyanus bulutları böylece iklim düzenlemesinde ve karasal yansıtabilirlikte önemli rol oynar. Teorik olarak hem iklim değişikliği hem de Pasifik On Yıllık Salınım Endeksi (PDO) gibi doğal iklim değişikliği, okyanus bölgelerinin ısınmasından ve okyanus bulutlarının geri çekilmesinden veya her ikisinden sorumlu olabilir.

2019’daki bir model simülasyonu, belirgin bir şekilde yükselen CO2 değerlerinin ve buna bağlı iklim değişikliğinin okyanus bulutlarında güçlü bir incelmeye yol açtığını göstermişti. Dünyamızın yansıtabilirliği daha da düşecek olursa, bunun her durumda dünya iklimi için sonuçları olacak. Çünkü uzaya daha az güneş ışığı yansıdığında dünya sisteminde daha fazla enerji kalır ve dolayısıyla sıcaklık da. Bu nedenle eriyen buzlar yüzünden okyanus bulutlarındaki azalma ve diğer etkiler yüzünden, yansıtabilirlilik uzun vadede düşerse, iklimin daha fazla ısınmasına yol açabilir diyor uzmanlar.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak