Gen testiyle daha iyi depresyon tedavisi mümkün

Öne Çıkanlar Sağlık
Gen testiyle daha iyi depresyon tedavisi mümkün

Her bireye uygun ilaç arayışına dayanan bireysel tıp, tıbbın en büyük hedeflerinden biri. Onkoloji (kanser araştırmaları) ve psikiyatri, hastalara özel olarak hazırlanmış ilaçlar sayesinde özellikle büyük ilerleme sağlanmasının umulduğu alanların başında geliyor. Ancak araştırmacıları göre, onkolojide bazı atılımlar yapılmış olmasına karşın, psikiyatri yirmi yıl geride kaldı. Ve depresyon kesinlikle halı altına süpürülmemesi gereken bir hastalık ve geçmişe göre çok daha yaygın. Ayrıca çok sayıda araştırma, pandeminin ruh üzerindeki olumsuz sonuçlarını gösterdi.

Depresyon şüphesi, kişilerin, iki haftadan fazla bir süre sıkıntılı, halsiz ve yorgun olduklarında, olumsuz düşünceler ve genel üzüntü nedeniyle bitkin hissettiklerinde, uyku bozukluğu ve iştahsızlıktan şikayet ettiklerinde ortaya çıkıyor. Depresyonda olduğu düşünülen kişiler bir uzmandan veya psikoterapistten ne kadar erken yardım alırlarsa, terapinin başarılı olma olasılığı o kadar yüksek oluyor.

Genelde psikoterapi ve antidepresanlarla tedavi kombinasyonu son yıllarda başarılı sonuçlar vermekte. Bununla birlikte en uygun antidepresanı bulmak o kadar kolay değil. İlaçların etkisi içeriklerinin ve verilen dozun dışında hastanın metabolizmasına ve genetiğine de bağlı. Hastaların sadece yüzde 30’u standart antidepresan tedavisinde kullanılan ilaçlarla iyileşebiliyor. Geriye kalan yüzde 70’inde tedavi pek başarılı olmuyor.


Son 30 yıl içinde depresyon tedavisinde hemen hemen hiçbir yenilik yaşanmamış. Hastalar ilk aldıkları ilaçlarla iyileşmezlerse, diğer ilaçları denemeye devam ediyorlar. Uygun ilacın bulunması haftalar sürebiliyor ve hastalar bu süre içinde ilaçların farklı yan etkileriyle savaşmak zorunda kalıyorlar.

HMNC-Brain kuruluşunda görevli olan Florian Holsboer, bu konuyu uzun yıllar araştırdıktan sonra antidepresanla tedavideki başarının, her şeyden önce hastanın kan- beyin bariyeriyle ilgili olduğunu buldu. Bu bariyer, zararlı maddelerin, hastalık etkenlerin veya zehirlerin beyne girmesini engelleyen önemli koruyucu görev üstlenmekte. Ama bazı durumlarda da terapinin başarılı olması için gerekli olan ilaçları da engelliyor. HMNC- Brain Health ve Max-Planck Psikiyatr Enstitüsü araştırmacıları bu yüzden kan – beyin bariyerini etkileyerek, antidepresanın beyne girmesini sınırlandıran ya da kolaylaştıran gen varyantlarını analiz ettiler. ABCB1 testi olarak adlandırılan testle tek bir tükürük veya kan örneği, doktorlara hangi etki maddelerinin uygun olduğunu ve hangi dozda verilmesi gerektiğini söyleyebiliyor. Araştırmacılar ABCB1 testinin bir kez yapıldığında, yaşam boyu geçerli olacağını söylüyorlar.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak