İçimizi kemiren kurt: Enterobiyazis

Öne Çıkanlar Sağlık
İçimizi kemiren kurt: Enterobiyazis

Sevgili anneler ve babalar, Sağlıklı yaşamak, hepimizin arzu ettiği önemli olgulardandır. Fakat çevremizdeki sağlıklı ortam (hijyen) eksikliği ve hijyen şartlarına uyum göstermeyenlerin yanlışlıkları, zaman zaman çocuklarımızı, bizleri ve yakın temas halinde bulunduğumuz çalışma arkadaşlarımızı, öğrencilerimizi bulaşıcı hastalıklarla karşı karıya bırakıyor. Bunun farkında bile olmuyoruz ve herhangi bir rahatsızlıktan yakınmamız olmadan, ince bağırsaklarımızı kemiren parazitlerle yaşıyoruz. Halkımızın çoğunda görülen bu paraziti ve yaptığı zararları sizlerle paylaşacağım..

ENTEROBIUS (OXYURIS) VERMİCULARIS adlı bu bağırsak parazitine tüm dünyada ve yurdumuzda ılıman bölgelerde özellikle çocuklarda daha sık rastlanır. Halk arasında “kıl kurdu” olarak da bilinir. Dişileri 1,0 erkekleri 3 mm boyundadır. Larvaları beyaz ve kremsi renklidir. Bu parazitin kaynakları enfeksiyonlu insanlardır.

Bulaşma: Bulaşma genellikle insandan insana yada otoenfeksiyon ile olur. Yani enfeksiyonlu şahıslardan etrafa saçılan olgun embriyonlu yumurtaların sindirim borusuna varması ile veya enfeksiyonlu yumurtaların bulaştığı çarşaf çamaşırlar ve bunların hareketi ile dağılan yumurtaların solunum yolu ile alınmasıyla dışarıdan enfeksiyona uğrayabiliyoruz. Ayrıca, perine (idrar ve dışkı) bölgelerini kaşıyan kişilerin kirlenen tırnak ve parmaklarını ağız ve burunlarına sokmaları ile kendilerine bulaştırmaları da mümkündür.


Bu parazitin yumurtaları oldukça dayanıklıdır, serin ve rutubetli fakat hava cereyanı olmayan yerlerde uzunca süre canlı kalırlar. Böylece tozlar içinde kalan yumurtalar hava sirkülasyonları ile gıdalara ve ağza gelebildikleri gibi solunum ile de vücuda girebilir.

Bu yollardan herhangi biriyle vücuda giren yumurtalar bağırsaklarda açılır. Yumurtalardan çıkan erkek ve dişi parazitler çiftleştikten sonra, dişi parazitler anüsten dışarı çıkarak perianal bölgeye (makat civarına) binlerce (ortalama 10.000) yumurta bırakır. Ve kısa süre içinde ölürler. 6 saat içinde yumurtadan larvalar çıkarak bulaşıcı özelliğini kazanır. Yeni parazitler tekrar bağırsağa göçer, olgun hale geldikten sonra yumurta bırakmak için yine makat bölgesine gelirler. Eğer hastalık tedavi edilmezse bu döngü devam eder.

Geriye doğru bulaşma: Bir başka bulaşma şekli ise Retro (geriye doğru) enfeksiyondur. Bu tip bulaşmada hastanın anüs bölgesinde bulunan yumurtalardan kurtçuklar dışarı çıkar ve tekrar anüsten içeri girerek kalın bağırsaktan yukarı çıkarak olgunlaşır ve yumurtlayacak hale gelirler. O halde bu hastalık için enfeksiyon giriş kapıları insanlar için ağız, burun ve anüstür.

Bu parazitin olgun şekilleri yuvarlak makara ipliğine benzer. Krem renginde olup 1-2 cm boyundadırlar. Ömürleri yaklaşık 1-2 ay kadardır ve konağı insandır. Erkek ve dişisi vardır. Dişileri bir yumurtlamada 7-14 bin yumurta yumurtlamaktadır.

Bulaşmayı kolaylaştıran faktörler arasında en önemli faktör pislik ve insanlar arasındaki sıkı temastır. Ayrıca kanalizasyon suyu ile sulanan meyve ve sebzelerin iyi yıkanmadan tüketilmesi sonucunda da bulaşma olabilmektedir. Bu hastalığın evriminde vücut dışında bir gelişme olmadığından ev, aile, okul, yuva, kışla ve müessese enfeksiyonları şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Çocuk ve özellikle öksüz yuvalarında ve maden ocakları ve gemi tezgahları gibi yerlerde bulaşmalar kolay olmaktadır. Ayrıca bu parazit oyun ve ilkokul çocuklarında daha sık görülmektedir.

Belirtileri: İşte anneler ve babalar, aşağıdaki belirtilerin öne çıktığı kişiler hakkında ilk düşünülmesi gereken hastalık etkeni ENTEROBİYAZİS’dir.

Hastalık vücuttaki parazit sayısı ve konağın bağışık durumuna bağlı olarak hastalık bazen sessiz seyreder, bazen de aşağıdaki en bilinen belirtileri ile karşımıza çıkar.

Sindirim sistemi rahatsızlıkları olarak, geceleri artan anüs veya vajinal bölgedeki kaşıntıları ile kendini belli eder. Ya da yürürken gayriihtiyari ellerini arkalarına götürüp popolarını kaşıyan erişkin ve çocuk sayısı ihmal edilmeyecek kadar fazladır. Yüzde solgunluğun yanı sıra, iştah bozuklukları, karın ağrıları, kilo kayıpları, burun kaşıntıları görülür.

Özellikle karşılıklı konuşma esnasında ellerin farkında olmadan buruna götürülmesi, gece uyurken diş gıcırdatmaları ve ağızdan yastıklarına salya akması, burun kanamaları, uykusuzluk, asabiyet ve huzursuzluk, bazı çocuklarda ise gece korkuları, baş dönmeleri, kulak uğuldaması bu hastalığın en önemli belirtilerinden olup, aile büyükleri bu belirtileri mutlaka değerlendirmelidir. Parazitin vajinaya girmesi ile vajinitis ve deride kurdeşen tarzında döküntüler oluşabilir.

Hastalara yapılan basit HEMOGRAM kan incelemelerinde Eozinofil sayılarındaki yükseklik hastalığın tanısına yardımcı olmaktadır. Bu tip hastalardan özel olarak kan alınıp IgE tetkikinin yapılması halinde bu değerinde yüksek çıkması beklenen sonuçlardandır. Bu hastalar çabuk yorulurlar, çünkü çoğunda da kansızlık hakimdir.

Tanı: Böylesi önemli belirtilere neden olan bu parazitin tanısı da oldukça kolaydır. Bunun için hastanelerin mikrobiyoloji laboratuvarlarınca verilecek olan 3 adet selofanlı lam sayesinde tanı konulmaktadır.

Bu hastalığın teşhisinde hastaların dışkılarının incelenmesinden olumlu sonuç alınamaz; işte bunun için verilen selofanlı lamı hastalar uyandıklarında yataklarından uzaklaşmadan bantın yapışkanlı kısmını anüslerine birkaç kez yapıştırıp çektikten sonra lamın üzerine tekrar yapıştırmalıdır.

Bu işi 3 gün ayrı ayrı olarak yaptıktan sonra lamlar mikrobiyoloji laboratuvarına götürülerek incelemeye verilmelidir; sonuç olarak yapılan incelemeler neticesinde “Enterobius vermicularis yumurtaları görüldü” yazılı bir rapor verilirse, hem hastanın hem de o aile içinde yaşayan tüm fertlerin tedavi edilmesi gerekir.

İlaçla tedavinin yanı sıra yatak çarşafları ve iç çamaşırlar sıcak suda kaynatılmalı ve kızgın ütü ile ütülenmelidir. Sağlıklı yaşamlar temennisiyle.

Dr. Ferit Çalıyurt
Bahçeşehir Üniversitesi

*Bu yazı HBT'nin 58. sayısında yayınlanmıştır.