Ormancılık uzmanı Wohlleben’den Kaz Dağları yorumu: Çifte ahlaksızlık

Gezegenimiz Öne Çıkanlar
Ormancılık uzmanı Wohlleben’den Kaz Dağları yorumu: Çifte ahlaksızlık

Kaz Dağları’nda 198.000 ağaç kesildi. Ve bu katliam, Kanadalı Alamos Gold şirketinin Kirazlı’daki altın madenciliği projesinin sadece ilk adımı. Doğaseverler ve bilim insanları bu projenin ekosistemi mahvedeceğini uzun süredir dillendiriyor. Kaz Dağları'ndaki haklı mücadele de bu savunuyla devam ediyor.

Geçtiğimiz gün Yavuz Dedegil’in altın ve gümüş madenciliğiyle ilgili aydınlatıcı çevirisini paylaşmıştık. Bilgiye göre, altın ve gümüş madenlerinde cevherin taş-toptaktan ayrılması çoğunlukla Siyanid (HCN) ve cıvayla yapılıyor ve bu maddelerin ikisi de bitki ve hayvanlar için çok zehirli. Çalışmaların sonunda altın bitip maden kapanınca orada canlı yaşamı için hayat da bitiyor.

Benzer bir açıklama da DW’ye konuşan ormancılık uzmanı Peter Wohlleben’den geldi. Alamos Gold’un Kaz Dağları’ndaki altın madeni projesinde, alternatifi olmasına karşın AB’de yasaklı olan siyanürün kullanılacak olmasını “çifte ahlaksızlık” olarak nitelendiren Wohlleben, Kaz Dağları’nda altın için on binlerce ağaç kesilmesinin Türkiye için bir felakete yol açabileceği konusunda da uyarıyor: “Almanya’da yürüttüğümüz araştırmalar, ormanın yaz aylarında hava sıcaklığını 10 dereceye kadar azaltabildiğini ortaya koydu. Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle daha yüksek sıcaklığa ve daha büyük kuraklığa yol açacağını bildiğimiz iklim değişimini de dikkate aldığımızda tek bir ağacın bile vazgeçilmez olduğu bir gerçek.”


“Ağaçların acıyı hissedebildiğini, hafızaları olduğunu ve ebeveyn ağaçların çocuklarıyla birlikte yaşadığını öğrendiğinizde, artık onları sanki sıradan bir işmiş gibi devasa makinelerle kesip hayatlarını altüst edemiyorsunuz.” -Peter Wohlleben, Ağaçların Gizli Yaşamı

Türkiye’de TEMA'nın katkılarıyla Kitap Kurdu tarafından basılan ve bir ekoloji kitabı olmasına rağmen geçtiğimiz aylarda çok satanlar listesine giren “Ağaçların Gizli Yaşamı” kitabının da yazarı olan Wohlleben, siyanürün çevre için tehlikesi üzerine ise şunları söylüyor: “Siyanürün suya karışmasının, hem halka hem doğaya ağır sonuçları olabilir. 10 yıl önce Romanya’da baraj yıkıldı, Türkiye de baraj yıkılmasından ötürü, bir gümüş maden ocağı ile ilgili kötü tecrübeler yaşadı… Bu nedenlerden ötürü siyanür kullanılmamalı.”

Wohlleben ayrıca, ormancılık ruhsatı kapsamında ödedikleri 5 milyon doların bir kısmını ağaçlandırma çalışmaları için kullanacaklarını söyleyen Alamos Gold şirketi CEO’su John McCluskey’ye, bunun sadece "göz boyama" olduğunu ima ederek karşı çıkıyor: “100 genç ağaç, birkaç asırlık tek bir ağacın yerini tutmuyor. Şu anda Türkiye’de kesilen ağaçlar birkaç asırlık ağaçlar. Ve yerine dikilecek fidanlar önümüzdeki yüz yıllar boyunca ormanı eski niteliğine kavuşturamayacak” diyor ve ekliyor: “Bir ormanın yeniden oluşumu en az 500 yıl sürer, ki başarı garantisi yok… Oysa şu anda iklim değişikliği, erozyon gibi akut ve çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız ve 500 yıl bekleyecek vaktimiz yok. En iyi çözüm ormanların korunmasıdır”.

#KazdağlarıHepimizin

Kaynak: https://www.dw.com/tr/alman-uzman-wohllebenden-kaz-da%C4%9Flar%C4%B1-uyar%C4%B1s%C4%B1-t%C3%BCrkiye-i%C3%A7in-bir-felaket/a-49999928