Pasifik Okyanusu'ndaki küçük ada devletleri Palau, Fiji, Saipan, Mikronezya gibi ülkeler iklim değişikliği sonucu oluşan mercan ölümlerinin etkisini azaltmak için tedbirler almaya çalışıyorlar. Bilindiği gibi mercan ekosistemleri dünya okyanuslarının %25'ini oluştururken tür çeşitliliği açısından da zengin yaşam alanlarıdır. Örneğin sadece Palau Cumhuriyeti ve Mikronezya adalarında 400 kadar resif oluşturan sert, 150 kadar yumuşak mercan türleri ile en az 1.500 kadar da mercan ekosistemlerinde yaşayan balık türü bulunuyor. Bununla birlikte, son zamanlarda başta iklim değişikliği sonucu mercanlarda beyazlaşma görülüyor ve bu bölge mercanlarının %15’inin ölüm sınırında olduğu biliniyor.
Mercan ekosistemleri sadece biyolojik çeşitlilik açsından değil aynı zamanda denize bağımlı olan yerel halk için de önemli çünkü küçük ölçekli balıkçılık yapılarak halkın besin talebi karşılanmış oluyor. Bu ülkelerin denize bağımlılığı yaşamsal çünkü balıkçılık dışında tek geçim kaynağı turizm. Turizmin sürdürülebilir ve doğaya saygılı biçimde yapılması için de önemli kararlar alınmış. Bunlardan biri Pasifik Okyanusu'ndaki başta Palau Cumhuriyeti olmak üzere ada ülkelerinde deniz ortamına ve canlılarına zarar veren güneş kremlerinin kullanımını, bulundurulması ve satışının yasaklanması. Sadece yerel bitki özütlerinden yapılmış kremlerin satışı serbest.
Diğer bir uygulamaysa, beyazlaşan ve ölen mercan kolonilerinin yerine yapılan mercan ekimi (plantasyon) ve restorasyon çalışmaları. Ağırlıkla Japonya destekli olan ve deniz biyologları (görselde, solda Bayram Öztürk) tarafından yürütülen çalışmalar sonucu belli mercan türlerin yeniden büyütülmesi başarılmış durumda. Restorasyon çalışmaları ise devam ediyor. Gelecek yıllarda dünya okyanuslarında mercan ekimini bir meslek olarak görürsek şaşırmamız lazım. Bu arada, mercan ölümleri sadece iklim değişikliğine bağlı değil. Aşırı yağmur ve seller ile yoğun dalış turizmi baskısı da etkenler arasında.
Pasifik'te bulunan küçük ada ülkeleri iklim değişikliği sonucu deniz suyu seviyesindeki yükselmelerden olumsuz etkileneceği için iklim değişikliğinin azaltılması için ortak çaba gösteriyorlar. Bu çabanın başında ise uzun süreli izleme programları geliyor.
Son olarak, Palau Cumhuriyeti 500.000 km² bir alanı deniz koruma bölgesi ilan ederek denizlerin sürdürülebilir kullanımı ve korunması için ciddi bir adım attı. Hiç deniz koruma alanı bulunmayan Marmara ve Karadeniz aklıma geldi burada çalışırken. Daha kadar bekleyeceğiz bilmiyorum veya kimin ne kadar umurunda...
Prof. Bayram Öztürk, Tokyo Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Üniversitesi konuk öğretim üyesi.