2019 Dünya Üniversiteleri İtibar Sıralaması

Öne Çıkanlar Toplum

Times Higher Education (THE), üniversiteler arası itibar sıralamasını açıkladı. Sıralamanın hazırlanmasında kullanılan anketlerde akademisyenlerin prestij algısının yaş faktörüne göre değiştiği görüldü. 

Anket sonuçlarında genç akademisyenlerin yeni, Asya'da bulunan veya teknoloji odaklı üniversiteleri daha ileri yaştaki meslektaşlarına kıyasla daha itibarlı görmeye eğilimli oldukları göze çarpıyor.

2019 Dünya İtibar Sıralaması'nda, Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) kurumların başı çektiği 2018 sıralaması neredeyse değişmezken, demografik faktörlere göre değişen söz konusu eğilim dikkat çekti. 


Ankete farklı ülkelerden 11.000'den fazla akademisyenin katıldı ve katılımcılardan araştırma ve öğretim açılarından alanlarında en iyileri olduklarını düşündükleri en fazla 15 üniversiteyi belirtmeleri istendi.

26 yaşın altındaki katılımcıların teknoloji odaklı üniversiteleri en iyiler arasında sayma oranı, 65 yaşın üzerindekilere kıyasla iki katı oldu (%10,6-%5). Birçoğu 50. yılına gelmemiş olan bu üniversiteler, fiziksel bilimlere, mühendislik ve teknolojiye yönelen; büyük miktarda endüstri geliri elde etme eğiliminde olan ve araştırma ortamı ile atıf etkisi açılarından görece düşük performans gösteren kurumlar.

26 yaşın altındaki katılımcıların %6,4'ü; çoğu Japonya, Hindistan ve Çin'de bulunan, güçlü endüstri bağlantılarına sahip Asya'daki üniversiteleri seçti. 65 yaş üstünde ise bu oran %4,4.

İleri yaştaki akademisyenler, “etkili yayıncılar” olarak kabul edilen, öğretim ve araştırma ortamları konusunda çok güçlü olmasalar da atıf etkileri yüksek olan üniversiteleri, genç meslektaşlarına oranla daha çok tercih ettiler. 65 yaş üstü akademisyenlerden %5,3'ü bu kategorideki üniversiteleri en iyiler arasında sayarken, bu oran 26 yaş altı katılımcılarda %2, 26-35 yaş arası katılımcılarda ise %3,8 oldu.

Oxford Üniversitesi Kurumsal İtibar Merkezi'nin kurucusu ve yöneticisi olan Rupert Younger, bulguların “genç akademisyenlerin görece yeni kurumlarda çalışıyor olması” gerçeğiyle ilgili olabileceğini ifade ediyor ancak, genç araştırmacıların birçoğunun, gelişmekte olan ekonomilerdeki daha yenilikçi ve daha genç kurumlarla çalışarak kazanılabilecek daha geniş bakış açısıyla belki de daha iyi açıklanabilecek küresel ve kültürlerarası çalışmalar alanlarında yeni yaklaşımlara yönelmiş olabileceğini de belirtiyor.

 

Kaynak: Times Higher Education