2024’teki seçimlerini bekleyen büyük dijital tehlike: Yapay zekanın yarattığı dezenformasyon kampanyaları

Öne Çıkanlar Toplum

Dijital tehlike 2024 yılında 60 ülkede yapılması planlanan seçimleri tehdit ediyor. Yapay zekanın yaratmış olduğu bu tehlike dezenformasyonun dizginlenemez bir şekilde yayılmasına ve tek tek her bireye ulaşmasına yol açıyor. Ne yazık ki seçmenlerin çoğu bu saldırıya hazırlıksız yakalanacak.

Seçimler kapıda


Şimdiden 2024’ün ilk YZ seçim yılı olacağını söyleyebiliriz. YZ’nin neredeyse sonsuza yakın veri üretme becerisi ve ortak aklı saptırabilecek boyutta kişiselleştirilmiş içerik üretme kapasitesi en büyük silahları. Bu silahların, ana akım siyasi partiler tarafından kampanyalarında taktiksel avantajlar kazanmak amacıyla kullanılması büyük olasılık. Şimdiden partilerin YZ’yı oy oranlarının tahmininde kullandıkları görülüyor. Ayrıca bu sayede seçmenler gerçek zamanlı reklam bombardımanına tutuluyor.

Bu yıl dünyanın pek çok ülkesinde seçim yılı. ABD, Türkiye, Hindistan, Pakistan, Meksika, Güney Afrika… Tabii bazı seçimlerin yansıması ülke sınırlarını aşabilir. Uluslararası etki yaratacakların başında Haziran’daki Avrupa Parlamentosu ve Kasım ayındaki ABD Başkanlık seçimleri geliyor.

Bu seçimler ne yazı ki küresel güvenliğin ve demokrasinin ciddi darbeler aldığı bir döneme denk geliyor. Birleşik Krallık’taki Galway Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden Prof. Tom Felle’ye göre bu sarsıntıların ana nedeni popülizmin, aşırı sağın ve faşist hareketlerin yükselmesi.

Bu arada politikacılar ve medya gibi ana akım kurumlara duyulan güven de yerlerde sürünüyor. Bir zamanlar komplo kuramları olarak çok fazla yüz vermediğimiz bazı gelişmeler, yeniden popüler olurken, internetteki yankı odalarında çevre ile bağlantısını kesmiş insanlar, toplumsal birlik ve beraberliğe büyük tehdit oluşturuyor.

Felle, şu anda hemen önlem alınmadığı takdirde bu sorunların kamuoyu için ciddi risk oluşturduğuna inanıyor.

YZ, deepfake ve dezenformasyon

Şimdiden 2024’ün ilk YZ seçim yılı olacağını söyleyebiliriz. YZ’nin neredeyse sonsuza yakın veri üretme becerisi ve ortak aklı saptırabilecek boyutta kişiselleştirilmiş içerik üretme kapasitesi en büyük silahları. Bu silahların, ana akım siyasi partiler tarafından kampanyalarında taktiksel avantajlar kazanmak amacıyla kullanılması büyük olasılık.

Şimdiden partilerin YZ’yı oy oranlarının tahmininde kullandıkları görülüyor. Ayrıca bu sayede seçmenler gerçek zamanlı reklam bombardımanına tutuluyor.

Buraya kadar her şey yasal. Ne var ki özgürlük savunucuları, denetimden geçmeyen bu uygulamalardan rahatsız. YZ’nın kötücül amaçlarla kullanımı aslında herkesi ilgilendirmeli. Deepfake – yanlış veya manipüle edilmiş metinler, görüntüler, videolar ve ses kayıtları- seçmenleri etkilemek için simdiden sahaya sürülmüş durumda. Bunların içinde en ünlüsü ABD Başkanı Joe Biden’ın yalan-yanlış ses kayıtları…

Geçen yıl deepfake’in Arjantin, Yeni Zelanda ve Türkiye’de kullanıldığına ilişkin iddialara dikkat çeken Felle, gelecek günlerde sahtekarların deepfake’den yararlanarak seçimleri etkilemeye çalışacaklarına kesin gözüyle bakıyor.

Ne yapılabilir?

Eyleme geçme çağrısı, şu anda pratikte çok da önemi olmadığı gibi çok da geç kalınmış olabilir. 2024 yılında çok sayıda seçim yapılacağı için bu yaklaşım, sorunu yalnızca daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir. Ne var ki mücadeleden vazgeçmek de doğru değil.

Olası mücadele taktikleri:

  • Küresel bir çaba ile YZ’nın kullanımı ile ilgili bazı temel kurallar oluşturulabilir. Şu anda ABD ve Avrupa Birliği bu kurallar çerçevesinde bir anlaşmaya varmak üzere.
  • YZ modellerinin nasıl kullanıldığına ilişkin şeffaflığı korumak amacıyla yasalar konulabilir.Özellikle siyasi kampanyalarda şeffaflık daha da önem kazanıyor. Ne var ki bu teknolojinin ilerleme hızı, kamuyu korumak için alınan önlemlerin hızından daha yüksek.
  • Sosyal medya platformları yaydıkları dezenformasyondan sorumlu tutulmalı. X, Meta ve Alphabet, bünyesinde bu dezenformasyonları etkisiz hale getirecek ekipler kuruyor. Ne var ki bu aşamada da bütünlük yasalarla korunmalı.
  • İnsanlara fake haberleri fark etmeleri için bazı stratejiler öğretilmeli. Ve seçim müdahaleleriyle mücadelede hızlı stratejiler geliştirilmeli.
  • Toplumsal birliği bozmayı hedefleyen yankı odaları ve komplo kuramlarını yok edecek yollar bulunmalı. Seçmenlerin medya ve hükümete yeniden güven duymalarını sağlamak da gerek ama bu çok kolay değil.

Sonuç

Bütün bu sorunları bir gecede çözecek sihirli bir değnek henüz mevcut değil. Tom Felle neler yapmamız gerektiği konusunda şöyle konuşuyor: “Bu dijital saldırılar karşısında eli kolu bağlı oturmamalıyız. Eğitim ve medya okur-yazarlığı bu dezenformasyon tuzaklarına düşmemek için yaşamsal önem taşıyor. Bu adımlar ana akım partilerin daha dürüst olmalarını sağlasa da, kötü aktörleri durdurmaya yetmez. Bazı ülkeler seçimlere dışarıdan müdahale ederek jeo-politik sonuçları kendi lehlerine çevirmeye gayret edebilirler.”

Reyhan Oksay

Kaynaklar:

https://theconversation.com/it-may-be-too-late-to-stop-the-great-election-disinformation-campaigns-of-2024-but-we-have-to-at-least-try-222808

https://www.npr.org/2024/02/08/1229641751/ai-deepfakes-election-risks-lawmakers-tech-companies-artificial-intelligence

https://www.theguardian.com/us-news/2023/jul/19/ai-generated-disinformation-us-elections