Anababalar ‘ev ödevi polisi’ gibi davranmalı mı?

Öne Çıkanlar Toplum
Anababalar ‘ev ödevi polisi’ gibi davranmalı mı?

Anababalar çoğu zaman başka bir seçenekleri olmadığını sandıklarından ev ödevlerine kafayı takarlar. Oysa başka bir seçenekleri vardır. Okula gitmek zorunlu olsa da, ev ödevi zorunlu değildir. Anababalar bu konuda bir seçim yapabilirler ve özellikle de ilkokul çağında çocukları olanlar eğitmenlerle görüşüp ev ödevlerinin yükünü hafifletmek ya da ev ödevlerini tümden kesmek yönünde isteklerini dile getirebilirler. Ev ödevinin seçimli olması, ya da bir okulda ev ödevi kültürünün değiştirilmesi eğitimin yerel düzeyde denetlenmesine olanak tanır.

Araştırmada lise öğrencilerinin geceleri ev ödevlerine harcadıkları süre iki saatten az olduğunda bir yarar sağladıkları görülürken, ev ödevlerinin ortaokul öğrencilerinin akademik başarılarında çok küçük bir etki yarattığına tanık olunuyor. Peki, ya ilkokul öğrencileri? Bilim insanları bu konuda bir süre daha beklemekte yarar olduğu kanısındalar.

Çocuklar ev ödevlerine isyan ediyorlar, çünkü yapmaları gereken çok daha başka şeyler var. Küçük çocuklar koşturup, bağrışmak, gevşeyip kurtlarını dökmek, evde kendi paylarına düşen ufak tefek işleri yapmak ve erkenden yatmak zorundadırlar. Oynarken, kendi kafalarına göre takılmalıdırlar. Çocukların okulda gün boyu neler yapacakları büyükler tarafından belirlenir-ki bunun büyük bir bölümünü uslu oturup derslere odaklanmak oluşturur. Oysa dersler çocuğun yaşamının yalnızca bir parçasıdır. Okul sonrasında çocukların başka şeylere de zaman ayırmaları gerekir.


Kimi uzmanlar çoktandır bunun ayırdındalar. ABD’nin kimi ilköğretim okullarında eğitmenler ev ödevi vermek yerine anababalardan çocuklarına kitap okumalarını istiyorlar. Kimi okullarda da ev ödevi isteğe bağlı bir uygulamaya dönüştürülüyor. Ne var ki, okul yetkilileri öğrencilere ev ödevi verilmediğinde kimi anababaların böyle bir istemde bulunduklarını belirtiyorlar.

Ev ödevinden yana olanlar bunun çocuklara sorumluluk ve disiplinli çalışma gibi güzel birtakım alışkanlıklar edinmelerine olanak tanıdığını dile getiriyorlar. Bu da, ilkokul çağında ev ödevi ile ilgili başka bir sorun. Küçük çocukların zaman yönetimiyle ilgili karmaşık durumların ya da ödevlere eşlik eden güçlü duyguların üstesinden geldikleri enderdir; öyle ki, bu sorumluluğu üstlenmek anababalara kalır. Erişkinler ev ödevlerini yapmadıklarında çocuklarını azarlayan sevimsiz birer “Ev ödevi devriye polisi” gibi davranmak zorunda kalırlar. Öte yandan, çocuklar da ağırdan alma ve sürekli söylenme konusunda uzman kesilirler. Ev ödevi geceleri yalnızca anababaların değil, çocukların da tüm zamanını ele geçirir. Bu rollerden kurtulmak hiç de kolay değildir.

Ev ödevinin öğrencinin sorumluluğu haline gelmesi için ödevlerin akademik yararlar sağlayabilmesi gerekir. Bu da, bir lise öğrencisinden ev ödevini kendisine herhangi bir uyarıda bulunmaksızın yapması beklendiği anlamına gelir. Ortaokulda bu sorumluluğun aşılanması bir iki yıllık bir alıştırma sürecini gerektirse de, uzun yıllar geçmesi gerekmez. 11 yaşından küçük çocuklara sorumluluk başka biçimlerde de öğretilebilir. 6 yaşındaki bir çocuk için sorumluluk kediye mama vermeyi unutmamak ve beslenme çantasını okulda bırakmamak anlamına gelebilir.

Öğrencilerin daha güçlü bir belleğe sahip olmalarını, derslere odaklanmalarını, yaratıcı düşünmelerini, sınavlarda başarılı olmalarını ve okulda olumlu davranış biçimleri sergilemelerini istiyorsak, bunun yolu daha çok ev ödevinden değil, daha iyi bir uykudan geçiyor.

Derleyen: Rita Urgan

Kaynak