Belirsizlik: Bir özgürlük seçeneği

Öne Çıkanlar Toplum
Belirsizlik: Bir özgürlük seçeneği

İnsan, yaşaması kendisine bırakılmış canlıdır. Diğer tüm canlılar, özellikle de hayvanlar ne bilincinde oldukları bir amaca göre yaşarlar, ne de böyle bir amaca ihtiyaç duyarlar. Yaşamaları belirlidir. Türe özgü içgüdüler, tür içinde kimi küçük farklılıklara karşın, sınırlıdır ve canlı onun dışına çıkamaz.

Bir başka deyişle insan dışındaki canlıların herhangi bir durumda, örneğin acıktığı zaman, ne yapacağı, nerede yapacağı, ne zaman yapacağı, nasıl yapacağı ve ne kadar yapacağı önceden belirlenmiştir. İnsan dışındaki bütün canlıların yaşaması, canlının ayırdında olmadığı bu 5 soruya göre biçimlenir. Bu nedenle İnsan dışındaki tüm canlıların bir belirsizlik sorunu yoktur. Belirsizlik yalnızca insana özgüdür.

Belirleyici 5 soru


Diğer canlıların yönlendiricisi olan 5 soru insan için de belirleyicidir, fakat bir 6 soru uyarınca: Niçin? ya da neden? Altıncı soru amaç sorusudur. İlk beş soru uyarınca yapacaklarımızı amacımız belirler. Her bireyin amaçları kendisi tarafından belirlendiği ve belirlenmesi gerektiği için İnsan yaşaması kendisine bırakılmış olan canlıdır. Amaç sorusu ile belirsizlik kırılmaya başlar. İnsan çok yaşamalı bir varlıktır. Canlılığın gelişme çizgisinde giderek artan yaşama durumları İnsan söz konusu olduğunda çok çeşitlenir; örneğin eğitim, ahlak, gelenek, evlilik, aile, sanat, ticaret, eğlence, adalet, üretim, tüketim, bilim, felsefe, öğrenim, sağıltım ve diğerleri İnsanın çok yaşamalı ortamını oluştururlar. İnsan her yaşama durumunda, oraya özgü belirsizliklerle karşılaşır. Bu Yaşama durumlarının her birinde yaşamayı biçimlendirecek amaçları kendisi koyuyor, buna göre gerekenleri yapıyor ve yaptıklarının sorumluluğunu üstleniyorsa Birey özgür yaşamaktadır. Özgür Yaşama belirsizliğe karşıdır.

Özgürlük kırılırsa

Kendisinin belirlediği amaçlar uyarınca yaşamıyorsa ya da önceden belirlenmiş programlara göre yaşıyorsa birey bir otomat yaşamı sürdürmektedir. Orada özgürlük kırılmıştır. Birey belirsiz durumlar karşısında korkar, çekinir, huzursuz olur, sığınacak yer, görüş, anlayış arar. Burada önemli bir Yaşama Sorunu ile karşılaşırız: Aydınlanma.

Immanuel Kant 1784 yılında yazdığı makalesinde Aydınlanmayı şöyle belirler: Aydınlanma, İnsanın kendi suçuyla düştüğü bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Burada belirleyici kavram ergin olmama’dır. İnsan dışındaki canlıların ergin olmak gibi bir sorunu yoktur. Ergin olmak yalnızca insana özgüdür. Her insan kendisine göre erginleşir. Belirsizlik burada yapıcı özelliğiyle karşımıza çıkar: Eğer İnsan yaşamasında belirsizlikle karşı karşıya olmasaydı, ayrı deyişle İnsan, Yaşamı önünde bir boşlukla, yalnız ve ancak kendisinin doldurması gereken bir boşlukla var olmasaydı yapıcı ve yaratıcı yaşamanın olanağı da ortadan kalkardı. Orada artık erginlenme diye bir sorun da olmazdı.

Nedir erginlenme?

Bir yanıyla, Bireyin sahip olduğu yaratıcı güçleri somutlaştırması, gerçekleştirmesi, yaratıcı bir yaşamaya girmesidir. Diğer yanıyla erginlenme, bireyin kendi yaşamasına egemen olması, kendi özgün kararları uyarınca yaşamasıdır. Her iki yanda da aklın kullanımı önemlidir.

Erginlenmenin yaratıcı yaşama çizgisinde gerçekleştirilmesi özgürlüğün yaratıcı yanını ortaya çıkartır. Birey orada çalıştığı konudaki bir belirsizliği belirli kılmaya, bir boşluğu doldurmaya çalışmaktadır. Bu araştırmacı yaşamadır. Erginlenmenin diğer yanında ise kendi suçumuz önemle ortaya çıkmaktadır.

Burada birey yetke(otorite) olarak bildiği kişilere, görüşlere ve hatta kurumlara kendisini teslim etmektedir: Onların söyledikleri doğrudur, geçerlidir, kabul edilmelidir, anlayışı ile kendi aklına göre değil, eleştirerek değil, başkasının aklına göre yaşamaktadır. Böyle davranışa neden olan önemli etmenlerin başında tembellik gelmektedir. Tembelliğin de arkasında belirsizlik korkusu, belirsizlik sıkıntısı ya da Belirsizliğe tahammülsüzlük bulunmaktadır.

Belirsizlik İnsanın doğasıdır. O doğayı nasıl kullanırsak öyle yaşarız.

Burada Kant’a kulak verirsek, Horatius’un bir şiirinden aldığı bir dize ile Cesaret önerdiğini duyarız:

Sapere aude > Aklını kullanacak kadar cesur ol!

Aklının ışığını önündeki belirsizliğe düşür. Aydınlığı göreceksin.

Kendine egemen yaşa! Özgür olacaksın.

Attilla Erdemli 

Bu yazı HBT'nin 196. sayısında yayınlanmıştır.