Kediler dünyayı nasıl ele geçirdi?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Kediler dünyayı nasıl ele geçirdi?

Türkiye’deki kedilerin kökeni Mısır’a dayanıyor

Antik dönemlerde yaşamış kedilerin DNA’larının ilk kez geniş çapta araştırılması sonucu kedilerin Yakın Doğu ve Mısır’ın yanı sıra dünyanın birçok yerinde evcilleştirilmiş olduğu ortaya çıktı.

Kediler, internet kültürüne egemen olmadan binlerce yıl önce ilk çiftçiler, denizciler ve hatta Vikingler sayesinde antik Avrasya ve Afrika’ya bile yayılmışlardı.


Sonuçları 15 Eylül’de yapılan konferansta açıklanan araştırmada, yaklaşık 15.000 yıl öncesi ile milattan sonra 18. yüzyıl arasında yaşamış 200’den fazla kedinin DNA’sı araştırıldı.

Kıbrıs’ta bulunan 9.500 yıllık mezarda da insan iskelet kalıntıları yanında kedi iskeleti kalıntılarının da bulunması, insanlar ile kediler arasındaki ilişkinin tarımın başlangıcına kadar dayandığını gösteriyor. Antik Mısırlıların vahşi kedileri yaklaşık 6.000 yıl önce evcilleştirmiş olması mümkün, sonradan gelen Mısır hanedanları tarafından da milyonlarca kedi mumyalanmış. Eski dönemlerde yaşamış kedilerin genetiği üzerine yapılan önceki araştırmalarda yalnızca üç adet mumyalanmış Mısırlı kedide mitokondriyal DNA (nükleer DNA’ların genelinin aksine yalnızca anneden tarafından gelen DNA) bulunmuştu.

Mitokondriyal DNA’lara inceleme

Paris’teki Jacques Monod Enstitüsü’nden evrimsel genetikçi Eva-Maria Geigl ve ekibi bu bilgiler üzerinden hareket ederek araştırmayı daha da genişletmek üzere Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da otuzdan fazla arkeolojik kazı bölgesinden çıkartılan 209 kedi kalıntısının mitokondriyal DNA’sını inceledi. Örnekler, Mezolitik Çağ'dan (insanların avcı-toplayıcı olarak yaşadığı dönem) 18. yüzyıl arasındaki dönemlere aitti.

Geigl, çiftçiliğin ilk başladığı dönemlerde tahıl ambarlarının kemirgen hayvanları çektiğini, vahşi kedilerin de bu nedenle bu bölgelere geldiğini ve kedilerden yarar sağlayan insanların onları evcilleştirmeye karar vermiş olduğunu öne sürüyor.

Bundan binlerce yıl sonra Mısır’daki kediler hızla Avrasya’ya ve Afrika’ya yayıldı. Milattan Önce 4. yüzyıl ile Milattan Sonra 4. yüzyıl arasındaki dönemde genellikle Mısırlı kedilerde görülen mitokondriyal köken aynı dönemde Bulgaristan, Türkiye ve Safra Altı Afrika’daki kedilerde de mevcuttu. Deniz yolculukları yapan insanların da aynı şekilde kemirgenleri uzaklaştırmak için kedileri yanlarına aldıklarını öne süren Geigl ve ekibi, kuzey Almanya’da milattan sonra 8. ve 11. yüzyıllar arasında Viking’lerden kalma bir bölgede de bu mitokondriyal DNA’lara sahip kedi iskeletleri buldu.

Tekir kediler

Boston Massachusetts’teki Harvard Tıp Okulu’nda nüfus genetikçisi Pontus Skoglund, Vikinglerin kedilerin varlığından daha önceden haberdar bile olmadığını belirtirken, Geigl’ın ekibinin mitokondriyal DNA yardımıyla popülasyon dağılımını takip edebilesinden de oldukça etkilendiğini söyledi. Skoglund yine de bir kişinin ataları hakkında en çok bilgiyi nükleer DNA’nın sunabileceği ve bu DNA’nın incelenmesinin kedilerin evcilleştirilmesi ve yayılması ve aynı zamanda vahşi kedilerle ilişkileri üzerine bütün soruları cevaplayabileceği fikrinde.

Geigl’ın ekibi, kedilerin tekir olmasına sebep olan nükleer DNA dizilerini de incelemiş, bu mutasyonun Orta Çağ dönemlerine kadar görülmemiş olduğu tespit etmişti. Kedilerin nükleer DNA’ları üzerine araştırmalarını sürdürmek istediklerini söyleyen Geigl, modern kediler üzerine genom araştırmaları için fon bulmanın zor olduğunu belirtti.

Sevda Deniz Karali

Kaynak: http://www.nature.com/news/how-cats-conquered-the-world-and-a-few-viking-ships-1.20643?WT.ec_id=NEWSDAILY-20160920