Kuş olmayan bu dinozor uçabiliyor muydu?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri

Mikroraptor olarak adlandırılan dinozor türüne ait fosilden elde edilen bulgular, kuş olmayan dinozorların da kademeli tüy döktüğünün ilk kanıtı olarak değerlendiriliyor. Current Biology'de yayınlanan çalışmaya göre, 120 milyon yıl önce yaşamış olan bu dinozorun günümüz ötücü kuşları gibi tüyleri kademeli olarak döktüğünü gösteren belirtiler, mikroraptorun becerikli bir uçan tür olduğuna da işaret ediyor.

Ötücü kuşlar tüy dökerken, birçok deniz kuşu türünün aksine aynı anda tüylerinin sadece birkaçını kaybeder böylece yıl boyunca yiyecek bulmak ve yırtıcılardan kaçmak için uçabilir halde kalırlar. Mikroraptor fosilinde sıra dışı şekilde kısa olan üç tüyün görülmesiyle araştırmacılar bu dinozorun da kademeli olarak tüy döktüğü sonucuna vardı.


Tüm yetişkin kuşlar yılda en az bir kez yaşlanmış, hasar görmüş tüylerini yenilemek veya parlak yaz -mat kış kamuflajı değişimi için tüy döker. Kuş türlerinin genetik rekonstrüksiyonları, kuşlarda en az 70 milyon yıl süredir kademeli tüy dökmenin var olduğunu ve günümüzdeki tüm kuşların ortak atasının bir özelliği olduğu sonucuna varıyordu. Şimdi ise, kuş olmayan bir dinozorun kademeli tüy döktüğüne dair ilk fosil kanıt elde edilmiş oldu. Araştırmacılar, söz konusu bulgunun kademeli tüy dökmenin kökenlerini 50 milyon yıl kadar geri iteceğini ifade ediyor.

Önceki çalışmalar, ilk uçabilen türler arasında olması muhtemel bu dinozorun sadece ağaçtan ağaca süzülmekle kalmadığı, aynı zamanda kanatlarını ve arka bacaklarını kullanarak yerden havalanabildiğine işaret ediyordu. Yeni bulgu da bu çıkarımı destekliyor. Araştırmacılar, microraptorun kuş olmayan bir dinozorun da uçabileceğine yönelik en ikna edici vakalardan biri olduğunu belirtiyor.

https://www.sciencenews.org/article/microraptor-dinosaur-fossil-molting-feathers-songbirds

Yarasalar ekolokasyonla birbirlerini tanıyor

Ekolokasyon yarasa, yunus ve balina gibi bazı memelilerin sahip olduğu biyolojik sonardır. (Bkz. Ekolokasyon kullanan canlılar, Erdal Musoğlu, Sayı 219, s.19) Ekolokasyonun rakipsiz şampiyonları yarasalar açık alanlarda avlanırken çevreyi tarama ve avı algılama aşamalarında birbirinden farklı iki tip ses üretiyorlar.

Behavioral Ecology'de yayınlanan bir çalışma, bizim duyamayacağımız kadar yüksek perdeli olan bu seslerin avlanma dışında da işlevi olabileceğine, yarasaların birbirlerini tanımasını sağladığına işaret ediyor.

Doğada yakaladıkları yarasaları tepki vermeyi bırakana kadar tekrar tekrar başka bir yarasının çıkardı sese maruz bırakan araştırmacılar, daha sonra aynı tipte ama farklı bir yarasadan kaydedilen sesi yarasalara dinletti. Bu aşamada yarasaların tekrar tepki vermeye başlaması, bu seslerin bir tür bireysel bilgi de taşıdığı, sesi farklı bir yarasa ürettiğinde diğer yarasaların değişimi fark ettikleri anlamına geliyor.

Grup halinde avlanan diğer birçok hayvan, doğrudan avlanma için kullanmasalar da, çıkardıkları seslerle iletişim halinde kalır, birbirlerinin yerinden haberdar olur. Yarasalar, hem avlanma ve koordinasyonu tek bir sesle gerçekleştirebiliyor gibi görünüyor.

https://www.scientificamerican.com/podcast/episode/bat-says-hi-as-it-hunts/