Narvallar: Denizin Tekboynuzları

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Narvallar: Denizin Tekboynuzları

Deniz gergedanı olarak da bilinen Narvallar, boynuzu andıran karakteristik tek dişleri ile meşhur deniz memelileridir. Görünüşleriyle mitolojik Tekboynuzu akıllara getirmelerine ek olarak, Arktik bölgesinde gözlerden uzak yaşamları da bu canlıların gizemini artırıyor.

"Narval" adı, Norveççe "nar" (ceset) ve "hval" (balina) sözcüklerinden geliyor. Narvalların alacalı gri rengi, boğulmuş denizcilerin bedenlerinin aldığı renge benzetilmiş. Narvalların bilimsel adı ise Latince'de "tek diş, tek boynuz" anlamına gelen monodon monoceros'tur.

Narvalların yaşayan en yakın akrabaları beyaz balinalardır. Narvallar ve beyaz balinalar dişli balinalar ailesine dahildir, her iki tür de tüm yaşamlarını Arktik Okyanusu'nda geçirir, büyüklük ve davranış bakımından benzerlik gösterir ve oldukça nadir olarak ortaya çıkarlar.


Narvalların uzun dişi

Dişli balinalar grubuna dahil olsalar da narvalların ağızlarında fonksiyonel dişleri yoktur. Erkeklerde sağ köpek dişi kafatasının içinde kalır ve hiçbir zaman dışarı çıkmaz, sol köpek dişi ise nadiren, ağzında dışına kadar çıkarak bu canlıyı iki boynuzlu hale getirir.

Narvalların alametifarikası olan tek boynuz, genellikle erkeklerde bulunur, dişilerin yaklaşık yüzde 15'inde görülür.

Bu sıra dışı uzun dişin neden ortaya çıktığı konusunda çeşitli teoriler var. Bunlardan bazıları bu dişin hayatta kalmaya yardımcı olduğunu; yüzeydeki buzu kırmak, balık avlamak veya yiyecek bulma amacıyla deniz tabanını kazmak için kullanılabileceği öne sürüyor. Ancak çoğunluğu bu dişe sahip olmayan dişi narvallar erkeklerden daha uzun yaşıyor. Bu nedenle kimi uzmanlar, dişin hayatta kalmak için bir avantaj sağlamadığını ancak çiftleşme için erkekler arası rekabette etkili bir silah olabileceğini düşünüyor.

Ancak bu uzun dişin başka bir amacı da olabilir. 2014 tarihli bir araştırmada, dişin sıcaklık ve tuzluluktaki dalgalanmalar gibi ortamdaki değişiklikleri algılayabilen hassas sinir uçları ile dolu olduğu bulundu. Bu bulgular Narvalların uzun dişinin bir duyu organı olabileceğini düşündürüyor.

Evleri

Narvallar Kuzey Buz Denizi'nde (Arktik Okyanusu), Kanada, Grönland, Norveç ve Rusya kıyılarında yaşarlar; kışları kıyıdan uzakta geçirir, yaz aylarında kıyı bölgelerinde görülürler.

Narvallar, oldukça derinlere dalabilirler, familyalarının en mahir dalgıçlarıdırlar. Hiç ışığın olmadığı ve su basıncının 150 atmosferi aştığı 1.500 m derinlikte yüzebilirler. Bu yetenekli dalgıçlar, her dalışta ortalama olarak 25 dakika su altında kalırlar. Büyük akciğerleri, esnek göğüs kafesleri ve kanlarındaki yüksek konsantrasyonlarda miyoglobin (kaslara oksijen sağlayan bir molekül) bu zorlu koşullarda hayatta kalmalarını sağlar.

Yaşamları

Narvallar genellikle üç ila sekiz üyeden oluşan, bazen de 20 üyeye kadar olan gruplar halinde yaşar. Daha küçük olan gruplar göç mevsiminde bir araya gelerek büyük gruplar oluşturur.

Narvalların yaşam süresinin 30 ila 40 yıl arasında olduğu tahmin ediliyor. Erkekler 8-9, dişiler ise 4-7 yaşında cinsel olgunluğa ulaşıyor. Genellikle nisan ayına denk gelen çiftleşme mevsiminde erkekler dişiler için mücadeleye girer. Gözlem yapmayı epey zorlaştıran şekilde yaşamlarının çoğunu kıyıdan yüzlerce kilometre açıkta ve devasa buzulların altında geçiren bu Tekboynuzların davranışları ile bilgilerimiz oldukça sınırlı.

Hamile narvallar, doğum için derin koylara çekilir. 15 aylık hamilelik döneminden sonra yaklaşık 1,5 m uzunluğunda ve 80 kg ağırlığında tek bir yavru doğar. Narvallar genellikler her üç yılda bir doğum yapar ve yavrular 20 ay kadar annelerinin yanında kalır.

Koruma statüsü

Bizden uzakta yaşadıklarından olsa gerek, narvalların koruma tedbirlerine pek de ihtiyacı yok gibi görünüyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), narvalları en az seviyede tehdit altında olan türler arasında değerlendiriyor. Kuzey Kutbu bölgesinde 12 alt gruba bölünmüş yaklaşık 123.000 yetişkin narval olduğu tahmin ediliyor.

Ancak tüm doğal yaşamın olduğu gibi, narvalların da iklim değişikliğinden etkilenmeleri muhtemel. Kuzey Kutbu'ndaki sıcaklık rekorları buzulların erimesine neden olarak gemiler için daha çok alan açarken, doğal yaşam için alanları kısıtlıyor.

Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, narvalların Kuzey Kutbu'ndaki artan insan aktivitesinden en çok etkilenen canlılar olduğunu gösteriyor. 2017'de Science dergisinde yayınlanan bir araştırma da, narvalların stres karşında gösterdiği tepkinin şimdiye dek kaydedilmiş en şiddetli fizyolojik tepkiler olduğuna işaret ediyor. Şartlardaki olumsuz değişimlere oldukça duyarlı olan narvallar için gelecek kolay olmayabilir.

Diğer deniz memelileri gibi narvallar için de çevrelerini algılamada işitme önemli rol oynar. İnsan ürünü gürültüler, onların duyma ve iletişim kurma becerilerini olumsuz etkileyebilir; diğer grup üyelerinin yerlerini tespit etme, avlanma, eş bulma ve yırtıcılardan kaçınmalarını zorlaştırabilir.

Kuzey Kutbu doğal yaşamının önemli üyeleri olan Narvallar, iklim değişikliğinden etkilenebilecek türler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Narvallar, aynı zamanda, bölgede yaşayan Eskimolar için önemli bir kültürel öğe ve besin kaynağı. Yüzyıllardır narval avcılığı yapan Eskimolar, son dönemde, denizin gizemli Tekboynuzlarını izleme ve incelemede bilim insanlarıyla iş birliği yapıyor.

Kaynak 1 - 2 - 3