Celal Şengör ile beklenen deprem üzerine

Öne Çıkanlar Yerküre

Bu fay, İzmit Körfezinden çıkıyor, İstanbul’un güneyinde Yeşilköy açıklarında karaya 8 km kadar yaklaşıyor, oradan da hemen tamamen düz bir hat üzerinden Şarköy’e ulaşıyor. Eğer fay İzmit Körfezi’nin ağzından Şarköy’e kadar kırılırsa, 7,6 olabilir. Bu en büyük boy. Eğer fay iki ayrı parçada kırılırsa, her parçanın yaratacağı deprem de 7’yi geçer.

Yaşadığımız 1999 Kocaeli Gölcük merkezli büyük depremden bugüne 20 yıl geçti. Bu 7.4 büyüklüğündeki felakette 17.480 insan kaybettik. Resmi raporlarda 23 bin 781 yaralı, 505 sakat ve 285.211 konutun da hasarlı olduğu açıklanmıştı. Deprem ne kadar büyük alanı etkilemişti, uzunluk ve genişlik olarak ve bu depremin özelliği neydi?

Şengör: Bir kere verdiğin kayıp sayısı bana pek iyimser geldi. Sanırım gerçek sayı belirttiğinin epey üstünde. Deprem, Adapazarı’ndan İstanbul’un batısında Avcılar’ın biraz ötesine kadar yaklaşık 150 km uzunluğunda, ortalama 80 km genişliğinde bir alanı etkiledi. Bu kabaca 1:2 boyutlarında batı-kuzeybatı uzanımlı bir elipse karşılık gelir ve tamamen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunun belirttiğim kesimi boyunca uzanır. Sarsıntı alanının 1:2 oranında bir elips şeklinde olması ve bu elipsin uzun ekseninin faya paralel olması, fayın yanal atımlı olmasından kaynaklanıyor. Bu boyda bir bindirme veya normal fayın üzerinde olacak bu büyüklükte bir depremin sarsıntısını Varna’nın kuzeyinden bile hissederdin!


Gölcük merkezli depremini ne kadar “İstanbul depremi” sayabiliriz? Kırılan fay Marmara denizine ne kadar girdi?

17 Ağustos 1999 depremi bir ‘İstanbul’ depremi değildir, ama hatırlayacağın gibi İstanbul’un batı sahillerinde epey zarara neden olmuştur.

Buna rağmen Deprem İstanbul’u çok sarstı, özellikle Avcıları vurdu ve pek çok semtte binalar yara aldı. Neden?

Bu gene fayın yanal atımlı olmasından kaynaklanıyor. Enerji fayın doğrultusu istikametinde dağılıyor. Halbuki normal ve bindirme faylarında enerji eğim istikametinde dağılır. Mesela 1970 Gediz depremi İstanbul’u epey sarsmıştı.

Kocaeli – Gölcük merkezli depremden sonra İstanbul’u asıl tehlikeye sokacak olan Marmara denizindeki deprem gündeme geldi.  20 yıldır bu depremi konuşuyoruz. Bu deprem tetikleyecek olan fay Marmara denizinde tam nerede, fayın uzunluğu, derinliği ve yaratabileceği deprem büyüklüğü ne kadar tahmin edilmekte?

Bu fay İzmit Körfezinden çıkıyor, İstanbul’un güneyinde Yeşilköy açıklarında karaya 8 km kadar yaklaşıyor, oradan da hemen tamamen düz bir hat üzerinden Şarköy’e ulaşıyor. Burada olabilecek bir depremin derinliği 8-12 km arasında değişebilir. Burada bildiğimiz en derin depremler zaten 16 km derinde olmuş olanlar. Büyüklük ise, eğer fay İzmit Körfezi’nin ağzından Şarköy’e kadar kırılırsa, 7,6 olabilir. Bu en büyük boy. Eğer fay iki ayrı parçada kırılırsa, her parçanın yaratacağı deprem de 7’yi geçer.

Son bulgular neler

20 yıldır İstanbul depremine yol açacak fayları araştırıyor ulusal ve uluslararası bilimciler ve sen de onların arasındasın... Şimdi bilimsel araştırmaların son bulguları nedir?  Fayın nerede kırılacağı ve uzunluğu konusunda Farklı görüşler var mı? Marmara fayı çok parçalı deniyor, deprem hepsini bir ardına tetikler mi? Ne kadar sürebilir?

Fay dığılımının en son bulguları şu makalelerde yayımlandı: Le Pichon ve diğerleri, 2014; The South Marmara Fault: International Journal of Earth Sciences (Geologische Rundschau), v. 103, pp. 219-231; Şengör ve diğerleri, 2014, The geometry of the North Anatolian transform fault in the Sea of Marmara and its  temporal evolution: implications for the development of intracontinental transform faults: Canadian Journal of Earth Sciences, v. 51, pp. 1-21; Grall ve diğerleri, 2018, Upward migration of gas in an active tectonic basin: An example from the Sea of Marmara: Deep Sea Research Part II, v. 153, pp. 17-35; Henry ve diğerleri, 2018, A statistical approach to relationships between fluid emissions and faults: the Sea of Marmara case: Deep Sea Research Part II, v. 153, pp. 131-143.

Buraya 2014’te yayımlanan makalenin sentez şeklini koyuyorum. O iyi bir fikir verir fay dağılımı konusunda, ama o zamandan bu yana da önemli keşifler yapıldı. Sanırım en önemlisi de İTÜ Jeofizik master öğrencisi Beril Karadöller ile hocası Caner İmren’in yaptığı keşiftir. O ne diye sorma, zira henüz tam değerlendirmesi bitmedi. Bitince Beril sana yazar.

İlk harita kullanılan sismik hatların güzergahlarını, alttaki şekil de fay dağılımını gösteriyor.

 

Son bir araştırma Nature dergisinde yayımlandı. Türkiye-Fransız ortak çalışmasında “kıyı ötesi jeodetik gözlem” yöntemle, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Denizi’ndeki bölümüne odaklanıldı. Fay hattının deniz altındaki kısmı için “Bir bölümünün kilitli olduğu ve bu nedenle zorlandığı” ifade edildi. Bununla birlikte 2,5 yıl boyunca deniz tabanındaki kabuk deformasyonu mm-hassasiyetiyle ölçülmüş. Sonuca göre 1766’daki bilinen son yırtılmadan bugüne oluşan en az 4 metrelik kayma açığının, İstanbul’da 7,1 ile 7,4 arasında bir depreme neden olabileceği belirtildi. Bu çalışmayı yorumlar mısın?

Doğru, ama sınırlı. Sorun kıyı ötesi geodetik gözlem ağımızın kaçınılmaz olarak yetersiz olması. Deniz tabanında geodetik gözlem kolay bir iş değil. Bunun da en iyileri gene Türkiye’de yapıldı.

Emekli Cambridge Profesörü ve büyük jeolog Dan McKenzie'yle yaptığımız görüşmede ise Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda batıya doğru yılda 30 milimetrelik bir kayış olduğunu ve 1939 Erzincan Depremi'nden bu yana 7,5 ile 8 arasında büyüklüğe neden olabilecek bir enerji biriktiğini söylemişti. Ne diyorsunuz?

Doğru demiş.

Tahmin edilen deprem büyüklükleri arasındaki fark nedir ve en İstanbul’da çok etkileyeceği bölgeler nereleri? Nereleri daha güvenli?

Dedim ya iki 7 ile tek bir 7.6 arasında değişiyor. En çok İstanbul’un Marmara sahilleri etkilenecektir, yaklaşık Dilovası’ndan Tekirdağ ve ötesine kadar. En sağlam yerler en kuzeyde sağlam kaya (yani Kretase lavları) veya onun hemen güneyindeki Paleozoyik alanlarıdır. Tabiȋ bu arada Yalova gene tehlikede. En tehlikeli yerler şimdilik Tuzla ve Yeşilköy olarak gözüküyor. Yapılan bazı modellerde buradaki şiddet 9’a kadar çıkıyor! Onun için Hava Harp Okulu yeniden yapılacak ve Havacılar pek enfes bir plan yaptılar.

17 Ağustos depremi “Büyük İstanbul Depremi”nin olası büyüklüğünü azaltmış olabilir mi?

Tam tersine!

17 Ağustos 1999'dan ders çıkardık mı? Önlemler ne düzeyde? Bundan sonra neler yapılabilir? Henüz deprem olmadığına göre, yapılabilecek bilimsel araştırmalar var mı?

Bu konuda hiçbir fikrim yok. Zira ilgilenmedim. Bunu Mustafa Erdik’e sormalı en iyisi. Sanırım bunu en iyi o biliyor.

Başka neler söylemek istersiniz son olarak?

Tsunamı tehlikesini hiç sormadın. Ama bunu da Sinan ve Nazmi’ye sor. Pek enfes çalışmalar yaptılar. Zaten yakınlarda Springer’de tsunami ile ilgili bir kitapları çıkacak. Ayrıca sana da bu önemli olayı gene gündeme taşıdığın için hepimizin bir teşekkür borcu var.

Soruları hazırlayanlar: Orhan Bursalı - Batuhan Sarıcan 

Soldan sağa: John F. Dewey (doktora hocam), merhum Kevin C. A. Burke (diğer önemli hocam), ben ve Lewis Ashwal (Merih’ten dünyaya gelen meteoritleri ilk defa tanıyan jeokimyacı. Bu resim Güney Afrika’da Komati Nehri üzerinde bir köprüde çekilmiştir. Sadece Arkeen’de görülen ultramafit komatiit lavlarının adı buradan gelir.