HBT’nin 13 Temmuz tarihli son sayısında, Adalet ve Eşitsizlik İlişkisi konulu bir çeviri vardı. AKP–FETÖ ortaklığından önce, Ankara Barosu’nda katıldığım bir seminerde, genç bir hukukçu, Adalet konusundaki görüşümü sormuştu. Hazır bir yanıtım yoktu. Sözü biraz dolandırıp canlı türlerin evrim kuramına sığındım. Darwin’e atfedilen evrim kuramının son yıllardaki bilimsel yorumunda, evrim sürecinin bi...
Her yazıya, konusuna uygun bir başlık aranır. Bu yazımın başlığı “Baş”. Okul çağlarımızdaki “Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak” bulmacasının yanıtı olan Baş! Dilimizde son derece zengin bir ‘Baş’ dağarcığı dikkati çekiyor.* Hepsinden söz edecek ne yerim, ne de sizin zamanınız var. Başlıca ‘BAŞ’lar üzerinde duracağım. Ama kaygılanmayın, KHK ve OHAL uygulamalarının gazete manşetlerinden inmed...
Yeri ve zamanı geldikçe değinip geçeriz. Kendini bileni över, bilmeyeni kınarız. Bazen öfkemizi alamaz Osmanlı sözünü hatırlatırız: Sen seni bil sen seni Sen seni bilmez isen Bildirirler haddini... ‘Kendini bil’mek, uygarlık ve insanlık tarihinin en yüce erdemidir. Töremizde ve dilimizde ‘kendini bil’mekten çok ‘kendini bil’memek deyimi yaygındır. Bizden önceki kuşakların, çok öfkelendikleri kişil...
Orhan Bursalı, Cumhuriyet’ teki 1 Mayıs 2017 yazısında, referandumdaki ‘Hayır’ sonucunu, Türk ‘SOL’nun değil, çoğulcu demokrasinin başarısı olarak yorumladıktan sonra, şehirleşme ve ekonomiyi gündeme getirdi. Doğan Kuban’ın Liberal Kapitalizm’in parlak görünmeyen geleceği eleştirisi, Bursalı’nın sunuşuyla yakından ilişkili. Bu iki görüş arasında, yazıma bir yer açmaya çalışıyorum. Umarım zorlayıcı...
Yarın 6 Mayıs, ilk baharın tam yarısı, Hıdrellez Bayramı. Kırdaki oyunlarda söylenen bir oyun tekerlemesini anımsıyorum: ‘Yarın bayram/ Üç kaşık ayran/ Sana da yeter bana da!’ Çoktandır kutlanmadığım için belki de doğru hatırlamıyorum. Artık bayramları ve sevinçlerimizi paylaşmadığımız için, geriye, Referandum tartışmaları gibi acılı yanılgılar kalıyor. Ulusal Onurum Halk oylamasına sunulan Yeni A...
Doğan Kuban iyi ile kötünün evrenselliğini özetlediği yazısını, (HBT, sayı 55), “İnsan sevgisiyle başlayan yeni bir düzene ihtiyaç var” diye noktalıyor. Kuşkusuz, yeni bir düzen ihtiyacı üzerinde anlaşıyoruz da, “yeni düzen insan sevgisiyle başlayabilir” görüşüne tam katılamıyorum. Akıllı ve duygusal bir varlık olan sosyal insan türü, sever de döver de. Hatta sevdiklerini üzdüğü kadar; dövdüklerin...
On altı Nisan günü tasarladığım bu yazı oylamadan sonra yayımlanacak. Sonuç merakla izleniyor ve sorgulanıyor. ABD kaynaklı haberlerde, Washington ve Trump ihtiyatlı; ama, Barr Kolejinde dış politika uzmanı ve Türkçe bir soyadı taşıyan Prof. Elmira Bayraslı, New York Times gazetesinde yayımlanan yazısında, Başkan Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’de demokrasinin yakın geçmişini ve geleceğini, Silahlı K...
Son yıllarda sıkça kullandığımız üç Türkçe kavram: Çağ, Çağdaş, Çağdaşlık. Oysa bu kavramlarda bir anlam birliğine sahip olduğumuzdan emin değilim. Sözlüklere göre çağ, belli bir zaman diliminin tanımı. Kişinin yaşamında, bebeklik, çocukluk, erginlik ve yaşlılık; insanlık tarihinde, İlk, Orta, Yeni ve Yakın Çağlar gibi. Çağdaş, bu çağlardan birinde yaşayan birey veya toplumların ilişkilerini belir...
Referandum sonuçlarını öngörenler otokrasiye karşı demokrasi diyor. Yandaşlara göre otokrasi, çağdışı demokrasinin kaçınılmaz sonucudur. Bağdaşmaz görünen bu inançlara bir çözüm ararken, Atina Tarihinde yaşanan felsefi bir demokrasi tartışmasını hatırladım. Laikos (kadın, yaşlı ve yoksul) çoğunluğun seçimlere katılmasını savunan gerçekçi Aristoteles’e karşı çıkan ülkücü Platon, Devlet diyalogları...