Dilimizdeki ‘Baş’ deyimleri

Bozkurt Güvenç
Dilimizdeki ‘Baş’ deyimleri

Her yazıya, konusuna uygun bir başlık aranır. Bu yazımın başlığı “Baş”. Okul çağlarımızdaki “Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak” bulmacasının yanıtı olan Baş! Dilimizde son derece zengin bir ‘Baş’ dağarcığı dikkati çekiyor.* Hepsinden söz edecek ne yerim, ne de sizin zamanınız var. Başlıca ‘BAŞ’lar üzerinde duracağım. Ama kaygılanmayın, KHK ve OHAL uygulamalarının gazete manşetlerinden inmediği şu günlerde, ‘Anayasal Başkanlık’ konusunu da açacak değilim.

Baş denen mucize

Hareketli canlıların pek çoğunda, görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma merkezlerinin toplandığı, bedenin üstünde bir baş bulunur. Başın içinde, edinilen, algılanan bilgileri toplayan saklayıp değerlendirerek davranışı düzenleyen ‘beyin’ denilen bir yönetim merkezi vardır. Öyle karmaşık bir sinr sistemi ki, Beyin Cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, “Öğrendikçe bilmediklerimiz artıyor!’ diyor. İşte her gün büyüyen ‘makro kozmos’ içinde varlığını ve evrimini sürdüren o ‘cüce evren’e ‘Baş’ diyoruz.


Öylesine karmaşık ki diyalektik tarih Filozofu Hegel, Geist adını verdiği varlık için, ”Beni bir kişi anlıyor; bazen, o da anlamıyor!” dermiş. Dışarıdan şeklen benzetilse de, işleyişi, dünyaya bakışı ve davranışlarıyla birbirinden çok farklı başlar. Evrim süreci, farkları artırırken, varlıklarını ötekine karşı algılayan toplumlar ve aileler, eğitimle insan olan her bireyde özgün bir dünya yaratıyor. Hayatın bir anlamı varsa, bu başların öyküsüdür. Her insan bir baş, her baş bir başlangıç veya serüven ise, dilimizdeki belli başlı deyimlerin bolluğu bana az bile görünüyor.

Beynimizin onda birini kullandığımız inancı yanıltıcı bir söylemdir. Akıl ve bilim, sınırsız görünen beynimizin sınırlı gücünü kullanıyor. Bazı yöneticilerimizi ‘Baş’ yaparak bu sınırlamalara razı oluyoruz. Oysa kimi yöneticiler, seçkin konumlarını korumak için, yönettikleri kişi, kurum ve toplumun kendilerini aşmalarını istemezler. Siyaset bilimi veya sanatı böylece bir başlar rekabetine dönüşür.

Doğan Kuban geçen haftaki ‘Doğa Sevgisi’ başlıklı yazısında, Doğa’nın matematik karmaşıklığına ya da basitliğine duyduğu hayranlığı dile getirmişti. Aman kaçırmayın.

Baş’ la ilgili deyimler

Dilimizdeki ‘başlar’ dağarcığından seçilmiş başlıca deyimler:

Başkaldırmak, baş koymak, baş vurmak, baş kesmek, baş tacı etmek;

Başı derde girmek; vermek; yerine gelmek, sıkışmak;

Başının dikine gitmek, çaresine bakmak, buyruğu olmak;

Başına buyruk olmak, iş açmak, kara bağlamak, tek başına kalmak;

Başından büyük işlere kalkışmak, savmak, korkmak;

Başında kavak yelleri esiyor olmak;

Baştan çıkmak/çıkarmak, şaşmak, baştankara etmek;

Başını dinlemek, toplamak, kurtarmak, sokacak bir yuvası, dinleyecek yeri, koyacak eşi, yoldaşı olmak, dik tutmak, taştan taşa vurmak, vb.

Baş’a kıyasla kafa ve beyinle ilgili deyimlerimiz nadirdir: Kafa dengi, kafa yormak; kafası kızmak, şişmek, kafasını ezmek; kafayı çekmek, bulmak. Beyin jimnastiği ve fırtınası yapmak, yıkamak gibi.

Seçilmişlerin, Atatürk’ün “Akıl ve Bilim Mirası”na sahip çıkmayışına yıllarca katlandık; ama tarihi yanılgının bedelini toplumca ödüyoruz.

Bozkurt Güvenç

* Dilimizdeki ‘Baş’ ile başlayan ya da ilgili Deyim ve Atasözleri: Ömer Asim Aksoy’ un Atasözleri ve Deyimler dizininde toplam 540; TDK Yazım Kılavuzu’nda toplam 493;Emin Özdemir’in açıklamalı Deyim ve Atasözleri Sözlükleri’nde ‘Baş’ ile başlayan113 söz ve sözcük; Son Türkçe Sözlük’te dört sayfa örnek deyim açıklaması var.

Bozkurt Güvenç'in anısına saygıyla. Bu yazı HBT'nin 62. sayısında yayınlanmıştır.

Bozkurt Güvenç