COVID: Ne kadar yaşlıysanız, antikorunuz o kadar yüksek olur

Koronavirus Öne Çıkanlar
COVID: Ne kadar yaşlıysanız, antikorunuz o kadar yüksek olur

Montreal Üniversitesi Kimya Fakültesi’nden Joelle Pelletier ve Jean- François Masson hastalığı geçirenlerin mi, yoksa aşıların mı daha koruyucu antikor ürettiğini araştırdı.

Scientific Reports dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre Pfizer/BioNTech ve AstraZeneca aşılarının yarattığı antikorlar, doğal enfeksiyonunkinden daha yüksek. Bu antikorların ayrıca Delta varyantına karşı da etkili oldukları görülüyor.

Masson bu çalışmada, üzerinde fazla araştırma yapılmayan bir alt grubu daha inceledi. Bu kişiler SARS-CoV-2 ile enfekte olup, hastaneye yatmayan kişilerdi.


Masson sonuçta şu şaşırtıcı verilere ulaştı: “Enfekte olan herkes antikor üretir, fakat yaşlıların 50 yaşının altındakilerden daha fazla antikor ürettiğini gördük. Dahası antikorlar teşhisten 16 hafta sonra da hala kanlarında mevcuttu.”

Pelletier ise “Doğal enfeksiyonlardan sonra 50 yaş ve üzerindekilerde oluşan antikorların koruyuculuğu gençlerinkinden daha yüksekti” diyor.

T-hücrelerinin olağanüstü koruyuculuğu

Pandeminin ilk dalgasında bazı sağlık çalışanlarının önceden bağışıklıklarının bulunduğu keşfedildi. 2020’nin ilk yarısında İngiltere’deki 700 sağlık çalışanı üzerinde yürütülen bir araştırmada bu kişiler haftalık PCR testine tabi tutuldu. Koruyucu giysiler ile kendilerini korumaya alan bu kişilerin çoğunun testinin pozitif çıkmadığı ve antikor geliştirmedikleri görüldü.

University College London’dan Leo Swadling ve Mala Maini bu kişileri daha ayrıntılı incelediğinde kanlarında COVID-19 enfeksiyonuna bağlı protein ve SARS-C0V-2 virüsüne tepki olarak gelişen T-hücreleri tespit etti. T-hücreleri bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Swadling’e göre bu kişilerde ortaya çıkan güçlü ve erken T-hücresi tepkisi, virüsten çok büyük bir hızla kurtulmalarını sağlamıştı. Swadling bu enfeksiyonu “sonuçsuz – abortif- enfeksiyon” olarak isimlendiriyor.

Virüslerin enfekte ettiği hücreler, yüzeylerindeki viral proteinleri afişe ederek alarm verirler ve T-hücreleri bu proteinleri tanımayı öğrenir. Sonuçta T-hücreleri enfekte olan hücreleri yok eder. Kritik olgu bu noktada ortaya çıkıyor. Antikorlar, yalnızca virüsün üzerindeki proteinleri hedef alırken, T-hücreleri herhangi bir viral proteini tanıyabilir.

Araştırma ekibi bu sonuçsuz enfeksiyona maruz kalan katılımcıların erken evredeki kan örneklerini inceledi ve SARS-CoV-2’ye maruz kalmadan önce T-hücrelerine sahip olduklarını keşfetti. Bunun en mantıklı açıklaması şuydu: Bu insanlar soğuk algınlığının %10’una yol açan insan koronavirüsüne maruz kalmışlardı. Maini, “Bu kişilerin önceden geçirdikleri viral enfeksiyonları bilmiyoruz. Dolayısıyla T-hücrelerinin nereden geldiğini de bilmiyoruz” diyor.

Böylece bu proteinlere karşı güçlü T-hücresi tepkisi oluşturabilecek aşılar geliştirilebilirse, bu aşılar geniş bir koronavirüs ailesine karşı da etkili olabilir. Bu keşif, yıllardır bilim insanlarının peşinde koştuğu evrensel koronavirüs aşısı olarak piyasaya çıkartılabilir. Bunun bir yolu da mRNA aşılarına bu proteinler için mRNA kodu ilave etmek olabilir.

Bugün pek çok bilim ekibi, T-hücresi tepkisi çıkartan evrensel grip aşısı üzerinde çalışıyor. Ne var ki bugüne dek hiçbiri yeterince etkili bulunmadı.

Reyhan Oksay

Kaynaklar
https://www.newscientist.com/article/2296980-covid-resistant-people-point-way-to-universal-coronavirus-vaccine/
https://scitechdaily.com/covid-19-the-older-you-are-the-more-antibodies-you-have-better-protection-against-delta-variant/