Zekâmız çöküşümüz olursa?

Öne Çıkanlar
Zekâmız çöküşümüz olursa?

Bizi hayvanlardan ayıran zekâmız nedeniyle kendimizi evrenin hâkimi olarak görürüz. Ama kim bilir bizi evrimin tepesine taşıdığını düşündüğümüz zekâmız çöküşümüz de olabilir. Örneğin Alman filozof Thomas Metzinger, insanoğlu akıllı olmanın iyi bir şey olduğunu düşünür ama evrimsel açıdan baktığımızda aptal olmak daha iyidir diyor.

İnsanoğlu diğer türlerde görülmeyen bir bilişsel karmaşıklık ile eşsiz bir zekâ biçimi geliştirmiştir ki tarım, bilim ve teknolojik süreçlerin arkasında yatan sır da budur. Aklımız sayesinde hem gezegene hâkim olduk hem de uçsuz bucaksız evreni anlamaya başladık. Fakat bu üstünlük bizi felaketin eşiğine de sürükledi. İklim değişiminin geleceği belirsiz, kitlesel bir yok oluş başladı bile ve biz yolumuzu değiştirmek için çok az çaba gösteriyoruz. Sıkıntılarımız belki de genetik çeşitliliğimizin son derece küçük olmasıyla ilgilidir. Yıllar önce küçük bir şempanze grubunda bile daha büyük bir genetik çeşitliliğin bulunduğunu hatırlatan Michael Graziano, (Princeton Üniversitesi) küresel bir felaketin bizi yok etmesinin hiç de imkansız olmadığına söylemişti. (Chimps show much greater genetic diversity than humans, University of Oxford News 2.3.2012).

Metzinger’e göre bu noktaya artık ulaştık bile ve çünkü diyor filozof, entelektüelliğimiz ilkel özelliklerle birlikte çalışmak zorunda. Bilişsel açıdan karmaşık olsa da motivasyonumuza merhamet ve esneklik katmıyor. Diğer bir sözle biz empati veya rasyonalite gibi küresel dayanışmadan çok hala hırs ve kıskançlık gibi bazı temel içgüdülerle motive oluyoruz deniyor New Scientist dergisindeki yazıda (New Scientist Cilt 227). Ve gezegensel çöküşü önleyecek sosyal becerileri ne zaman geliştireceğimiz de hala belirsiz. Diğer bir problem de zekâmızın bilişsel eğilimle birlikte işlemesidir. Mesela psikologlar insanların gelecekteki tehlikelere mevcut risklere kıyasla daha az ilgi gösterdiklerini ve bazı şeylerin bize kısa vadede iyi ama uzun vadede kötü karar almaya ittiğini söylüyorlar. Bu da iklim değişikliğiyle ilgili riskleri anlamakta niçin yetersiz olduğumuzu açıklayabilir diyor uzmanlar.


İnsanlar filozofların varoluş eğilimi dedikleri bir şeye de sahipler ki bu yaşamımızın değerine bakışı etkilemektedir. Bunun olması, olmamasından daha iyidir diyor araştırmacılar. Çünkü eninde sonunda olumlu şeylere odaklanmaya eğimliyiz. Peki ama zekâmız bu tür eğilimleri kaybedecek şekilde gelişirse ne olur? Aslında süper zekâlı uzaylılar zaten bu noktaya ulaşmış olabilirler. Dengeli bir bakış açısıyla artık kısa vadeli düşünce yerine ve net bir görüşle böyle bir yaşam biçiminin yaşanmaya değer olmadığına karar vermiş olmalılar ve belki de kendi varlıklarına bir son vermenin daha iyi ola cağına karar vermişlerdir diyor Metzinger.

Peki o halde bu yüzden mi uzaylılarla temas kuramıyoruz? Evet diyor araştırmacı bu mümkün.

Nilgün Özbaşaran Dede