Bugün ilk tüp bebek Louise Brown’un doğum günü

Öne Çıkanlar Sağlık Toplum Video

Louise Brown, 25 Temmuz 1978 yılında dünyaya geldiğinde, bilimde bir ilke imza atılmıştı. Dünyada ilk defa laboratuvar ortamında döllenen bir yumurtadan, bir çocuk doğmuştu.

Brown ailesi dokuz yıldır çocuk sahibi olmak istiyordu. Ancak Lesley Brown’un 'fallop tüpü tıkanıklığı' adı verilen, kadınlarda doğurganlığı kısıtlayan bir hastalığı vardı.


O dönemde fizyolog Robert Edwards (solda) ve cerrah Patrick Steptoe (sağda) tüp bebek adında yeni bir yöntem üzerine çalışıyordu. Tüp bebek; bir yumurtanın sperm tarafından, vücut dışında suni olarak döllenmesi sürecidir. Kısırlık tedavisi ve diğer yardımlı üreme yöntemleri başarısız olduğunda kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir.

İşlem, bir kadının yumurtlama sürecini izlemek, yumurtayı yumurtalıklardan almak ve laboratuvar ortamında sperm ile dölleyerek döllenmiş yumurtanın daha sonra hastanın rahmine başarılı bir gebelik oluşturulması amacıyla tekrar aktarılmasıdır.

Bilim tarihine geçti

Brown ailesinin çocuk sahibi olma isteği, Edwards ve Steptoe’nin araştırmaları sayesinde gerçek oldu. Lesley Brown’un ilaçlarla olgunlaştırılmış yumurtaları ve diğer ebeveynden alınan sperm örnekleri laboratuvar koşullarında döllendi. Embriyo anne karnına aktarıldı ve rahme yerleşip yerleşmeyeceği gözlemlendi. Her şey yolunda gitti ve hamilelik gerçekleşti.

Oldukça sağlıklı doğan Louise, ilk tüp bebek olarak bilim tarihine geçti. Louise’in doğumundan sonra aile tehdit dolu mektuplar almaya başladı. Bu mektuplar, Tanrı'nın işine karıştıklarını ifade ederek aileyi korkutmayı amaçlıyordu. Bununla birlikte çocuk sahibi olamayan ailelerden destek içerikli mektuplar da geliyordu.

İkinci çocukları da tüp bebekti

Brown çifti, bazı korkutucu mektuplara rağmen ikinci bir çocuğa daha sahip olmaya karar verdi. İkinci çocukları Natalie de tüp bebek yöntemiyle doğdu. Natalie, tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen 40. bebek oldu.

Louise 25 yaşına geldiğinde, dünyaya gelmesine yardımcı olan fizyolog Robert Edwards ile tanıştı ve arkadaş oldular. Louise, 2004 yılında evlendi ve iki erkek çocuk sahibi oldu. Çocukları doğal yöntemlerle doğdu.

Louise'in doğum anını bu videodan izleyebilirsiniz.

Robert Edwards ve Patrick Steptoe

Robert Edwards, 1960 yıllarında insan döllenmesi üzerine çalışmaya başladı ve çalışmalarını Cambridge Üniversitesinde sürdürdü. 1968'de laboratuvarda bir insan yumurtasını döllemeyi başardı ve bir jinekoloji cerrahı olan Patrick Steptoe ile birlikte çalışmaya başladı. Edwards, dölleme ve erken dönem embriyoya uygun yaşam alanı sağlamak için bir kültür ortamı geliştirdi, Steptoe ise tubal kaynaklı infertilitesi (kısırlık) olan kadın hastaların yumurtalarını kurtarmak için laparoskopi uyguladı.

Tüp bebek düşmanlıkla karşılanıyordu

Ancak onların bu girişimlerinin önünde birçok engel, karşıt görüş ve hatta düşmanlık vardı. Tıbbi Araştırmalar Konseyi araştırmalarına fon vermeyi reddetmişti. Bazı aşırı dindar kitlelerce, Tanrı’nın işine karışmakla suçlandılar. Bu kitlelere göre, doğal yollardan çocuk sahibi olamayan insanlar, bu durumu kabullenmeliydi.

25 Temmuz 1978'de Louise Brown (sağda), tüm bu engelleri aşıp dünyaya geldi. İlk tüp bebek, çocuk sahibi olması imkânsız olan kısır çiftlere yeni bir umut oldu. Louise Brown'un doğuşu her şeyi değiştirdi.

Kök hücrenin temelleri ve Nobel ödülü

Ardı arkası kesilmeyen eleştirilere rağmen, Edwards ve Steptoe diğer kliniklerle iş birliği yaptı. Yıllar geçtikçe teknolojideki gelişmeler, tüp bebekteki başarı oranını artırdı. 2010 yılına gelindiğinde 4 milyondan fazla çocuk, tüp bebek yöntemi ile doğmuştu. Bu çalışmalarla, intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (doğal yollarla yumurtanın dış çeperini delemeyen spermlerin aşılanması), embriyo biyopsisi ve kök hücre araştırmaları gibi yeniliklerin temeli atıldı.

Robert G. Edwards, 2010 yılında bu tedaviyi geliştirdiği için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazandı. Ancak Nobel yalnızca yaşayan insanlara verildiği ve o yıllarda Steptoe hayatta olmadığı için ödül yalnızca Edwards’a verildi.