Çok ciddi bir uyarı: Haziranda yüksek bulaşma öngörüsü

Orhan Bursalı
Çok ciddi bir uyarı: Haziranda yüksek bulaşma öngörüsü

Simülasyon, toplumun pek alışık olmadığı bir terim. Bir olayın “benzeri”ni yapmak, veya benzetim. Bilimsel bir yöntem ve öngörüler sunuyor. Bir olay veya durumun nasıl gelişeceği kestirilmekte veya bir durumun mümkün olduğu kadar aynısı “benzetilerek” canlandırılmakta. Mesela uçak “simülatörleri”, pilotların havada uçaktaymış gibi uçuş/ deneme yapmalarını sağlar.

Hava tahminlerinde de çok hacimli “benzetim programları” işler. Bugünkü koşullar sürdüğü sürece nüfus dinamikleri nasıl olacak 10 - 50 yıl sonra gibi demografik benzetimler yapılır. Tüm bilim alanlarında kullanılır.

Tabii ki yeni koronavirüsün nasıl gelişeceği konusu da iyi bir benzetim programıyla yakın geleceğe ışık tutucudur.


Bilim Akademisi’nin sitesi Sarkaç’ta yeni koronavirüs üzerine bir simülasyon-öngörü yayımlandı. Yazarları Özgür Ertunç, M. Pınar Mengüç ve Reyhan Diz Küçükkaya.

Uyarıcı buldum, 1 Haziran’dan itibaren toplum yeni sosyal ve ekonomik ilişkilere sokulduğuna göre, acaba geçmiş 3 aylık deneyim göz önüne alırsak, koronavirüsün bulaşma olasılıkları nedir, merak etmez misiniz? Dünkü yazımdan sonra, bu makalenin ana hatlarını paylaşıyorum.

Salgın nasıl dalgalanacak?

Yazarlar, 1 Haziran’dan itibaren girilen yeni ekonomik-sosyal düzende salgının artacağını öngörüyor. Ve diyorlar ki eğer temmuz veya ağustosta yeni normalleşme başlatılsaydı, salgın daha kontrol altına alınabilir olacaktı.

Haziranda “günlük hasta sayısı günlük hasta sayısı martın ikinci yarısındaki seviyeye ulaştığında sert önlemlerin alınmasını” öngörüyor. Eğer bu önlemler 1 hafta gecikirse simülasyon “Mart ayında başlayan salgından daha büyük boyutlu bir salgının yaşanacağını” gösteriyor.

Yani, yorumlarsam, martta başlayan nisan hızla yükselen yüksek salgın oranlarını aşacak bir durum tehlikesine işaret ediliyor. Hemen önlemler alınmazsa! Bundan anlaşılacak olan, yeniden kısıtlamalara gidilmesi zorunluluğu. Haziran sonuna doğru, mart ayındaki salgın durumu aşılabilir. Fakat ekonomik ve sosyal açılmaya karar vermiş siyasi iradenin, yeniden bir kapanmaya gitmesi beklenmemeli. Yapabileceği tek şey, açılım uygulamalarında çok sert önlemleri de dayatması ve sıkılaştırması olabilir.

Böyle bir durumda, iktidarın elinde 18 yaş altı ve gençler ve 65 yaş üstü insanlar yine kapalı tutmayı sürdürmek olasılığı kalıyor ki, bu giderek uygulanamaz bir önleme dönüşebileceğini yani bu kesimlerin bu önlemlere artık çoğunlukla uymayacağını kestirebiliriz.

Önlemlerin 2 veya 3 hafta gecikmeyle alınması durumunda ise salgın kontrolden çıkabilir. Simülasyonda gelişmeler yüzde 95 güvenilir verilerle izlenebiliyor.

Saptanamayan hasta 30 katı

Simülasyon “tespit edilmediği halde hastalığı geçirip iyileşen (bağışıklık kazanmış olabilecek) hasta sayısını, tespit edilen sayının 3.5-4.5 katı arasında olabileceğini” öngörüyor.

Peki, saptanmayan ama ortalıkta dolaşan hasta /vaka sayısı ne kadar?

Bu sayı “hastalığın en tepe noktasında 30 katına ulaşabiliyor.. Bu saptama asemptomatik hasta oranının çok yüksek olduğunu” gösteriyor ve araştırmacılar bu durumu buzdağına benzetiyor.

Başka önemli bir saptama daha var: Haziran başında yeni döneme girerken, ortalıkta serbest gezen tanınmayan bulaştırıcı sayısı, mart ayının ortasındaki bulaştırıcı hasta sayısı kadar. “Bu kişiler, haziran başında gerçekleşecek normalleşme ile ikinci bir dalganın oluşmasının ana nedeni olacak”.

Vefat sayısında artış

Yeni dönemin yükselen dalgasını 15 Haziran’dan sonra göreceğiz, uyarı var: “Devlet, bir hafta gecikme ile nisan ayındaki gibi yasakları devreye sokarsa mayıs sonundaki seviyeye ulaşmak için Eylül 2020’yi beklemek gerekecek. Mayıs sonunda 5 bin seviyesindeki vefat sayısı, 8 bin-11 bin aralığına sıçrıyor! 

Saptanan “hasta sayısı 20 civarında olduğunda dahi, serbest dolaşan ve bulaştıran sayısı 200-1000 arasında.” 

Dikkat: Haziran normalleşmesinde “Üç hafta gecikme ile getirilecek sokağa çıkma yasakları, vefat sayısını 20 bin bandına taşıma potansiyeline sahip.”

Herkese önemli uyarılar var:

Yükselen dalgalar kaçınılmaz. Bu da eğitimde ekonomide vb. derin sonuçlar yaratır. İktidar uyarılıyor: Yükselen dalgayı gördüğünüzde hemen kısıtlamalara gidin.. Kamu ve özel kurumlar, uzun vadeli planlarını olası dalgalanmalara göre yapmalı.. Hastane dışında sistematik örneklemelerle yapılacak çok sayıda test ile hasta tespiti yapın.

İnsanlar asla önlemleri elden bırakmamalı. Normalleşmede toplu taşıma araçlarında bulaşma riski nasıl en aza indirilecek? Okul ve üniversiteler nasıl güvenli hale getirilecek? Aynı durum, camiler ve uzun yolculuklar için de geçerli, bu sorulara verilecek olumlu yanıtlar, bulaşmanın boyutlarını belirleyecek.

( https://sarkac.org/2020/05/turkiyede-covid-19-salgini-normallesme-sureci-ve-dalgalanmalar/ )

Orhan Bursalı


*Bu yazı 02.06.2020 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı.

Orhan Bursalı