Hepatit C virüsünü bulanlara Nobel, ama aşısı hâlâ yok! Peki, korona?..

Orhan Bursalı Y
Hepatit C virüsünü bulanlara Nobel, ama aşısı hâlâ yok! Peki, korona?..

Yine geldik aşı konusuna dayandık. Nobel Ödülleri Komitesi (50 profesör) bu yılki Tıp/Fizyoloji ödülünü, Hepatit C gibi çok önemli bir küresel salgın hastalığın virüsünün keşfine verdi. Ama aşısı hâlâ bulunamadı, geliştirilemedi. Virüsü keşfedenler: Harvey J. Alter (Amerikalı), Michael Houghton (İngiliz, Kanada’da çalışıyor) ve Charles M. Rice (Amerikalı).  Bugüne kadar 111 Nobel Tıp Ödülü verildi, bu ödüller 222 kişi arasında paylaştırıldı.

Hepatit C virüsünün keşfi 1980’lerde yapıldı. Türker Kılıç Hoca hatırlattı, hâlâ aşısı bulunabilmiş değil. 30-40 yıldır Hepatit C aşısı yok. Aşı geliştirmenin çok zor olduğunu belirtmek için vurguluyorum.

Bulunsaydı, muhtemelen Nobel verilecekti!


1960’larda Baruch Blumberg, Hepatit B virüsünü keşfetmiş ve keşif, teşhis testlerinin ve etkili bir aşının geliştirilmesine yol açmıştı. Blumberg, bu keşif için 1976’da Nobel Fizyoloji /Tıp Ödülü almıştı. Gerçi aşıyı geliştirenlere değil, virüsü keşfeden temel bilimsel araştırmaya verilmişti.

Hepatit kan hastalıkları içinde en önemlisi C olanı. Karaciğer kanserine ve siroza yol açıyor. Kan yoluyla bulaşıyor.

Dünyada yılda 1.4 milyon kadar insanı öldürüyor. Tedavisi yok, daha doğrusu belirtilerine karşı tedavi seçenekleri var.

Nobel Komitesi açıklamasında diyor ki: Büyük bir küresel sağlık sorunu olan ve kanla bulaşan hepatite karşı mücadelede Hepatit C virüsünü keşfedenler, viral hastalıklara karşı devam eden savaşta önemli bir başarı sağladılar...

40 yıldır aşısı yok

Bu bilim insanlarının C virüsünü keşifleri ise başlı başına bir başka öykü. Fakat güncel açıdan baktığımızda hâlâ bir aşısı yok. Acaba dünyada Hepatit C’ye karşı aşı geliştirmek için nerelerde, kimler çalışıyor, bilmiyoruz.

Mesela bugün koronavirüse karşı yüzlerce aşı çalışması dünya çapında sürdürülürken, Hepatit C için ne kadar kaynak ayrılıyor ve neden bir aşı geliştirilemedi 40 yıldır, bilmiyoruz.

Sadece Hepatit C taşıyıcısı olanlarımız var, hastalık belirtisi göstermiyor ama taşıyıcı, dolayısıyla bulaştırıcı da! Gerçi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya kalsa, taşıyıcı olup da hastalık belirtisi göstermeyenler “hasta sayılmıyor”.. Ama C taşıyıcısı olup da bunu bilmeyen on binler var ve bunlar hastalığı kan yoluyla yayabiliyorlar.

Korona ve Hepatit C aşıları

Aşıya dönelim tekrar: Hepatit C’ye karşı henüz aşı geliştirilememesi, koronavirüse karşı da yakın zamanda geliştirilemeyeceği anlamına tabii ki gelmiyor.

Çünkü dünyanın en gelişmiş laboratuvarları işin içinde ve milyarlarca dolarlar da hizmetlerinde!..

Acaba Hepatit C aşısı için de böyle bir seferberlik yapılsaydı, şimdiye kadar aşı bulunamaz mıydı?

Fakat olayın bir başka yönü de aşı geliştirmenin ne kadar zor olduğuyla ilgili. Ceşitli hastalıklara, virüslere, bakterilere karşı aşı geliştirme onlarca yıl aldı, bazıları 40 yıl.

Milyarları akıtır bilimi seferber edersiniz ama uygun aşıyı bulamayabilirsiniz. Sadece bazı belirtileri yok eden aşı ile de yetinebilirsiniz. Bilmiyoruz hiçbir şey henüz.

Gelelim şuna: Nobel Komitesi, C virüsünü bulanlara Nobel verdi. Peki, acaba aşıyı bulanlara da verir mi? Hepatit C virüsünü etkisiz hale getirmek, bu alandaki mücadelede daha önemli ve daha etkin sonuçlar verir, dolayısıyla Nobel’i hak eder. İnsanları kurtaracaktır.

Aşıyı bulan Nobel alır

Peki, korona virüsüne karşı gerçekten virüsü tamamen etkisizleştirecek bir aşı geliştirilse, Nobel ödülü alır mı?

Bence alır. Dünyada her şeyi değiştiren bir virüsten bahsediyoruz! Dünkü yazıma geri dönüp bir bakın derim. Aşı çalışmaları üzerine endişeleri paylaşmıştım.

Yine de aşı üzerine çalışan bir bilim insanımızın da görüşlerini paylaşayım şurada:

“Genel olarak şöyle bakıyorum aşı konusuna. Koruyucu bir aşı, bulan bilim insanlarına muhtemelen Nobel ödülü getirir. Aşıyı buldum diyen firmanın hisse senetleri, aşıyı bulduk diyen siyasetçinin de popülaritesi tavan yapar. Bu kadar getirisi olan bu süreçte, bilim adamı da şirket yöneticisi de siyasetçi de kolayca hata yapabilir. Bence aşıyı bulmak dekatlon yarışı gibi bir şey. Çeşitli aşamaları var. Önemli olan yarışı tamamlayabilmek. Şu anda denemeleri çok ilerlemiş olan aşılar dahil, yarışı kimin ya da kimlerin kazanacağını tahmin etmek çok zor...”

İnsanlığa hizmet edenlere selam olsun buradan.

Orhan Bursalı


Bu yazı 06.10.2020 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı.

Orhan Bursalı