Dijital ağaçkakan!

Tanol Türkoğlu
Dijital ağaçkakan!

Anımsıyorum. Otuz beş sene önce mezun olurken üniversite yıllığına aldığımız “özlü
sözler”den birisi de şöyleydi: “Eğer inşaat mühendisleri yazılımcıların kod yazdığı şekilde bina
inşa etselerdi ilk ağaçkakan tüm uygarlığı yerle bir ederdi”. Bilişim dünyasının laneti çok bağlı
ve çok şeffaf bir sektör olması.

Öte yandan bu tür yan etkiler ortaya çıktığı an su yüzüne çıkıyor ve tüm dünyanın ilgisini
çekebiliyor. Örneğin hukuki bir dava dosyasında ya da bir ameliyathanedeki olası aksaklıklar
bunlardan olumsuz etkilenen bireylerin ya da daha genelde kamuoyunun önüne bu denli hızlı
ulaşmıyor. Bunda belki de bilişim sektörünün nispeten genç olması bir etken. Yeterince
kıdemli olsaydı belki bilişim sektörü de önce çalışanlarını güvenceye alacak ölü noktalar,
prosedürler, çalışma prensipleri icat edebilirdi.

Geçtiğimiz günlerde Microsoft Windows işletim sistemi kullanan bilgisayarlarda global çapta
gündeme gelen sorun basit bir hatanın ne denli büyük sonuçlar doğurabileceğini göstermesi
açısından önemliydi. Dünya çapında havayolu şirketlerinden finans kuruluşlarına kadar pek
çok firma ve bunların kullanıcısı konumundaki bireyler olumsuz etkilendiler. İnsanlar bilet
alamadı, uçaklar kalkmadı, para transferleri yerine getirilemedi.


Bu tür problemler sanki ilk defa başa geliyormuş gibi felaket tellallığı yapmak da moda oldu.
Şehrin bir ucundaki bir trafik kazasının öteki ucunda trafik sıkışıklığına neden olması bu denli
kanıksanmışken olay bilgisayar ağlarında geçtiğinde birden en olmadık kalite standartlarına
göre eleştiriler başlıyor. Bu bile dijitale geçişin, dijital dönüşümün dünyada tamamlanmamış
olduğunun bir göstergesi. Dijitali idrak eden birisi, metropollerdeki trafiği idrak eden birisi
gibi tepki verir. Demek ki dünya hala dijital köylü olmadı dijital kasabalı!

Bilgisayarların çalışmaz hale gelmesi nispeten pasif bir olumsuz etki yaratma potansiyeline
sahip. Yapılması planlanmış işlerin yapılamaması. Hiç değilse yanlış yapılmasına pek neden
olmuyor. Olursa zaten bunlar sorundan ziyade korsan saldırı olarak değerlendiriliyor. Ancak iş
yapay zekâ olursa etkilerinin bu şekilde pasif kalması beklenmeyebilir. Yapay zekâ sadece
işlerin aksamasına neden olmakla kalmayıp, işlerin öngörülmez şekilde (yanlış, güdümlü vb)
yapılmasına bile ön ayak olabilir. İyi kötü kendine ait bir zekaya sahip olma sürecinde çünkü.
Günümüzün üretken dar yapay zekacıklarından bu tür katastrofik sonuçlar üretmesi
beklenmese de o merakla beklenen genel düzey yapay zekaya ulaşıldığında sorunlar da
sadece nicel değil nitel anlamda da büyüyebilir-değişebilir-dönüşebilir.

Güçlü (ve belki de nükleer) silahlarla yapılacak bir dünya savaşından sonraki savaşların
baltalarla, mızraklarla yapılacağını öngören bilim kurgu öyküleri yazılmıştı. Benzer bir durum nükleere başvurmadan, dijital sayesinde de yapılabilir. Ağaçkakanlar dijitali yerle bir ettiğinde
o güne dek bir bilgisayarın-cep telefonunun tuşuna dahi basmamış olanlar dünyadan geri
kalacak olana sahibi olabilir!

Tanol Türkoğlu / tanolturkoglu@gmail.com

*Bu yazı, HBT Dergi 431. sayıda yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu