Dijital kediler!

Tanol Türkoğlu
Dijital kediler!

Nesnelerin interneti dünyasında özel sensörlerle donatılmış eşyalar, veriden enformasyon üretme sürecindeki “yabancılaşma” sorununu çözebilir. Ama dijital kedilere karşı da çözüm üretip üretemeyeceği bir muamma!

Seçim sandıklarından çıkan oylar doğru sayılıyor mu? Kan testi sonuçları hastanın dosyasına doğru kayıt ediliyor mu? Doldurmuş olduğunuz başvuru formundaki bilgiler ilgili sisteme doğru giriliyor mu?

Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir. Hepsinin de ortak bir özelliği var. Devinimle oluşan veri ile onun kayda geçmiş hali olan enformasyon arasında asenkron bir bağlantı olması. Örneğin bir seçim sandığından çıkan oy zarflarıyla (veri) sonuçların yazıldığı sandık tutanağı ve onun seçim sistem yazılımına girilmiş hali (sırasıyla üretilmiş ve yeniden üretilmiş enformasyon) arasında canlı bir link, bağlantı yoktur.


O nedenle de sandıktan X partisine 49 oy çıkmış olsa bile eğer tutanağa bu 9 olarak yazılıyorsa ve oradan da sisteme 9 olarak giriliyorsa, bu maddi hata oluşma anında düzeltilemez. (Tutanağa doğru işlenmesi de riski ortadan kaldırmaz, bilgisayar ekranına giriş yapılırken de hata yapılabilir; böylece X partisine sandıktan 49 oy çıkar, tutanakta 49 oy aldığı yazar ama bilgisayardan girişi yapılırken 9 olarak girilebilir).

Buradaki temel sıkıntı nedir? İlgili enformasyonu, devinim oluşurken ortaya çıkan veriden soyutlanmış bir süreç ile üretmek! (Veri; oy verilirken, mühür kağıda basılırken, ilgili enformasyon ise yazıyla tutanağa işlenirken veya tuşlayarak bilgisayara girilirken oluşur).

Bugüne dek dışarıdan resme dahil edilen kontrol mekanizmaları hariç bu tür riskleri ortadan kaldırmaya yönelik bir çözüm bulunabilmiş değil. (Öte yandan bu tür risklerin illa ki bilinçli bir şekilde sahtekarlık amacıyla yapıldığını varsaymamak lazım; enformasyonun oluşma süreçlerinde rol alan kişiler “kazara” bu tür maddi hataları yapabilir).

Bir çözüm umudu var

Gelecekte bu tür sıkıntıları ortadan kaldıracak bir çözüm ufukta belirdi. Nesnelerin interneti ifadesiyle taçlandırılan “akıllı eşyalar”. Akıllı eşyalar, bünyelerindeki sensörler vasıtasıyla dış dünyadaki devinimleri algılayabilir hale gelmekte. Örneğin akıllı bir bardak, içine konan sıvının ne olduğunu tespit edebilir. Sıvı tamamen boşaldığında (ağız yoluyla içildiğinin de sensörler aracılığıyla algılanacağı varsayımı ile) bardağın kullanıcısının o gün ne kadar sıvı tüketmiş olduğu tespit edilebilir.

Bu tür “eşyalar” veriden ayrık bir enformasyon üretme sürecini gereksiz hale getirecektir. Çünkü devinim anında (sıvı içilirken) tespit edilen miktar tam o an enformasyona dönüştürülebilir; yani bir yere kayıt edilebilir.

Oy verme anında pusulanın üstünde basılan mührün lokasyonuna göre oyun hangi partiye verildiğini tespit eden bir oy pusulasına da “akıllı oy pusulası” dememek için bir neden yok!

Böylece oy kullanma süreci tamamlandığında, dijital bir komut ile bu akıllı pusulalar bünyelerindeki oyun hangi partiye ait olduğunu (herhangi bir insan müdahalesi olmadan) seçim sistemi yazılımına aktarabilir. Sandık tutanağı oluşturulurken veya bilgisayardan giriş yapılırken maddi hata yapıldı mı yapılmadı mı kaygısı da ortadan kalkar.

Peki bu hikayenin sonu mu? Hayır. Bu kez dijital kediler akıllı pusulalara yolda (oy bilgisi sisteme aktarılırken) müdahale edebilir. Daha “temizi” pusulalardan ne gelirse gelsin, sisteme daha önce girilmiş olan veriler ilan edilebilir. Yeter ki temel motto “Amaca giden her yol mübahtır” olsun!

Tanol Türkoğlu / [email protected]

Tanol Türkoglu