COVID-19, geniş araştırma: Beyinlerde ne gibi değişiklikler yaratıyor?

Özlem Kayım Yıldız Y
COVID-19, geniş araştırma: Beyinlerde ne gibi değişiklikler yaratıyor?

İngiltere Biyobankası (UK Biobank), İngiltere’de yaşayan, 40-69 yaş arası yarım milyondan fazla katılımcıya sahip, geniş ölçekli bir biyomedikal veritabanıdır ve kanser, kalp hastalıkları, inme gibi ciddi ve hayatı tehdit edici olabilen birçok hastalığın önlenmesi, tanısı ve tedavisi için çok sayıda araştırmaya kaynaklık ediyor.

İngiltere Sağlık Bakanlığı ve İskoçya Hükümeti’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda destekçiye sahip olan İngiltere Biyobankası, 2006 yılından bu yana katılımcılarının laboratuvar testleri ve yaşam stillerini kaydediyor, ileriye dönük olarak izliyor ve halihazırda dünya üzerindeki en detaylı, uzun süreli, ileriye dönük sağlık araştırması çalışması olma özelliğini koruyor (www.ukbiobank.ac.uk).

COVID-19: Öncesi ve sonrası beyin


İngiltere Biyobankası, 40.000’in üzerinde katılımcının COVID-19 pandemisi öncesinde çekilen beyin manyetik rezonans görüntüleme verilerine sahip. Oxford Üniversitesi araştırmacılarından Gwenaelle Douaud ve arkadaşları, biyobankaya kayıtlı bu verileri kullanarak hafif COVID-19 tablosu sonrasında beyin görüntüleme bulgularında değişiklik olup olmadığı sorusuna yanıt aradılar (preprint, hakem değerlendirmesinden geçmemiş makale).

Pandemi sonrasında ikinci kez beyin görüntüleme bulguları elde edilen toplam 782 katılımcıdan 394’ü SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş, yaş, cinsiyet, etnisite ve iki tetkik arası geçen süre açısından bu kişilerle benzer özellikte olan 394’i ise enfekte olmamıştı. Böylelikle COVID- 19 öncesi ve sonrası yapısal ve fonksiyonel beyin manyetik rezonans görüntüleme bulgularını boylamsal olarak karşılaştırmak mümkün hale gelmişti. Araştırma, bu konudaki ilk boylamsal çalışma.

Beyin üzerinde etkileri

Araştırmada COVID-19’un sol parahipokampal girus, sol lateral orbitofrontal korteks, sol insula, anterior singulat korteks, supramarjinal girus ve temporal polde gri cevher hacminde azalmayla ilişkili olduğu belirlendi. COVID-19 geçirenler geçirmeyenlerle karşılaştırıldıklarında singulat korteks, amigdala ve hipokampusta gri cevher kaybının daha belirgin olduğu ancak hastanede yatan ve yatmayan COVID-19 hastaları arasında anlamlı farklılık olmadığı belirlendi.

Yukarıda bahsedilen beyin bölgeleri, koku ve tat sistemleri ile bağlantılı limbik alanlar. Bu alanların fonksiyonları arasında bellek ve obje bilgisi gibi bilişsel yetiler yer alıyor. COVID-19 hastalarında tat ve koku bozukluklarının yaygınlığı ve beyindeki koku yolaklarının tutulumuna işaret eden diğer bulgularla birlikte bu araştırmadan elde edilen veriler, virüsün beyin dokusunda tat ve koku ile bağlantılı ve bilişsel işlevlerle ilişkili merkezlerde nicel değişikliklere yol açabileceğini destekliyor.

Araştırma, SARS-CoV-2’nin beyin dokusuna girip girmediği ya da uzun dönemde nörolojik bozuklukların ortaya çıkmasına neden olup olmayacağı sorularını yanıtsız bırakmakla birlikte, uzamış COVID sendromunda bildirilen unutkanlık gibi bilişsel belirtilerin organik kökenli olabileceğine ve uzun dönem nörolojik etkiler konusunda uyanık olmak gerekliliğine işaret ediyor.

Özlem Kayım Yıldız


*Bu yazı HBT'nin 275. sayısında yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız