Akdeniz Havzası ısınıyor. Peki Türkiye neler yapabilir?

Gezegenimiz Öne Çıkanlar Toplum

Akdeniz Havzası'nın sıcaklığı, özellikle son yıllarda çok arttı. 30 Haziran 2025 günü Akdeniz yüzey sıcaklığı ortalama 26.04 dereceye ulaşarak tarihin en yüksek sıcaklığına ulaştı. Bu sıcaklık uzun yıllar (1991-2020) ortalamasının 2 derece üstünde. Aşağıdaki iki görselde Akdeniz yüzey sıcaklığı ve anomalileri görebilirsiniz.


Sıcaklıkların böyle devam etmesi veya artması neticesinde, deniz ekosisteminin bozulması ve aşırı meteorolojik olaylara neden olması kaçınılmaz.

Bu ısınma sonucunda Akdeniz bölgesinde çok uzun sürebilecek hava sıcaklıkları meydana gelebilir.

Orman yangınları

Fransa

Fransa’nın Aude bölgesinde (Fransa’nın güneybatı bölgesi) 5 Ağustos 2025 tarihinde başlayan ve yaklaşık 10 gün süren, bu yılın en büyük yangını yaşandı. Bu konuyla ilgili Fransız basınında Fransa’nın yangınlara müdahale gücü tartışıldı. Zira Fransız kamuoyu, hükümet politikalarıyla iklim değişiminin varlığını kabul ediyor. Bu konuyla ilgili bir anımı ve gözlemimi belgenin sonunda paylaşıyorum.

Bu yangın olayının basında yer alması ve bu olayla ilgili dikkatimi çeken ana başlıklar şunlar oldu:

Le Monde gazetesi haberi harita, uydu görüntüleri ve grafiklerle verdi. Örneğin Le Monde gazetesi, 5 Ağustos 2025 tarihli bir uydu görüntüsünden yangın dumanının Akdeniz'de nasıl yayıldığını ve yangından etkilenen bölgeleri haritalar ile gösterildi.

Ayrıca, yangını, 2016’dan bu yana Fransa’da meydana gelen diğer yangınlarla kıyasladı ve yangının yayılma hızını gösteren grafikler haberde yer aldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dikkati çeken bir başka görsel ise Fransa Meteoroloji Kuruluşu tarafından yayımlanan günlük yangın risk haritasıydı. Bu haritalar birbirini takip eden iki günlük süreler içinde, meteorolojik veriler (sıcaklık, nem, rüzgar) ve bölgelerde bitki örtüsünün de kuruluk durumu dikkate alınarak hazırlandı.

Bunun gibi birçok grafikle yangın nasıl oluşur, rüzgar yangını nasıl etkiler anlatıldı. Bunlardan örnekleri artık buraya almadım. Ancak istenirse ilgili habere şuradan ulaşılabilir. Makalenin tamamı için abonelik istenebilir.

Makalenin en dikkat çekici yeri ise şu: İklim değişikliği nedeniyle sökülen bağlarda kurumuş olan otların yangına hız kazandırıcı etkiye neden olduğu, fakat işlenmeye devam eden bağların yangını yavaşlatıcı etki gösterdiği iddiası.

Bir başka makalede ise yangınla ilgili rakamlara nasıl ulaşıldığı, hangi kaynakların kullanıldığı anlatılıyor. Buna göre yangınla ilgili sayısal sonuçlara uydu görüntülerinden ve yangına müdahale eden birliklerin ölçümlerinden ulaşılabilir.

Effis adı verilen Avrupa orman yangını gözetleme sistemi ile gerçek zamanlı olarak yanan alanları bildiriyor. Sistem Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsıyor. Buradan hareketle Effis (European Forest Fire Information System) sistemine girildiği takdirde Türkiye’deki yangınlarda yanan alanlar da görüntülenebilir. Sistem aynı zamanda başka veri tabanlarıyla ilişkilendirilerek, yanan alan özelliklerine de (orman alanı, tarım alanı vb.) ulaşılabilir. Aşağıda Effis sisteminden 9-16 Ağustos 2025 tarihleri arasındaki yangınları gösteren ekran görüntüsü yer alıyor.

Buna bağlı olarak Fransa’da 2006’dan bu yana oluşan orman yangınlarıyla ilgili bilgiler bir veri tabanında saklanıyor. Bilgiler herkese açık olduğu için, bilhassa yangınla mücadele edenler tarafından güncellenebilme imkanı da mevcut. Bu sistem ile Effis sistemi arasında karşılaştırma yapılarak en doğru bilgilere ve dolayısıyla doğru analizlere varılması mümkün.

Doğal olarak bu analizler orman yangınlarıyla mücadelede, Fransa’da esas sorumlu olan İçişleri ve Tarım Bakanlıklarına önlem alma konusunda yol gösterici oluyor. Fakat esas olarak, yangın tehlikesi durumunda ve yangı esnasında, söndürme ekipleri en çok meteorolojik verilerden faydalanıyor.

Bunlara ek olarak Fransa’nın elinde bulunan yangınla mücadele hava araçlarının dökümü ve özellikleri de haberleştirildi. Yapılan eleştirilerden biri, Fransa’nın envanterinde bulunan Canadair amfibik yangın uçaklarının eskiliği yönünde. İklim değişikliği de dikkate alındığında, ileride daha fazla yangına maruz kalma durumuna karşı, mevcut filonun yenilenmesi gerektiği vurgulandı. Hükümetin filoyu yenileme sözü vermesine rağmen, bütçe kesintisi nedeniyle ancak iki uçak için sipariş verildiği, bu siparişlerin de 2 sene sonra teslim alınacağı belirtildi. Bu arada, ilk sipariş veren ülkelerden biri de Yunanistan!

Le Monde gazetesinde bu konuda yayımlanan bir analiz videosunda, yeni uçak üretimi için AB işbirliği de önerildi.

Bir başka makalede ise, yangın mücadele ekiplerinin çalışma şartları ve yöntemleri anlatıldı. Buna göre:

3 Beechcraft uçağı yangın bölgesinde yangın koordinatlarını ve yangın yayılma hızını tespit ederek komuta merkezine bildirdi (keşif ve koordinasyon). Yangın söndürme uçakları gelen bilgilere göre hedefe yönlendirildi.

Canadair (Bombardier) yangın söndürme uçakları yanında Dash tipi uçaklarla yangın geciktirici kimyasal bir sıvı atıldı, ayrıca helikopterler de kullanıldı.

Yangının ilerleyen safhalarında, yangın söndürme çalışmalarına bu konuda özel olarak eğitilmiş 58 asker kişi dahil edildi.

İspanya

İspanya’da bu yıl yaz döneminde meydana gelen yangınlarda 70.000 hektardan fazla alan yandı. İspanya başbakanı Pedro Sanchez 17 Ağustos’ta İklim Değişikliğine Karşı Ulusal Birlik çağrısında bulundu. Bu birliğin amacı iklim değişikliği etkilerini azaltmak ve bunlara uyum sağlamak.

Yapılan bu birlik çağrısından önemli başlıklar şunlar:

2024 yılında Valencia bölgesinde yaşanan sel felaketi ve 2025 yılı yangınları, İber yarımadasının iklim değişikliğinden doğrudan etkilendiğini gösteriyor (farkındalık).

İklim değişikliği etkilerine karşı birlikte mücadele içerisinde sadece kamu yönetimi değil, bilim insanları, parlamenterler, şirketler, sendikalar ve halk yer almalı (birliktelik).

Yangından etkilenen alanların hepsi yeniden yapılandırılmalı.

Bu birlik, görevli kamu çalışanlarına ve diğer görevlilere işlerini en etkin şekilde yerine getirebilmeleri için sadece yangın anında değil diğer zamanlarda ihtiyaç duyulacak kaynakları aktarmalı.

İspanya’da meydana gelen yangında, yerel yöneticiler, söndürme çalışmalarına deneyimli askerlerin de katılımını talep ettiler ve bu istek Savunma Bakanlığı tarafından karşılandı.

Effis sisteminden alına bilgilere göre İspanya’da bu yıl yaşanan yangınlarda, Ağustos ayında 70.000 hektarlık alan olmak üzere toplam 157.000 hektar alan etkilendi.

Akdeniz havzasının ısınması ve yorumlarım...

İklim değişikliği özellikle Akdeniz havzası için ciddi bir tehdit. Bu belgenin başında görülen ilk iki görselde, Akdeniz havzasında sıcaklıktan etkilenmesi en muhtemel alanlardan biri Sardunya Körfezi ise, ikinci sırada Antalya körfezi yer alıyor.

Bu iki görsel için kaynak veriler ECMWF'den (European Center for Mid Term Weather Forecast / Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi) alındı.

ECMWF, Avrupa'nın çoğu ülkesi tarafından desteklenen bağımsız bir hükümetler arası kuruluş. Shinfield Park Reading (İngiltere), Bolonya (İtalya) ve Bonn (Almanya) merkezli. ECMWF, Avrupa'daki en büyük süper bilgisayar komplekslerinden birini ve dünyanın en büyük sayısal hava tahmin verileri arşivini de işletiyor. Bu merkeze Türkiye de üye, temsilci kurum Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) (Kaynak: Wikipedia).

Ancak ben, bugüne kadar, Le Monde gazetesinde yer alan ve iklim değişikliği etkilerini Akdeniz havzasında gösteren görsellere benzer bir görseli ve bilgiyi MGM’de veya başka bir kamu kurumu yayınında veya basında göremedim.

Oysa ki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının adına İklim Değişikliği ibaresi de eklenmiş olmasına rağmen, genel bir farkındalık yaratmak için bu ve bunun gibi veriler sıklıkça kullanılmalı, hazırlanacak güncel analizler ve bunlara ait görseller basın yoluyla paylaşılmalı diye düşünüyorum.

Fransa ve İspanya’da ise, iklim değişikliği konusunda farkındalık ve yöneticilerin bunu ilerletme konusunda kararlılığı göze çarpıyor. Zira yaşanan meteorolojik felaketler, akılcı davranan hükümetleri doğal olarak bu yola itiyor.

Le Monde gazetesi iklim değişikliği konusundaki haberleri belli bir çerçeveye sıkıştırmadan yeterince ayrıntılı olarak vermeye devam ediyor.

Yangınlar

İklim değişikliği ile doğrudan ilişkili olan 2025 yangınları, Le Monde gazetesinde tarafsız ve ayrıntılı bir şekilde yer aldı. Haberler çok anlamlı görsellerle desteklendi. Bu haber içeriklerinden kamu kurum yöneticilerinin gerekli her türlü bilgiyi basın ile paylaştığı ve hiçbir bilgiyi sansürlemediği de görülüyor.

İklim değişikliği ile her iki ülkede yangınla mücadelede yeni bir safhaya girildiği, bunun için daha çok birliktelik ve kaynak harcanması gerektiği meydanda. Her iki ülke de, yangınla mücadelede deneyimli askerlerden yararlanıyor.

Yangınlara karşı önceden uyarıcı bilgi sistemleri, yangınları anlık olarak takip eden sistemler etkin olarak kullanılıyor.

Yangın söndürme uçakları envanteri ile ilgili Fransız hükümeti elindeki bilgileri açıkça paylaşıyor ve her türlü eleştiriyi de  göğüslüyor.

Bu yaz mevsiminde hem Fransa’da hem İspanya’da hem Türkiye’de yaşanan yangınların meteorolojik şartlar açısından en dikkat çekici yanı, rüzgar hızına bağlı olarak yangının hiç olmadığı kadar hızlı ilerlemiş olması. Buradan hareketle, iklim değişikliğine yüksek önem verilmesi gerektiği apaçık ortada.

Türkiye'de neler yapılabilir?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2-3 günlük yangın risk haritası hazırlayabilir, ECMWF’den elde edilecek verilerle etkili analizler hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılabilir.

Orman Genel Müdürlüğü ve/veya AFAD, yangın bölgelerini internet üzerinden haritalayabilirler.

Effis sisteminden yangın takibi yapılabilir, Orman Genel Müdürlüğü yangınlarla ilgili bilgileri bir veri tabanında saklayarak istatistikler hazırlayabilir.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve AFAD yangın ve diğer meteorolojik afetlere karşı uyarıcı bilgiler yayımlayabilir.

Bu konular ayrıca MEB tarafından derslerde işlenebilir ve böylece genç kitle eğitilebilir!

Orman ve Tarım Bakanlıkları, iklim değişikliğine uygun ağaçlandırma ve tarım konusunda çalışma yapabilir ve hatta yapmalıdır!

Türkiye’de envanterde olan Canadair tip uçakların sorunları ve bunların nasıl giderileceği ve uçakların yenilenmesi ile ilgili gelişmeler kamuoyu ile açıkça paylaşılmalıdır.

Yangın söndürme uçağı kapasitesi artırılabilir, TAI/TUSAŞ’ta yangın söndürme uçağı yapımı planlanabilir, bu konuda AB veya başka deneyimli ülkeler ile işbirliği yapılabilir.

Yangın ve diğer doğal felaketlerde görevlendirmek üzere insan gücü yetiştirme konusuna önem verilmelidir. Bu konuda TSK’dan faydalanmaktan korkulmamalıdır.

İklim değişikliği ve yaratacağı etkiler konusunda tüm bakanlıklar ve kamu kurum kuruluşları, belediyeler, meslek odaları kendi ilgi alanlarına yönelik çalışmalara ve projelere başlamalıdır. Bu çalışmalar bir eşgüdüm içerisinde yapılmalı, yasal dayanağı da oluşturulmalıdır.

İklim değişikliği ve buna uyum sağlama konusunda ulus çapında farkındalık yaratılmalıdır.

Bu konularda basının gücünden yararlanılmalı, hiçbir şekilde magazinleşmeye girmeden doğru haber aktarımı sağlanmalı, eleştiriler doğru ve yerinde yapılmalı, yapılan eleştirilerden korkulmamalıdır.

İlhan Selman Çobanoğlu