Anadolu en yüksek genetik çeşitlilik değerine sahip, ama…

Editör ne diyor?

Türkiye’den başta Bilkentliler olmak üzere çeşitli üniversitelerimizden 30 kadar araştırmacımızın da katıldığı, pek çok ülkeden 180 araştırmacının katkıda bulunduğu devasa projenin sonuçlarını görünce heyecanlandım. Nature Genetics dergisi, Eylül sayısında bu araştırmanın sonuçlarını yayımladı. Daha da önemlisi, bu projenin başında Prof. Tayfun Özçelik vardı ve araştırma makalesinin önemi üzerine bir editoryal yazı yazmasını da dostumuz Tayfun Özçelik’e önerdiler. Özçelik, derginin istediği bir geniş bakış ve değerlendirme talebini bir hipotez ile birlikte sundu.

Nedir bu araştırma? Akdeniz’in güneyi ve doğusu ile genişletilmiş Ortadoğu bölgelerinin genom projesinin sonuçları. Yaklaşık 20 ülke ve 180 araştırma grubu 5 yıl süre ile üzerinde çalıştı ve temel altyapı yatırımları da göz önüne alındığında yaklaşık 100 milyon dolar gibi bir bütçe ile gerçekleşti. İnsanlık tarihinde erken göç yollarının aydınlatılması ve genetik hastalıkların nedenlerinin bulunmasına katkı açılarından projenin sonuçları önem taşıyor. Örneğin, genetik hastalıklarla ilgili genlerin bulunması yaklaşık yüzde 700 artıyor.

Araştırma bu bölgenin 100 bin yıllık geçmişini kapsıyor!


Özçelik, öğrencisi Onur Emre Onat ile birlikte kaleme aldığı yazıda, projenin somut sonuçlarını tamamlayan, kavramsal açıdan yeni bir hipotezi sundu. "Reverse phenotyping" olarak adlandırdığı bu hipotez ile Akdeniz havzasında kompleks genetik hastalıklara da bir açıklama getiriyor.

Makalede bizi en çok ilgilendirecek sonuçlardan biri, Anadolu’nun insan genetiği çeşitliliği bakımından bölgede en yüksek değerlere sahip olduğudur. Gen harmanlanması, çeşitliliği bilimsel açıdan çok değerlidir ve ülkelerin önünü açar. Fakat bu genetik yüksek değerliliğin toplumsal faydaya dönüştürmek konusunda neden bu kadar beceriksizlik gösterdiğimizin ise başka onlarca nedeni vardır. Bunu daha sonra tartışacağız.

Makalede diyor ki: “Göbeklitepe öncesine dayanan ve günümüzde Urfa, Mardin, Gaziantep gibi illerimizi kapsayan coğrafyanın kilit önemi var. Kuzeybatı Afrika sahilleri, Arap Yarımadası, İran ve Pakistan coğrafyasını oluşturan toplumların birbirleri arasındaki genetik mesafe aynen Finliler ile Toskanalılar (İtalya) arasındaki gibi uzak iken, Avrupa toplumları ile en yüksek benzerliğin Türkiye ardından Suriye’de olduğu görüldüğü; genetik eşitlilik açısından da en yüksek değerlerin Türkiye’de olduğu saptandı. Böylece daha önce arkeolojik, linguistik, kültürel ve tarihsel bulgulara dayanarak açıklanan insanlığın Avrupa kıtasına yayılmasında Anadolu’nun merkezi önemi, genom düzeyinde ortaya kondu.

Çok değerli bu temel bilimsel çalışmaya katkıda bulunan araştırmacılarımızı candan kutluyoruz…

Kuban ve İstanbul

Doğan Kuban bir İstanbul tarihi, kültürü uzmanıdır. Bundan yıllar önce eski dergimizde İstanbul’un büyük bir kaosa yuvarlandığını ve çöküntü içine girdiğini anlatan tezini yayımlamıştık. Şimdi yeni bir yaklaşım deniyor hoca: İstanbul’un durmadan bu kadar büyümesinin, Türkiye’nin kalkınmasında büyük bir engel oluşturduğuna dikkat çekiyor. Bir şey daha diyor: Londra, Viyana, Berlin, Paris... Bütün bu kentlerin nüfusu artmıyor. Kentlerin anormal büyümesi bizim gibi ülkelerde gerçekleşiyor. Nedenlerini yazıda okuyun lütfen.

Yazarlarımız kendi alanlarında dört bir açıdan zengin bir içerik sunuyorlar size. Üniversitelerimizin ayırdığımız sayfalarında dergimize yaptıkları katkıları çok önemsiyoruz. Kendi dinamizmleri giderek daha çok ortaya çıkıyor.

Beynin sır dolu bölgesi Apraksi ile ilgili yazıdan tutun, bilim dünyasında her gün açıklanan yüzlerce araştırmadan en ilginçlerini seçerek sunduğumuz haberlere, beslenme ve bilim sayfasına, insana ve doğaya dair onlarca konuyu gündeminize getiriyoruz.

Tüm dergiyi hazırlarken, inanın, önemli bir manevi borç ödediğimizi hissediyoruz sizlere ve ülkeye karşı.

Anımsatalım, internet sitemizi izlemeyi unutmayın (herkesebilimteknoloji.com). Abonelik seçeneklerimizi inceleyebilirsiniz. Orada dergimize geç kalacak haberleri de günlük giriyoruz. Mesela, Stockholm’de her yıl bu zamanlarda yapılan Nobel-Forum’a bu yıl üç Türk bilim insanı davetliydi: Gökhan Hotamışlıgil, Hande Özdinler ve Ebru Ersay... Üçünü de tebrik ediyoruz.

Gelecek Cuma’ya kadar sevgiyle kalın.