Bir meçhul yaratık veya bir gizemli madde

Editör ne diyor?

İlginç bir “yaratık”la uğraşıyor yüzyıllardır, düşünürler, felsefeciler ve artık son yüzyılda da sinir bilimciler. Beyin, her şeyden önce bilinçlilik anlamı taşıyor. Bilinç, ‘ben’ ile ilgili. İnsan varlığı! Biriktirdiklerin, varoluşunun kalitesi, dünyayı, maddi varlığı, uzayı algılayışından damıttıkların... İşte o sensin!

Bilinç nedir, bilinçlilik nedir ve o muazzam gizemli gri maddenin neresindedir?

Yazar diyor ki “Bilinç, deneyimlediğiniz her şeydir. Kafanıza takılan şarkı, çikolatalı pastanın tadı, diş ağrısı, çocuğunuza duyduğunuz derin sevgi ve bütün hislerin eninde sonunda biteceğini bilmenin burukluğu...”


Bilinçlilik tartışması bugün hangi noktada? Bilinçliliğin tamamen bir “illüzyon” olduğunu savunan safsatacı analitik-zihincilere, sinir bilimciler belge ve araştırmalar ile karşı çıkıyor. Güncel bilgilere dayalı ve yer yer sizden özveri de isteyecek yazıyı Bahçeşehir Üniversitesi’nden  Meltem Bilikman’ın çevirisiyle okuyacaksınız.

Bir dipnot: Beyin üzerine Türkçeye kazandırılmış çok sayıda kitap var. Bir rafı doldurabilirsiniz; bir “beyin meraklısı”nı tatmin edici hemen her şeyi içeren zengin bir “beyin literatürü” oluşmuş durumda.

Yılmaz Zenger: Devlet anlamlı mı?

Gelelim Yılmaz Zenger’e... Zenger bir tasarım üstadı. İlerlemiş yaşına karşın sürekli düşünsel ve fiziksel üretim yapan sıradışı biri. İlerleyen sayılarda onun ilginç projelerine, deneyimlerine geniş yer vereceğiz, ama bu hafta HBT için önemli bir yazı kaleme aldı. İlkel toplumlar gerçekten ilkel mi? Buradan yola çıkarak devleti sorgulayan oradan kapitalist sistemin üretim biçimlerine ve günümüze hatta geleceğe kadar uzanan ilginç, düşündüren bir yazı...

Peki dergimizin bu sayısında başka neler var?

Prof. Dr. Ali Erdemir’in adını duydunuz mu? Eğer daha önce duymadıysanız bundan sonra sık sık duyacaksınız. ABD’de Erdemir’in yönetimindeki Argonne Laboratuvarı’ndan bilim insanları, sürtünmeyi sıfırlayacak bir nano teknoloji ürünü geliştirerek önemli bir başarıya imza attı. Hemen hemen sonsuza dek dayanma özelliğine sahip bu ürün sanayide ezber bozacak gibi görünüyor. Ayrıntılar sayfalarımızda... Hazır sanayiden ekonomiden başlamışken Erdal Musoğlu’nun önemli bir yazısını paylaşıyoruz: "Dünyada nadir metaller savaşı". Yenilenebilir enerjilerin gelişmesi ve sayısal cihazların yapımında olmazsa olmazların içinde yer alan bu nadir toprak elementleri için dünyada kıyasıya bir rekabet var.  Serdar Kıykıyoğlu da ABD’de çalışan ve yaşayan bir girişimci, bir iş insanı. Bulut konuşlu ve mevcut yapay zekâ ürünlerinden yararlanarak son derece yetenekli, konuşulanları anlayan üstelik ucuz, basit ve küçük bir bilgisayar tasarımının öyküsünü anlatıyor.  Konu önemli, çünkü Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.

Doğan Kuban’ın yazısını Çağdaş Toplum Düzenine Ulaşma Sorunsalı üzerine. Tanol Türkoğlu’nun Dijitalem’ini de büyük keyifle okuyacağınızdan eminiz. Türkoğlu Dijital Kültür köşesinde ise “önyargısız bir yapay zekânın” mümkün olup olamayacağını sorguluyor. Ali Akurgal Cumhurbaşkanı adaylarının manifestolarından maddeleri peşpeşe sıralıyor ve ardından da bizim yukarıda anlattığımız Serdar Kıykıyoğlu’nun başarısına ilişkin şu soruyu soruyor: Serdar Bey çok istemesine karşın bu geliştirmeyi neden Türkiye’de yap(a)madı?

Sağlık konusu

Mustafa Çetiner cep telefonlarının kanser hastalığı ile ilişkisini sorgularken, beslenme sayfamızda yaz aylarında suyun önemi anlatılıyor. Diyetisyen Ayça Ilıca Murat da Ramazan ayında beslenme önerilerini yazdı.

Ve diğerleri…

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Mehmet Özer ve Argelander Enstitüsü’nden Burak Cem Coşkun "Leonardo da Vinci: Su üstadı"  başlıklı yazı ile sayfalarımızda. Önemli bir araştırma da Neandertal beyninin bilim insanları tarafından yeniden oluşturulması üzerine. Genç HBT sayfasında bu hafta TTGV’nin "Yarını İnşa Et"  adı ile sürdürdüğü dijital dönüşüm programına geniş yer verdik. Hayvanlar Dünyası sayfamızın konusu ise arılar. Arıların insanlık ve ekosistem açısından ne denli önemli olduğunu okuyacaksınız.

Gelecek Cuma yeniden buluşmak dileğiyle...