Dünyayı kurtarabilecek 5 iklim mega projesi

Editör ne diyor?

Sıcaklar bunaltıcı… Rekor üzerine rekor kırılıyor… Ve yapılan araştırmalar küresel iklim değişikliğine bağlı bu sıcaklıkların her yıl daha artacağını gösteriyor. Peki ne yapılabilir?

İklim değişikliğiyle mücadelede kullanılan stratejilerin çoğu, çok sayıda insanın görece küçük adımlar atmasını gerektiriyor: Mesela milyonlarca kişinin ısı pompaları kurması, elektrikli araçlara geçmesi, et tüketimini azaltması gibi.

Ancak sorunun boyutu o kadar büyük ki, bazıları çok daha büyük ve cesur projelere ihtiyaç olduğunu savunuyor. Bilim insanları işte bu nedenle uzayda güneş enerjisi santrallerinden eriyen buzulları stabilize etmeye, çölleşmiş bölgeleri yeşillendirmeye, buzulların erimesini sabitleştirmeye kadar, iklim değişikliğiyle mücadele için son derece iddialı ve riskli projeler öneriyor. Peki, işe yarayabilirler mi?


Bulutların iklim üzerindeki etkisi nihayet çözülüyor: Bulutlar, hem ısıyı hapsedebilir hem de güneş ışığını geri yansıtarak dünyayı serinletebilir. Ancak bu ikili etkileri, küresel ısınma tahminlerindeki en büyük belirsizliklerden biri olmaya devam ediyor. Bilim insanları uzun bir süredir yansıttıkları güneş ışığının ve tuttukları ısının Dünya’nın sıcaklığını nasıl etkilediğini anlamaya çalışıyorlar. Kolay değil çünkü modellemeler atmosferin geniş ölçekli davranışı tahmin edilebiliyor ancak bulutların küçük ölçekli karmaşık süreçlerini çözmekte yetersiz kalıyor.

Yazarlarımıza kısa bakış

Lale Akarun: Akademik Yükseltmelerde Sahtekarlıklar. Akademik kariyerde yükselmenin başlıca şartı, özgün araştırma yapmaktır. Akademik yükselmeler için türlü çeşitli makale yayını sahtekarlıkları alabildiğine… basında ÜAK’ın bu tür dolambaçlı yolları kullanan bir adayın doçentliğini iptal ettiğini okuyunca, hala umut var diye düşündüm.

Erdal Musoğlu: İnterneti artık bizlerin yerine yapay zeka mı kullanacak? İnternetin daha doğrusu World Wide Web’in (kısaca WEB ya da Ağ’ın) kullanıcıları yani bizler, bilindiği gibi, arama yapmak için, giderek ChatGPT ya da Perplexity gibi yapay zeka (YZ) uygulamalarını tercih ediyoruz. İnternet aramalarının ezici çoğunluğunu yapan Google da bu yaşamsal yarışta yer almak zorunda. Bu yazımızda hem bu gelişmeleri inceleyecek hem de internet kullanımının büyük çoğunluğunun YZ tarafından yapıldığı bir geleceğe göz atacağız.

Tanol Türkoğlu: Bir yolculuk başlıklı yazısı… İnsanın bilgi ile yolculuğu nasıl gelişmekte? Ne bilmediğini bilmeyerek başladığı bu yolculuk günümüzde sosyal medyadaki dezenformasyon bataklığına gelip saplanmış durumda. Üstelik baş ucunda duran ve o bataklıktan beslenen yapay zeka aynası da ona manzarasının ne kadar güzel olduğunu gösterip duruyor!

Ali Akurgal: Yeni Türkiye dedik, geleceğe bakmaya başladık. Burada başkanı endişelendiren nüfusun azalması karşımıza çıktı. Başkan işe sayısal bakıyor. Niteliksel değil. Kelle sayısı önemli, kelleler kelek mi değil mi önemsiz. Bu gidişle nüfusumuz azalacakmış, mevcut eğilimle BM hesaplarına göre asır sonunda en kötümser tahminle 33 milyona düşecekmişiz. TÜİK 55 milyon diyor. Devlet bey, buyurun size bekâ sorunu. Acaba yeni ABD büyükelçisi bunu ortadan kaldıracak bir planla mı gönderildi? Osmanlı yapısına dönüp, Suriye’ye “abi”lik yapmamızı isteyen söylemleri var.

Doğan Kuban: Osmanlı Kültürü ve bugün: Üniversite Medrese karışımı eğitim. Türkiye’deki kargaşaya paralel bir uyku, rüya ve uykusuzluk gecesinin sabahı 05.00 da tarih ile Şair Eşref- Neyzen Tevfik- Aziz Nesin karmaşası bu Pot-purri’yi yazdım. Üslubun dağınıklığı ile ülkenin dağınıklığı örtüşüyor.

İki Üniversiteden iki önemli yazı

Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Mütevelli Heyeti’ne Seçilen İlk Türk beyin cerrahı: Prof. Dr. Türker Kılıç… İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, üyesi olduğu WAAS (Dünya Sanat ve Bilim Akademisi) Mütevelli Heyeti’ne seçildi. WAAS, dünyayı değiştirmek için orijinal ve yaratıcı fikirlerin gücüne olan inanç üzerine kurulmuştur.

Kurucu bildirgelerinde, WAAS’ın amacı şu şekilde ifade edilmiştir: “Bilgi tek başına yeterli değildir. Bilgelik gerekir. Bilgelik ise insanlığın ortak yararını gözeten etik bir yönelimle mümkündür.” WAAS, bilim insanı olmanın yalnızca “bilmek” değil, aynı zamanda anlamlandırmak, seçmek ve sorumluluk almak anlamına geldiğini ilan eden bir çağrıydı.

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Birsen CAN ve Turgut Uzel: Obruklar…Risk nasıl azaltılır? Obruklar, yalnızca doğal bir jeolojik süreç değil, aynı zamanda önemli bir afet riski unsuru. Özellikle Türkiye’nin birçok bölgesinde yeraltı su seviyesindeki düşüşlerle tetiklenen obruklar, tarım alanlarından yerleşim bölgelerine kadar geniş bir tehdit alanı oluşturmakta. Bu tehdidin yönetimi; uzaktan algılama teknolojileri, yer bilimsel analizler, izleme sistemleri ve toplum temelli bilinçlendirme stratejileri ile mümkün.

60 yaşında yeni diş çıkacak mı?

Kendi Dişini Yeniden Büyüt: Diş Hekimliğinde Devrim Kapıda: Diş kaybı yaşayan yetişkinler için tek çözüm protez ve implantlar… Peki ya dişlerimizi yeniden büyütmek mümkün olsaydı?

Yılda 134 milyon ton tekstil atığı Hızlı moda sanayisi dünyanın çöpünü üretiyor. Bir kaç kez giyeceğiniz ve sonra atığa giden giysi üreten bir sanayi dünyanın kaynaklarını tüketiyor. Tüketici ne yapmalı?

GRAFİK BİLGİ: Gıdada Kendi Kendine Yetebilen Ülkeler… Yeni bir araştırma, 186 ülke içinde yalnızca birinin tüm gıda gruplarında tam anlamıyla kendi kendine yetebildiğini ortaya koydu. Bu da gösteriyor ki, "yerli üretimle üç öğün sağlıklı beslenmek" sanıldığından çok daha zor. Bakın Türkiye hangi ürünlerde kendine yetiyor.

Bilim ve Beslenme: Gluten sandığımız kadar suçlu olmayabilir! Yeni araştırma, huzursuz bağırsak sendromu olan birçok kişinin düşündüğünün aksine glutenin belirtileri tetiklemiyor olabileceğini ortaya koydu

Dizimizde bu hafta: Bilimin sınırlarını zorlayan 10 kavram Dünya’yı dönüştüren ortaklık: Simbiyozun geçmişi ve geleceği. Bir hücrenin başka bir hücreyi yutmasıyla başlayan simbiyotik yaşam, bugün soluduğumuz oksijenden, yarının sürdürülebilir tarımına kadar her şeyin temelinde yer alıyor. Simbiyoz yalnızca geçmişin değil, geleceğin de anahtarı olabilir.

Hayvanlar Dünyası’nda: Uçamıyor Ama 100 Yıl Yaşayabiliyor! Yeni Zelanda'nın Gizemli Gece Kuşu: Kākāpō. Dünyanın en ağır papağanı, en yalnız kuşlarından biri ve en uzun yaşayanlarından biri: Kākāpō. Uçamıyor ama tırmanıyor, gece aktif, otobur bir hayat yaşıyor ve türü yok olmanın eşiğinden döndü.

Meraklı Çocuk: Mercan Bursalı. İlk korsan kimdi? Şimdi ‘korsan’ deyince, çoğumuzun aklına Johnny Depp geliyor – hani o Karayip Korsanları filmindeki tatlı kaçık cengâver kaptan Jack Sparrow rolünde. Filmdeki korsan gemisinin adı Siyah İnci idi.

Araştırma Gündemi: Nilgün Özbaşaran Dede hazırladı: Küresel ısınmadaki hızlanmanın gizemi çözüldü mü? Son bir araştırmaya göre Doğu Asya’daki hava kirliliğinin temizlenmesi, küresel ısınmayı hızlandırmış.

İlk kez üç kişinin DNA’sıyla bebekler dünyaya geldi: Neden hep aynı cins? Neden bazı çiftlerin sadece kız, diğerlerinin sadece erkek bebekleri oluyor? Bu sorunun yanıtını arayan bilim insanları, bu konuda etkili olan bazı faktörler buldular…. Android sahipleri dikkat! Android akıllı telefonlarına yönelik, karmaşık bir hackleme planı ortaya çıktı.

HBT’yi destekleyin:

Burada sayamadığımız bilgi ve haber, dergimizde. Dijital HBT’deki sayfaları da QR koddan okuyabilirsiniz. Dergimizin sürekli okur desteğine ihtiyacı var. Ülkemiz maddi koşullarında her hafta bir dergiyi ayakta tutmak ancak destekle mümkün.

Sevgiyle kalın, bilimde ve HBT’de kalın…

Özlem Yüzak