Modern tıp, artık yalnızca hastalıkları tedavi etmekle kalmıyor; insan yaşamının kalitesini, hatta her alanda sınırlarını yeniden tanımlıyor. Felçli bir hastanın ayağa kalkabildiği, kanser hücrelerinin tek bir aşıyla hedef alınabildiği ya da bir makinenin kendi başına tüp bebek tedavisi gerçekleştirebildiği bir çağdayız.
Bu hafta kapağımıza taşıdığımız dosyada, tıpta devrim niteliğindeki 11 büyük gelişmeyi derledik. Her biri farklı bir hastalık alanına yönelik olsa da ortak bir noktaları var: Mevcut paradigmayı sarsıyor, ezber bozuyorlar. İşitme kaybından kansere, kalp krizinden doğurganlık sorunlarına kadar pek çok alanda insanlığa umut veriyorlar. Bazıları hâlâ klinik deney aşamasında, bazıları ise şimdiden hayata geçmiş durumda. Ama hepsi, önümüzdeki on yılın tıbbını şekillendirecek kadar güçlü. Geleceğin tıbbı, yalnızca doktorların değil, yapay zekâların da aktif rol oynadığı bir dünyayı işaret ediyor. Bu gelişmeler sadece bilimi değil, toplumu da derinden dönüştürecek bir etki yaratıyor. Batuhan Sarıcan hazırladı.
Deprem konusu
İstanbul depremine dair tartışmalar ise gündemden düşmüyor. Prof. Dr. Derin Orhon’un kaleme aldığı yazı, medyadaki bilgi kirliliğini ve jeolojiye indirgenmiş yüzeysel yayın anlayışını eleştiriyor. Tanol Türkoğlu ise “Depremci Fırtınası” başlıklı yazısında jeologlar arasındaki görüş ayrılıklarını ve sonuçlarını ele alıyor. Marmara’nın altındaki fay haritalarının bile henüz üzerinde uzlaşılmış bir standardı yokken, halk nasıl güvenli bilgiye ulaşabilir?
Müfit Akyos’un kaleme aldığı “Notre Dame’ın Ruhunu Korumak” 2 bölümlük yazının ilki bu sayıda. Hem mimari hem de politik olarak birçok dönemde farklı anlamlar yüklenen bu yapının son yangınla birlikte geçirdiği dönüşüm, aslında kültürel miras ile modern ihtiyaçların gerilimli ilişkisini simgeliyor.
“Devrim Otomobili”
Eskişehir TÜRASAŞ Müzesinin bahçesinde, özel yapım garajında ziyaretçilerini bekleyen krem rengi şık bir otomobil var. Bu sıradan bir otomobil değil. 1961’de üretilen tarihimizin ilk yerli arabası, “Devrim”. Bu ünlü otomobilin inanılmaz ve gurur verici öyküsünü, yaparız inancını ve direnci yeni nesillere aktarmamız gerek. Gençler, kuşkusuz Devrim’den aldıkları heyecanla günümüzün üstün olanakları sayesinde meşaleyi daha ileri taşıyacaklar… İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç.Dr. Sibel Şensu kaleme aldı.
Bu sayımızda, tıp dışındaki bilimsel gelişmelere de geniş yer verdik. Örneğin Doğan Kuban, “Dünyanın Ağırlık Merkezi Pasifik’e Gidince” başlıklı eski tarihli bu yazısında Türkiye'nin bilgi toplumuna geçişteki yapısal zorluklarını gözler önüne seriyor. Çağdaş uygarlığın ölçütlerinin artık başka yerlerde, başka düzlemlerde şekillendiğini vurguluyor.
Kruvasan nereli?
Bilgi Küpü köşemizde bu hafta, Fransız gibi görünen ama aslında Viyanalı olan kruvasanın şaşırtıcı tarihine yer verdik. Sadece o da değil; “Danish” adıyla bilinen çörekler de Danimarka'dan değil!
Beslenme bilimi de ilginç bir konuya dikkat çekiyor: Açken beynimiz bize tuzak kuruyor. Açlık anlarında sağlıklı kararlar almak neden bu kadar zor? Bilim insanları, beynimizin hayatta kalma refleksiyle yüksek kalorili gıdalara yöneldiğini ortaya koydu.
Yapay zekâya yapılan küresel yatırımlar da artarak sürüyor. ABD liderliğinde 750 milyar doları aşan bu yatırım dalgasının, geleceğin inovasyon haritasını nasıl şekillendireceğini inceledik. Grafik Bilgi’de.
Belleği güçlendirmede bir yöntem
Hafızayı güçlendirme konusunda da yeni bir bilimsel içgörü var: Yeni olanı hatırla, tanıdık olanla pekiştir! Bu strateji, sınavlara hazırlıkta da etkili bir yöntem olabilir. Discalculia, yani matematik öğrenme güçlüğü, birçok çocuğun okul başarısını gölgeleyen gizli bir sorun. Sayılarda kaybolan çocuklara nasıl ulaşabiliriz? Dergimizde.
Teknolojik gelişmelerin bireyselleşmeyi hızlandırdığı ve toplumsal bağları zayıflattığı yönünde artan bir kanaat var. İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Derya Timisi, “Teknolojik Yalnızlık” yazısında bu çözülmenin arka planını inceliyor.
Hayvanlar Dünyası köşemizde, “Şempanze mi, Bonobo mu Daha Merhametli?” sorusunun yanıtını aradık. Yeni araştırmalar, bonoboların barışçıl doğasının sanıldığı kadar net olmadığını gösteriyor.
Meraklı Çocuk köşesinde Mercan Bursalı, “Sabun Nasıl Temizler?” sorusunun yanıtını veriyor. Ayrıca yazı dizimizde Rita Urgan, “Uykumuzu Alamadığımızda Beynimizde Neler Olur?” sorusuna bilimsel bir bakış sunmaya devam ediyor.
Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi de yine dopdolu:
- Dünyanın en eski karınca fosili Brezilya’da bulundu.
- Mendel’in bezelyeleriyle ilgili 160 yıllık bilmece çözüldü.
- Roma arenasında gladyatörle aslan arasındaki dövüşe dair ilk doğrudan kanıt bulundu: Isırık izli bir iskelet!
Siz bu satırları okurken biz yine bir sonraki sayıyı hazırlamak için çalışıyor olacağız. Bilimin ışığında, sorgulayan aklın izinde ve eleştirel düşüncenin desteğiyle…
HBT’nin yaşaması, uzun soluklu olması için çalışıyoruz. Zorlukların içinde dergiyi ayakta tutuyoruz. Sizlerin desteği bizler için çok değerli. Maddi ve manevi, dijital sayımıza da abone olarak…
Sevgi ve saygıyla, bilimle ve bizle kalın.
Özlem Yüzak