Koronavirüsten herkese mektup var!

Editör ne diyor?

Koronavirüsten mektup var...Öyle ya haftalardır tek ve en yaşamsal gündem maddemiz, ölümcül korkumuz, acımız, kısıtlanan özgürlüğümüz... Ey insanoğlu önce beni, kendini, evrimi ve evreni tanı diye başlıyor mektubuna... Prof. Dr. Şefik Alkan mektubu kaleme alan kişi. Bir bilim adamı, aşılar ve bağışıklık üzerine önemli çalışmaları var. Ve ‘Bağışıklığı Anlamak” adlı bir de kitabı.

En önemli konu bağışıklık

Bağışıklık sistemimiz bizlerle birlikte yaşlanıyor ve zayıf düşüyor. Araştırmalar kişinin immün yaşının kronolojik yaşından önemli olduğunu ortaya koyuyor. 60 yaş bağışıklık sistemi için bir dönüm noktası. Bu yaştaki bazı insanların bağışıklık yaşı 40 olabilirken, başkalarınınki 80’e çıkabiliyor. Ve iyi haber bu gidişatı tersine çevirecek çok sayıda çözüm var. Reyhan Oksay derledi...


Son araştırmalar COVİD-19’un gripten 20 kat daha öldürücü ve bulaşıcı olduğunu, Ebola’dan çok daha tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, diğer salgınlarla mücadele için daha düşük bütçeler talep ederken, yeni koronavirüsle
mücadele için 675 milyon dolar gibi daha yüksek bir bütçe talep etmesi ve Covid-19’un bulaştığında ölüm oranı düşük olmasına rağmen daha çok insanı enfekte edebilmesi, devam eden salgının boyutunu ortaya koyuyor. Batuhan Sarıcan derledi.

Neden Evde Kal Türkiye? Sosyal Yalıtım Sağlanmazsa Kovid Salgınının nasıl gelişeceği üzerine matematiksel
modellemelerden birini de MEF Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Giz hazırladı... Önemli bir grafik bilgi var. Ülkelerin
sıkı karantina kararlarını ölü sayıları kaça çıktığında aldıklarına ve bunun sonuçlarına ilişkin. Güney Kore, Hong Kong, Japonya, Singapur nasıl yayılımı sınırladı, salgın yavaşladı görüyoruz çarpıcı grafikte.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ilaç ve aşı için devrede: Merkezin direktörü Prof. Dr. Mehmet Öztürk:”‘Birkaç ay içinde korona ilacı üretebiliriz. Hedeflerimizden birisi dolaşımdaki virüsü yakalayıp yok eden antikor benzeri ilaçlar geliştirmek. Bu hedefe bir kaç ay içinde ulaşabilirsek kendimizi başarılı hissedebiliriz. Kullanacağımız silahları tasarladık. Yakında imalat aşamasına geçeceğiz’ diyor. Orhan Bursalı sordu, Öztürk yanıtladı.

Korana günlerinde ev hijyeni

Koronavirüsün yüzeylerde ne kadar süre kaldığı ve bu yüzeylerin nasıl dezenfekte edileceği konusunda birçok görüş var. Ancak yanlış bildiğiniz ve uyguladığınız bazı şeyler hayatınızı tehlikeye atabilir. İşte birkaç soru ve analizle virüsle mücadelenin hijyen yönü.

Tanol Türkoğlu ‘Temel soru artık şu: “Bu işi yapmak için fiziksel olarak bir araya gelmemiz gerekiyor mu?’ diye soruyor dijitalin ikinci keşfi başlıklı yazısında. Dijital Çiftlikler, IBM’nin nasıl kendi yarattığı canavara yenik düşmesi, internet yasakları ve daha bir dijital dünya gelişmesi Tanol Türkoğlu’nun Dijitalem’inde...

Prof. Dr. Güven Erbil Korana günlerinde bilim ve bilimselliğin üzerine yazdı... Bunama ile ilgili bir süredir sürdürdüğümüz yazı serisinde bu hafta zihni bulanık kişinin bakımının nasıl yapılması gerektiğini okuyacaksınız.
Mustafa Çetiner “el yıkamanın babası” olarak tanımlanan Doktor Ignaz Philipp Semmelweis’ı yazdı. Semmelweiss,
bize bilimsel olarak “ellerinizi yıkayın“ diyen ve bu nedenle de büyük bir bedel ödemek zorunda kalmış, idealist bir bilim insanıydı. Hazin ve düşündürücü bir öyküsü var. ‘Düşünce Özgürdür’ başlıklı yazısında Doğan Kuban hoca müziğin özgürleştirici rolünü irdeliyor.

Ali Akurgal aynı köşeyi dönüşümlü paylaştığı Müfit Aksoy ile “Ulusal teknoloji politikamızı oluşturmaya sıra gelmedi mi?” tartışmasını tatlı tatlı sürdürüyor... Efendim, Akurgal geçen yıl bir iddia ile ortaya çıkmıştı: “öyle bir sıfırdan teknoloji yaratırım ki, devrimci olur, kullanılması çok ekonomik yarar getirir ama bizim 5 babayiğit dönüp bakmaz bile” demişti. O yarattı patentini aldı ama dediği gibi dönüp bakan olmadı. Bundan sonra ne olacağını ise şöyle anlatıyor: Patent Türkiye’de geçerli olacak, biz Türk firmaları bunu kullanmayacağız, ama tüm ayrıntıları patentte yer aldığı için isteyen yabancı, 5 kuruş ödemeden bunu kullanabilecek. Sizler de o arabaları alıp paşa paşa süreceksiniz...

Prof. Dr. Lale Akarun yüksek öğretimde kadın nerede yazısında kadın akademisyen verilerini değerlendirirken bir de öneride bulunuyor; artık düzenli olarak “akademide kadın katılımı endeksi” yayınlanmasını...

Çocuklar için oyunun önemi

Kültür Üniversitesi’nden Psikoloji Bölümü’nden Dr. Melis Yıldırım çocuğun hayatında oyunun önemini ve anne babaların yapması gerekenleri yazdı. ‘Çoğu anne baba, çocuklarının elinden akıllı telefonu hiç düşürmediğinden
şikâyet ederken kendilerine dönüp hiç öz eleştiri yapmazlar’ diyerek...

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Sekreteri Mümin Yıldırım ve Tanıtım Sorumlusu Hatice Yıldırım
geçen hafta başlattıkları Genç Bilim İnsanları BİSEP yazısını bu hafta da sürdürdüler. Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi’nden Gizem Kucak Toprak’ın son derece ilginç bir yazısı var. “Mekanı yazı ile anlatmak: Bir köy, bir ev, bir ihtiyar’.. Düşler gerçekten içimizdeki gizleri ortaya çıkarıyor mu? Düşlerimiz uyanıkken kafamızdan geçen düşüncelerin ve kaygıların uzantıları. Araştırmalar düşlerin genelde günlük yaşamlarımızla ilgili olası ve akla yatkın öykülerden oluştuğunu gösteriyor. Dergimizde...

Bilim ve Beslenme’de geleneksel Çin tıbbının ‘kılavuz ilacı’ olarak kabul gören Meyankökü var. Denizleri virüslerden
temizleyen canlılar hangileri? Kentlere uyum sağlayan kuşların sırrı ne? Murat Altaş’ın hazırladığı Hayvanlar Dünyası sayfamızda..

HBT, okurlarımızın bir kısmının belki de dergiye ulaşmakta zorlandığı bu zor günlerde yayına ara vermeyi düşünmüyor. Biliyoruz bizi etkileyecek, ama yayını hep sürdüreceğiz, sizlerin desteğiyle. Okurlarımıza kolaylık olsun diye, yüzde 10 indirimli dijital abonelik de öneriyoruz.

Bilimle aydınlığa çıkacağız. Gelecek Cuma yeniden birlikte olacağız Sevgiyle kalın, bilimde kalın...