Çin’in uzay ajansından Pink Floyd’a selam

Fizik ve Uzay Öne Çıkanlar

Pink Floyd’un “The Dark Side of the Moon” albümündeki favori parçanız hangisi bilmiyoruz ancak Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), Ay’ın karanlık yüzünden ilk görüntüleri Dünya'ya ulaştırdı. Proje, ismini Çin Ay Tanrısı Chang’e’den alıyor.

3 Ocak'ta iniş yapan Chang’e-4, Ay’ın güney kutbu-Aitken havzasında bulunan ve bir çarpışmanın yarattığı en büyük, en derin ve muhtemelen bilinen en eski kraterinde keşif yapmaya başladı. Görüntü alması için 3 adet kamera yerleştirilen Chang’e-4’ün odak noktası, 186 kilometre genişliğindeki Von Kármán krateri. Söz konusu arazi, 8.2 kilometre derinliğinde ve 2,500 kilometre genişliğinde. Bu da söz konusu alanda bir keşif yapmayı kolaylaştırıyor.

Chang’e-4 ayrıca, olası yaşam koşullarıyla ilgili gözlem yapmak için böcek yumurtaları ve tohumla dolu bir konteynırı da yanında götürdü. Çin, Ay’ın karanlık yüzünde olunması sebebiyle iletişim sağlanamama riskine karşı Queqiao isimli yapay uydusunu iletişimde aracılık yapmayı kolaylaştıracak bir noktaya mayıs ayında fırlatmıştı.


Çin’in Ay’a ilk inişi 2013 yılında gerçekleşmiş, Chang’e-3, ay toprağının bileşimini ve kalınlığını ölçtüğü ve yeni bir bazalt türü veya lav temelli kaya olabileceğini keşfettiği (Mare Imbrium olarak bilinen) devasa tabakada bilgi toplamıştı.

Sarı ile işaretli noktalar Sovyetler Birliği’nin Luna; mavi noktalar ise ABD’nin Apollo misyonunda örnek toplanan noktalar olarak gösteriliyor. Kırmızı ile işaretlenen nokta ise Chang’e-3’ün indiği yer. Bu yıl aralık ayında fırlatılacak Chang’e-5’inse (sol üst köşedeki) daha önce gidilmemiş bir bölgeden örnek toplaması bekleniyor.

Yeni örnekler güneş sisteminin gizemini çözebilir

Her ne kadar Ay’a daha önce gitmiş olsak da insan ırkı olarak 1976’dan beri yegâne uydumuza ayak basmış değiliz. Hal böyle olunca da dünyanın dört bir yanından uzaybilimciler, toplanacak kaya örneklerinin evrenin gizemine dair önemli sırlar verebileceği görüşünde. Johns Hopkins Üniversitesi’nden gezegenbilimci David Blewett de bunlardan birisi; bugüne kadar elimizde bulunandan farklı örnekler toplamamız gerektiği konusunda şüphe olmadığını söylüyor.

Daha önce, ABD’nin U.S. Apollo (1972) ve Sovyetler Birliği’nin Luna (1976) projeleri kapsamında Dünya’ya 380 kilogram civarında kaya örneği getirilmişti. Bu yıl aralık ayında fırlatılacak olan Chang’e-5’le Ay’a iniş yapacak olan yüzey aracı ise Rümker adı verilen bölgede 2 metre derinliğe inebilen sondasıyla kazı çalışması yaparak yaklaşık 2 kilogramlık kaya örneğini Dünya’ya geri getirecek.

2018 yılının haziran ve temmuz aylarında Journal of Geophysical Research: Planet dergisinde Çin’in Ay projesi kapsamında fırlatmayı hedeflediği Chang’e-4 ve Chang’e-5’in iniş noktaları üzerine iki makale yayımlayan Çin Üniversitesi’nden gezegenbilimci Long Xiao, Ay’la ilgili yapılan onca araştırmaya rağmen güneş sistemimizle ilgili birçok gizemi hâlâ içinde barındırdığını söylüyor.

Bilim insanları arasında Ay’ın manto yapısı (akışkan mı yoksa kuru mu olduğu) konusunda tam bir uzlaşma olmadığını da sözlerine ekleyen Xiao, Apollo’un topladığı örneklere göre Ay’ın 3 milyar yıl önce “öldüğünü” ve eğer yeni örnekler getirilebilirse, söz konusu ölümün daha geç bir dönemde gerçekleşmiş olabileceğinin altını çiziyor.

2019 yılı Ay’da trafik biraz yoğun olacak. Zira Çin’in yanı sıra Hindistan, İsrail ve Almanya’nın da önümüzdeki yıl Ay’a gitme planı yapıyor. Uzay araştırmalarında bu ülkelere göre her zaman bir adım önde olan NASA ise 2023 yılında Ay’a yeniden astronot indirmeyi ve ilerleyen yıllarda Mars ile Ay arasında sürdürülebilir gidiş-dönüş projesi gerçekleştirmeyi düşünüyor.

Bakalım Ay’ın karanlık yüzü, evrenin karanlığını aydınlatabilecek mi?

Hazırlayan: Batuhan Sarıcan / [email protected]

Kaynaklar: NASAÇin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), Nature, Science News