Çocuklarda büyümenin izlenmesi

Öne Çıkanlar Sağlık
Çocuklarda büyümenin izlenmesi

Çocukluk döneminin en temel özelliği, dinamik bir büyüme dönemi olmasıdır. Çocuklarda normal büyüme, genel sağlığın yerinde olduğunun en önemli göstergesidir. Doğum öncesi dönemden itibaren hızlı bir şekilde başlayan büyüme, yaşa göre değişkenlik göstererek ergenliğin sonuna kadar devam eder. Büyümede duraklama ve boy kısalığı altta yatan bir hastalığın ilk belirtisi olabilir.

Büyüme ve gelişimin desteklenmesi, büyümeyi etkileyen durum ve hastalıkların zamanında tespit edilip başarılı bir şekilde müdahale edilebilmesi için, tüm çocukların yenidoğan döneminden itibaren ergenliğin sonuna kadar düzenli olarak izlenmesi gerekir.

Büyüme nasıl ve ne sıklıkla izlenmelidir?


Büyüme izlenirken boy, kilo ve baş çevresi ölçümleri yapılarak büyüme eğrisine kaydedilmelidir. Kontroller doğumdan itibaren ilk ay haftada bir kez, 6. aya kadar ayda bir, 6. aydan 2 yaşa kadar 3 ayda bir, 2-6 yaş arası 6 ayda bir yapılmalı, 2 yaşından ergenlik sonuna kadar yılda bir değerlendirme ile takibe devam edilmelidir.

Büyümeyi etkileyen faktörler nelerdir?

Büyümeyi etkileyen faktörler arasında genetik, beslenme, hormonlar, metabolik ve psikososyal durum, kronik hastalıklar sayılabilir.

Genetik faktörler hem doğum öncesi hem de doğum sonrası büyümeyi etkiler. Anne ve babanın boyu çocuğun final boyu ile yakından ilişkilidir. Anne ve babanın boyuna göre 5-10 cm hata payı ile hedef boy hesaplanabilir.

Çocuklar kalıtsal büyüme potansiyellerine ancak yeterli ve dengeli beslenmeyle erişilebilir. Büyümenin hızlı olduğu dönemlerde alınan enerjinin %10’dan fazlası büyüme için harcanır. Yeterli kalori, protein, vitaminler, demir ve çinko dengeli beslenmede önemlidir. Mucize yaratan bir besin yoktur.

Büyüme mevsimlere göre de değişkenlik gösterir. İlkbahar ve yaz aylarında daha hızlı iken, sonbahar ve kış aylarında büyüme hızı düşer. Mutsuz, stres altında veya ihmal ve istismara uğrayan çocukların büyüme ve gelişmesi bozulabilir. Büyüme aynı tempoda giden bir süreç değildir, aynı çocukta aralıkla büyüme atakları olabilir. Çocuğun yaşıtlarına göre kısa olması, çocuğun pantolon/etek boyunun üst üste 2 yıl aynı kalması, büyüme geriliğine ilişkin önemli ipuçlarıdır.

Büyüme eğrisi nasıl değerlendirilir?

Büyümenin değerlendirilmesinde kullanılan eğriler, toplumun normallerinden elde edilen, yaşa göre boy, ağırlık ve baş çevresi gelişimini gösteren persantil eğrileridir.

Sağlıklı bir çocuğun boyu, eğri üzerinde 3 ve 97. persantil çizgileri arasında yer alır ve çocukluk dönemi boyunca aynı eğri üzerinde devam eder. Çocuğun boyunun persantil eğrilerinde 3. persantil altında olması veya normal persantil eğrileri içinde olsa bile zaman içinde alt persantillere düşme göstermesi ya da annebabasına göre çocuğun boyunun kısa olması patolojiktir ve tetkik etmek gerekir.

Miadında doğan bir bebek yaklaşık 5. ayda doğum tartısının iki katı, 12. ayda üç katı, 24. ayda dört katına ulaşır. 2 yaşından sonra yılda 2,5 kg tartı artışı normaldir. Yenidoğan bebeğin ortalama boy uzunluğu 50 santim civarındadır. 1 yaşında doğum boyunun 1,5 katına (ortalama 75 santim), 4 yaşında doğum boyunun iki katına (ortalama 100 santim) erişmiş olur. Daha sonra ergenliğe kadar yılda 5-6 cm uzama ile büyüme devam eder.

Erkek çocuklar ilk 2 yaşta kızlara göre hafifçe iridir. Ergenlikte boy büyümesinde fark olur, erişkin kadın ve erkek boyu arasında 12-13 santimlik fark vardır.

Kız çocuklarda ilk adet kanaması sonrasında ortalama 4,5 cm daha boy uzaması olur.

Kilo-boy orantısı nasıl değerlendirilir?

Büyüme takibinde çocuğun kilosu da önemlidir. Vücut ağırlığının ve boyun ideal oranlarda olması gerekir. Vücut Kitle İndeksi ağırlık ve boy arasındaki ilişkiyi gösterir.

Vücut Kitle İndeksi: Ağırlık (kg)/boy2 (m2)

Yaşa ve cinsiyete göre Vücut Kitle İndeksi standartlarına bakılarak değerlendirilir. Vücut Kitle İndeksi % 5’in altı zayıf, % 85 ve üzeri fazla kilolu, % 95 üzeri obez olarak değerlendirilir. Son yıllarda kilo fazlalığının erken tespitinde çocuklarda bel çevresinin takibi de önem kazanmaktadır.

Boy kısalığının nedenleri nelerdir?

Kronik hastalıklar, organ yetmezlikleri, kalp, böbrek, karaciğer, kronik bağırsak problemleri, metabolik hastalıklar ve kanserler büyümeyi olumsuz etkiler.

Boy kısalığının nedeni ailevi olabileceği gibi, tanı konulmamış bir sendrom, büyüme hormonu eksikliği veya kronik bir hastalığa da bağlı olabilir. İyi bir öykü ve fizik muayene ile çocuğun değerlendirilmesi, erken tanı ve başarılı bir tedavi için gereklidir.

Ailevi boy kısalıklarında anne-baba boyu kısadır, çocuğun boyu anne- baba boyu ile uyumlu ve büyüme hızı da normaldir. Boy kısalıkları içinde nadir bir neden olan iskelet bozukluklarına vücutta orantısızlık, kol ve bacaklarda kısalık veya iskelet anormallikleri eşlik edebilir. Kilo artışı devam ettiği halde boy büyümesinin duraklaması, büyüme hormonu eksikliği gibi nadir endokrin nedenli sorunları düşündürür. Sadece kızlarda görülen ve en önemli bulguları boy kısalığı ve ergenlik yokluğu olan genetik bir hastalık olan Turner Sendromu da patolojik kısalık nedenleri arasında sayılabilir. Boy kısalıklarında tanı koymak için laboratuvar tetkikleri ve kemik yaşımı ölçümü gibi değerlendirmeler gerekebilir.

Büyüme üzerine etki eden çeşitli faktörler göz önüne alındığında, büyümenin karmaşık ve birbiriyle ilintili birçok olayın bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Araya giren herhangi bir hastalık/durum büyüme sürecini olumsuz etkileyebilir.

Büyümede duraklama veya boy kısalığını yakalamak için tüm çocukların sağlıklı da olsalar büyümelerinin izlenmesi son derece önemlidir. Tedavisi mümkün boy kısalıklarında erken teşhis ile başarılı tedavi imkânı doğar ve yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilir.

Dr. Hilda Çerçi Özkan
VKV Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü

Bu yazı HBT'nin 116. sayısında yayınlanmıştır.