Kanser tedavisinde beslenme: ‘Doğal’ olan her zaman ‘zararsız’ mı?

Öne Çıkanlar Sağlık
Kanser tedavisinde beslenme: ‘Doğal’ olan her zaman ‘zararsız’ mı?

Kanser tedavisi sırasında ameliyat, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi gibi yöntemler tek başına veya birlikte kullanılabiliyor. Buna ek olarak hastalar veya hasta yakınları, en kolay kontrol edebildikleri kısım olan beslenme işini çok önemsiyor. Tedaviler sırasında doğru beslenme yöntemlerini bilmek hastanın tedaviyi rahat geçirmesi ve konforu açısından oldukça önemli. Ancak bazen hastalar veya yakınları sadece doğru beslenmeyle yetinmek istemeyebiliyor. Destek ürünler, bitki kürleri gibi yöntemlerden de fayda sağlamak isteyenler oluyor. Ancak bu gibi bilinçsizce veya kulaktan dolma olarak uygulanan yöntemler hastanın tedavisini daha da zorlaştırabiliyor. Örneğin kemoterapiye bağlı bulantı yaşarken bir de kaynatılmış bazı bitki suları gibi şeyleri içmeye zorlanıyor ve bu durumda bulantıları daha da artabiliyor.

Hastaları, tedaviye destek olduğuna dair kanıtı olmayan veya içinde ne olduğundan emin olunmayan bitki özleri gibi ürünleri kullanmaya teşvik etmemek, zorlamamak gerekiyor. Çünkü bu tip durumlar bazen hastaya yarardan çok zarar getirebiliyor. Bazı bitkiler ve gıdalar bazı kemoterapilerle etkileşime girebiliyor. Bu durumda tedavinin etkisi bozulabiliyor. Örneğin; greyfurt ve narın içinde bulunan bazı maddeler çoğu kemoterapi ajanıyla etkileşiyor ve ilaçların etkilerini istenmeyen şekilde arttırabiliyor veya azaltabiliyor. Dolayısıyla kemoterapi alırken aynı esnada bol miktarda greyfurt ve nar suyu içmek yarardan çok zarar getirebiliyor.

Bitkiler ”doğal” ama “zararsız” mı?


Kaynatılarak veya tablet formunda bilinçsizce kullanılan bazı bitkiler kanda bazı değerlerin (örneğin karaciğer enzimlerinin) artmasına neden olup, kemoterapinin aksamasına bile sebep olabiliyor. Bu durumda her “doğal” olana “zararsız” demek yanlış olur. Birçok ilaç da aslında bitkilerden elde edilmektedir, ancak bu ilaçlarda doz, kullanım şekli, olabilecek yan etkiler bilinir. Hekimler bu yan etkilerle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilir ama bitkisel ürünlerde doz, yan etki gibi önemli noktalar soru işaretidir. Bu sebeple bilinçsizce, tedavi edici amaçlarla kullanılmamalıdır.

Bitkilerle “tedavi etmek” mümkün mü?

Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların bitki kökenli olduğunu biliyoruz, örneğin vinka alkoloidleri gibi. Ancak herhangi bir diyet modelinin herhangi bir kanser türünü tedavi ettiğine yönelik hiç bir kanıt yoktur. Elbette ki bazı kanserin önlenmesinde beslenme şekli son derece önemli yer tutar. Kanser tedavisi sırasında da, bazı yan etkilerin azaltılmasında beslenme önemlidir. Kanser tedavisinden sonra da sağlıklı beslenme sürdürülmelidir. Örneğin meme kanserinin tekrarlamasını önlemede yardımcı faktörlerden biri sağlıklı kiloda olmaktır. Ancak sadece beslenmenin kontrol edilmesi ve diğer faktörlerin önemsenmemesi (örneğin egzersiz yapmamak, sigara içmek gibi) kanserden korunmak için tek başına yeterli olmayabilir.

Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu
VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Başkanı

Bu yazı HBT'nin 106. sayısında yayınlanmıştır.