Tereyağsız ve kızartmadan yiyin: Patates

Öne Çıkanlar Sağlık
Tereyağsız ve kızartmadan yiyin: Patates

Patates günümüzde tereyağıyla ezilerek ya da yağda kızartılarak tüketilen lezzetli ve kolay hazırlanan bir yiyecek olarak görülüyor. Ancak Harward Halk Sağlığı Okulu’na göre patatesin bu şekilde tüketilmesi kilo alımına, diyabete ve kalp hastalıklarına sebep olabilir.

Yine de tereyağı ya da peynir gibi gıdalar eklenmeden tüketildiğinde bile patates son derece besleyici olabiliyor. Düşük kalorili olan patates aynı zamanda C ve B6 vitaminleri, manganez, fosfor, niyasin ve pantonetik asit kaynağı.

Sağlığa faydaları


Uzmanlara göre patates yoğun bir bitkisel gıda kaynağı. Patateste bulunan bitkisel gıdalar arasında karoten, flavonoid ve kafeik asit mevcut. Aynı zamanda patateste bulunan C vitamini antioksidan etkisi gösteriyor. Ulusal Sağlık Enstitülerine göre bu maddeler bazı hücre hasarı türlerini önleyebiliyor ya da geciktirebiliyor. Aynı zamanda sindirime, kalp sağlığına ve tansiyona fayda sağlarken kansere karşı da etki gösteriyor.

Tansiyon: Patateslerin kan basıncını düşürmelerinin birkaç sebebi var. Austin’daki Teksas Üniversitesi’nin Fitness Enstitüsü’nden beslenme uzmanı Victoria Jarzabkowski, patateste bulunan lifin kandaki kolesterol ile birleştiğini, vücuttan attığımızda kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğunu açıkladı.

Patatesin muzdan bile daha yoğun bir potasyum kaynağı olduğunu belirten Jarzabkowski, patatesteki potasyumun büyük bir kısmının kabuğunda olduğunu, kabuğun aynı zamanda lif bakımından zengin olduğunu ekliyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne göre potasyum, tansiyonu azaltan bir mineral. Bunun sebebi, potasyumun kan damarlarını genişletici bir özelliğe sahip olması. Gıda Araştırma Enstitüsü’nde çalışan bilim insanları patateste kukoamin denilen, tansiyonu azaltan bir kimyasal bulunduğunu keşfetti.

Beyin fonksiyonu ve sinir sistemi sağlığı: Patateste bulunan B6 vitamini, sinir sağlığı için son derece önemli. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi’ne göre B6 vitamini serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi faydalı beyin kimyasallarının üretilmesini sağlıyor. Yani patates yemenin depresyona, strese ve hatta dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) bile faydası olabilir.

Bağışıklık: Patateste, iskorbüt hastalığından gribe kadar bütün hastalıklara karşı faydalı olan C vitamini yüksek oranda bulunmaktadır. Uzmanlar ortalama boyutta pişirilmiş bir patatesin, günlük C vitamini ihtiyacımızın %45’ini karşıladığına dikkat çekiyor.

Enfeksiyon: Birçok insan patateslerin ve patlıcangiller ailesinden olan patlıcan, domates ve biber gibi gıdaların eklem iltihabına sebep olduğunu düşünse de Amerikan Artrit Vakfı’na göre bu hipotezi destekleyecek bilimsel kanıtlar son derece sınırlı. Kuruluş, eklem yangısından şikâyet eden kişilerin iki hafta veya daha uzun bir süre boyunca beslenmelerinden patlıcangiller ailesinden sebzeleri çıkartıp sonuçları gözlemlemelerini öneriyor. Artrit Vakfı, tam aksine bu sebzelerin eklem yangısı belirtilerini azalttığını da ekliyor.

Sindirim: Jarzabkowski, patateslerin yüksek lif içeren kabuklarının bağırsak hareketlerini düzenlediğini, yüksek karbonhidrat içeriğinin de sindirimi kolaylaştırdığını söylüyor.

Kalp sağlığı: Jarzabkowski, patateste bulunan lifin kan damarlarını kolesteroldan arındırdığını söylüyor. Aynı zamanda C ve B6 vitaminleri de serbest radikalleri yok ederken, karotenler de kalbinizin düzgün çalışmasına yardımcı oluyor. B6 vitamininin bir başka faydası ise metilasyon sürecinde önemli bir rol oynaması. Harvard’a göre metilasyon süreci, birçok faydasının yanı sıra, tehlikeli olması muhtemel homosistein molekülünü metionine, yani yeni proteinlerdeki bir bileşene dönüştürüyor. Fazla homosistein, kan damarı duvarlarına hasar verebileceği gibi kalp krizine ya da beyin kanamasına da sebep olabiliyor.

Atletik performans: Patates tüketimi elektrolit dengesini düzenlemeye yardımcı olduğundan atletler için son derece faydalı bir besin. Elektrolit, vücudun en uygun şekilde işleyebilmesini sağlarken çoğu atletin bildiği üzere fazlası da kramplara sebep olabiliyor.

Cilt bakımı: Uzmanlara göre patateste bulunan C ve B6 vitaminleri, potasyum, magnezyum, çinko ve fosfor cildin pürüzsüz ve yumuşak olmasını sağlıyor.

Sağlığa zararları

Patates yağ içermese de içinde çok az protein bulunan nişastalı karbonhidrat grubuna giriyor. Harvard’a göre patatesteki karbonhidratlar vücut tarafından hızla sindiriliyor ve yüksek glisemik yüklemeye sebep oluyor. Yani kan şekeri önce yükseliyor sonra düşüyor. Bu da insanların kısa aralıklarla acıkmasına neden olarak aşırı yemeyle sonuçlanabiliyor. Kan şekerinin hızla artması aynı zamanda insülin üretiminin de artmasına sebep olduğundan Jarzabkowski, diyabet hastalarının patates yememesi gerektiğini önemle vurguluyor.

Buna rağmen patateste bulunan lif içeriği de uzun süre tokluk hissetmenize sebep olabiliyor. Jarzabkowski yemeklerde patatesin bir sebze olarak değil bir karbonhidrat olarak görülmesini, tahıl yerine tüketilmesini öneriyor. Sağlıklı olarak hazırlansa bile patates obezite ya da diyabete neden olabiliyor. Patateste, tıpkı beyaz ekmekte olduğu gibi yüksek seviyede bulunan basit karbonhidratlar kilo alımına sebep olabiliyor.

Patates tomurcukları zehirli midir?

Patatesin tomurcukları filizlenmemişse yenebilir. Filizlenmiş olmaları durumunda ise patatesi tüketmeden önce tomurcukların filiziyle birlikte kesilmesi gerekiyor.

Patatesin kök, dal, yaprak ve meyvelerinde arsenik, çakonin ve solanin gibi alkaloidler bulunur ve bunlar zehirlidir. Tıp uzmanlarına göre solaninin çok az miktarda tüketilmesi bile zehirlenmeye sebep olabilir. Aynı zamanda yeşil patatesler de zehirlidir. Sebzelerin yeşil renk almasının sebebi çok fazla ışığa maruz kalmalarıdır. Uzmanlar bozulmuş ya da kabuğunun altı yeşil renk olan patatesleri tüketmemeniz gerektiğini önemle vurguluyor.

Derleyen: Sevda Deniz Karali

Kaynak 

Patatesle ilgili bilinmeyenler

- İngilizce’deki “potato” kelimesi İspanyolca “patata” kelimesinden gelir.

- Ortalama bir Amerikalı yılda 56 kg patates tüketir. Bu oran Almanlarda iki katına ulaşıyor.

- Patates geleneksel olarak votka üretimi için kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde votkaların çoğu mısır, buğday ya da çavdar gibi fermente tahıllar kullanılarak üretiliyor.

- Guinness Rekorlar Kitabı’na göre yetiştirilen en büyük patates 3,2 kilogramdı.

- Patatesi ilk eken topluluk Peru’da yaşayan İnkalardı; MÖ 8000 ila 5000 yılları arasında patates yetiştirmişlerdi.

- 1536 yılında Peru’yu işgal eden İspanyol istilacılar patatesi Avrupa’ya getirdi.

- Sör Walter Raleigh 1589 yılında patatesi İrlanda’ya getirdi. Patatesin tüm Avrupa’ya yayılması ise neredeyse 40 yıl sürdü. İncil’de patatesten bahsedilmediği için çoğu insan sebzeye şüpheyle yaklaşıyor, patates tüketmenin cüzzama sebep olacağından korkuyordu.

- Patateslerin İngiliz kolonilerine varması 1621 yılında gerçekleşti; Bermuda valisi Nathaniel Butler, Jamestown’daki vali Wyatt’a iki büyük çeyiz sandığı dolusu patates ve başka sebzeler göndermişti.

- Patates çiçeklerini saçlarına takıp gezen Marie Antoinette, patatesi bir moda hâline getirmişti.

- Patates kızartmasını Amerika’ya tanıtan, başkanlığı süresince (1801-1809) Beyaz Saray’dan patates kızartmasını eksik etmeyen Thomas Jefferson’dır.

- Patates cipsi nasıl doğdu? 1853 yılında demiryolu inşaatından Karun kadar zengin olan Cornelius Vanderbilt, New York’ta bir dinlenme tesisinde yediği patateslerin çok kalın kesilmiş olduğundan şikâyet edip mutfağa geri gönderince şef George Crum birkaç patatesi kâğıt kadar ince kesmiş, tuzlamış ve yağda kızartmıştı. Vanderbilt bu “Çıtır Cipsler” bayılmış, patates cipsi böyle doğmuştur.

- Patates, uzayda yetiştirilen ilk sebzedir. Bu teknoloji, 1995 yılının Ekim ayında NASA ve Wisconsin Üniversitesi tarafından astronotları uzun uzay seyahatlerinde besleyebilmek üzere geliştirildi.