2040’da herkesin çalışmaya can atacağı 6 meslek

Öne Çıkanlar Toplum
2040’da herkesin çalışmaya can atacağı 6 meslek

Yeni çocuk sahibi olan ve soyut düşünmeye yatkın biriyseniz, bir olasılıkla gelecekte hangi mesleklerin geçer akçe olabileceğine kafa yorarak geçirdiğiniz geceler olmuştur.

Makineleşme üretimde, gıda endüstrisinde ve perakende satış hizmetlerinde milyonlarca kişiyi şimdiden devre dışı bırakmış durumda ve bu sürecin zamanla öteki tüm sanayi dallarını da yeniden biçimlendireceği su götürmez bir gerçek.

Ancak bu konuda iyi haberler de yok değil. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma-başta iş ve uğraş terapisi (ergoterapi), koreografi, çevre mühendisliği ve ruhsal sağlık danışmanlığı olmak üzere-yüzlerce meslek dalının gelecekte de geçerliliklerini koruyacağını ortaya koyuyor.


Daha iyi bir haber de, kimi mesleklerin zamanla yok olmalarına karşın, bir yığın yeni iş alanının da yaşamımıza girecek olması.

Nitekim, bağımsız bir araştırma kurumu olan Institute for the Future (Gelecek Enstitüsü) tarafından yapılan tahminler 2030 yılında geçerli olacak meslek dallarının %85’inin henüz keşfedilmemiş olduğuna ve bunun on yıl sonrasında da işgücünün tümden tanınmaz bir duruma gelebileceğine işaret ediyor.

Aşağıda 2040 yılında en geçerli mesleklerin neler olabileceğiyle ilgili öngörüler yer alıyor.

Sanal mağaza yöneticiliği

İnternet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin sayısı her geçen gün daha da artmakla birlikte, tüketiciler yine de insanlarla bağlantı kurmak istiyorlar.

Google tarafından yapılan bir araştırmaya göre, akıllı telefon kullanıcılarının %61’i internet üzerinden bir mal ya da hizmet satın almadan önce şirketi aradıklarını belirtiyorlar. Adobe ve dünyanın en önde gelen halkla ilişkiler firması Edelman Berland tarafından gerçekleştirilen bir çalışma da, tüketicilerin %73’ünün internetteki tanıtımların “tek bir öyküye odaklanması gerektiğine” inandıklarını gösteriyor.

Bilgi teknolojileri konusunda uzaktan meslek eğitimi veren ISDI Dijital Üniversite’nin kurucularından Amir Mashkoori, kısa vadede bu açıdan bir değişim beklemediğini belirtiyor ve “Teknolojideki ilerlemeler ivme kazandıkça insanlar-düşünme, koklama ve tat alma gibi- makinelerin sahip olmadığı temel birtakım unsurların tüketicilerin yaşamlarına nasıl katılabileceği konusuna da kafa yoruyorlar. Dijital bir dünyada, insana özgü bu tür yeteneklerin bir bölümü yok oluyor” diyor.

ISDI’nın kurucu ortaklarından Steve Cadigan da, gelecekte etkinliklerini bilişim teknolojilerine dayalı olarak sürdüren markaların internetteki alanlarına insani bir boyut katmaya çalışacaklarına, giderek müşteri destekli ve veri güdümlü site tasarımlarına yöneleceklerine dikkat çekerek, “Müşteri artık bir çift gözden oluşuyor. Perakende satış yapan mağaza yöneticilerinde olduğu gibi, müşterilerle ilişki kurup onları hoşnut kılmaya çalışarak markası için belli bir topluluk yaratmakla görevli olan topluluk yöneticisinin rolünde büyük bir patlama yaşanacak” diyor.

Robot arabulucu

Robotların kimi sanayi dallarında birtakım aksaklıklara neden oldukları kesin. Ancak robotların kimi başka alanlarda insanların görevlerini daha iyi bir biçimde yerine getirmelerine olanak sağladığı da bir gerçek. Amazon’un ambarlarında müşterilerin isteklerini karşılamak ve çalışanların istenen parçaları bulup taşımalarına yardımcı olmak üzere ortalıkta vızıldayıp duran robotlar bunun kusursuz bir örneği.

Robot-insan ortaklığı giderek yaygınlık kazanırken birtakım sorun ve güçlüklerin de yaşanması işten değil. İşte bu güçlükler birtakım şaşırtıcı yan mesleklerin doğmasına neden olabilir. Söz gelimi, robot onarımı şimdiden var olan bu türde bir iş. Robot danışmanlığı ise henüz var olmayan bir meslek dalı.

İnsanlara iş olanakları sağlayan dünyanın en önde gelen IK şirketlerinden biri olan Randstad’ın sayısal işler yöneticisi Alan Stukalsky, “Makineleşme birtakım işleri insanların elinden almakla birlikte, gelişmiş teknoloji ürünlerini çalıştırmak ve bunlardan yararlanmak için yine de bu konuda yetkin olan insanlara her zaman olduğu denli gerek duyulacağı da su götürmez bir gerçek. Ruh sağlığı görevlileri ile ilgili bir sonraki gelişme AI (yapay zeka) terapistleri olabilir” diyor.

Robot eğitmenleri

Bilgisayarların eğitiminde, söz gelimi Spotify için çalınacak parçaların bir listesinin oluşturulmasında, algoritmalardan yararlanılan özdevimli öğrenme işi bir zamanlar bir avuç yetenekli seçkin insan tarafından yerine getirilen bir görevdi. Bu görevlerde çalışan programcılar günümüzde de en çok aranan elemanlar arasında yer alıyorlar. Ancak yeni teknolojiler sayesinde bu alanda yetkin kişilerin yetiştirilmesi ve bunlara ulaşılması artık eskisinden çok daha kolay.

Temel kodlama ile yaşam için web tasarımları oluşturmak üzere eleman yetiştiren Flatiron Okulu’nun müdürü Avi Flombaum, bu tür işlevleri denetleyen algoritmaların zamanla standart duruma geleceğine ve bu algoritmalarla arayüz oluşturan görevlerin de bir olasılıkla daha alt kademeden elemanlar tarafından yerine getirilebileceğine dikkat çekiyor. Flombaum, “Bir robotun gündelik işlerini programlamak için robottan anlamak gerekmiyor. Yazılımlar ticari bir mala dönüştükçe gelecekte bu görevin de, tıpkı bir Excel hesap tablosuyla iş görmek gibi, belli bir eğitimden geçmiş her insanın yapabileceği işlerden biri durumuna geleceğini düşünüyorum” diyor.

Dron trafik kontrol görevlisi

2016 yılında ABD’de federal hükümet adına kayıtlı dron sayısı 670 binin üzerindeydi. Amazon ve Google’ın paket dağıtımını uzaktan kumandalı araçlarla gerçekleştirmenin çeşitli yollarını denedikleri girişimleri sonucunda, bu alanda kurumsal iş olanakları da kaçınılmaz olacak (geleceğin dron pilotları şimdiden bu konuda eğitim veren okullara kaydoluyorlar). 2040 yılına gelindiğinde bu dronların, uçakların yararlandıklarına benzer bir hava trafiği sistemiyle düzenlenmeleri gerekeceğini düşünen Flombaum, “Hava trafiğini denetleyenler nasıl uçakları denetliyorlarsa, dronların eşgüdümünü sağlayacak, onları denetleyecek ve yol gösterecek birilerine de kesinlikle gerek duyulacak” diyor.

Artırılmış gerçeklik tasarımcısı

Pazarlama ve perakende satış gibi kimi iş alanlarında, tüketiciler için etkileşime dayalı deneyimler yaratmakla görevli olan artırılmış gerçeklik tasarımıcılarına çoktandır gerek duyuluyor.

Ne var ki, yakın bir gelecekte-bilgisayar aracılığıyla oluşturulan görüntülerin gerçek görüntülerin üzerine bindirildiği- artırılmış gerçeklik uygulamaları yaşamlarımızda çok daha yaygın bir konuma ulaşacak. 2040 yılına gelindiğinde, bu teknolojiyle çalışan mühendisler, mimarlar ve UX (user experience-kullanıcı deneyimi) tasarımcıları iş gücü piyasasında en çok aranan kişiler arasında yer alacaklar. Bu kişilerin, iş eğitiminden reklam panolarının pazarlanmasına uzanan, hemen hemen her alanda etkili olacaklarına inanan Flombaum, “Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik günümüzde henüz gelişme aşamasında olan alanlar. Gelecekte bu tür deneyimlerin yaratılmasından sorumlu tasarımcılara ve programcılara çok daha ciddi bir gereksinim duyulacak” diyor.

Kısa süreli iş elemanları

MECE Muse Unplugged adlı podcast kanalının sahibi ve yönetici danışmanı Christie Lindor, bağımsız çalışanların ve kendi kendilerinin patronu olanların yarattığı bir ekonomi modeli olan gig ekonomisinin yaygınlık kazanmasıyla birlikte, bağımsız danışmanların sayıları her geçen gün daha da artan bağımsız yüklenicilerle yan yana çalışacaklarına inanıyor.

Lindor “yeniden icat ediciler” ve “kısa süreli iş elemanları” olarak tanımladığı bu kişilerin, bağımsız (freelance) çalışanların proje bulmalarına ve bu projeleri pazarlamalarına yardımcı olmakla görevli yetenek ajansları gibi bir işlev göreceklerini belirterek, “İnsanlar, günümüzün tam zamanlı ve sürekli işleri yerine, süreleri çeşitlilik gösteren sözleşmeli ‘mikro’ projelerde çalışıyor olacaklar. Bu yeni ortamda yol alabilmek için de, bir çok insanın ciddi bir desteğe gereksinimi olacak,” diyor.

Rita Urgan

Kaynak

Bu yazı HBT'nin 87. sayısında yayınlanmıştır.