Kadınlar inanç sahibi olmaya daha meyilli…

Öne Çıkanlar Toplum
Kadınlar inanç sahibi olmaya daha meyilli…

Tarih boyunca Hz. Muhammed, Hz. İsa ve Buda gibi en önemli dini figürlerin ve en tutucu dinsel kurumlara önderlik edenlerin büyük bir çoğunluğunu erkekler oluştursa da, son verilere göre, günümüzde kadınlar, erkeklere nazaran inanç sahibi olmaya daha meyilli…

Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan ve 2008 ile 2015 yılları arasındaki verilerin biraraya getirildiği yeni bir araştırmada 84 farklı ülkeden altı dinsel topluluk (Hristiyanlar, Müslümanlar, Budistler, Hindular, Yahudiler ve bunun dışında kalan inançlara bağlı topluluklar) masaya yatırıldı.

Sorulara verilen yanıtları taramadan geçiren araştırmacılar dinsel yükümlülüklerle ilgili çeşitli ölçütler bağlamında kadınların genelde erkeklerden çok daha dindar olduklarını gördüler.


Gelgelelim, Ortodoks Yahudiler ve Müslümanlar gibi kimi topluluklarda erkeklerin, bir olasılıkla dinsel törenlere katılmaları özendirildiğinden, ibadet yerlerine daha çok gitme eğiliminde oldukları görüldü.

Araştırmada insanların dinlerine ne denli bağlı olduklarını saptamak amacıyla katılımcılardan çeşitli soruları yanıtlamaları istendi. Söz gelimi, belli bir inanç grubuna bağlı olup olmadıkları sorulduğunda, kadınların %83,4’üne karşılık erkeklerin %79,9’unun belli bir dinsel inancı benimsediklerine tanık olundu.

Dua etme eğilimi daha yüksek

Dahası, araştırma kapsamına giren 84 ülkeden 43’ünde (hemen hemen yarısında) kadınların erkeklere kıyasla daha çok dua etme eğiliminde oldukları görüldü. Yalnızca, erişkin Yahudi nüfusunun yaklaşık %22’sinin kendilerini Ortodoks Yahudi olarak tanımladıkları İsrail’de erkeklerin gün içinde kadınlardan çok daha fazla dua ettiklerine tanık olundu. İsrail dışında kalan ülkelerden toplanan verilerden erkeklerle kadınların eşit oranda dua ettikleri yönünde bir sonuca ulaşıldı.

Buna karşılık, her gün dua etme konusunda verilen yanıtların cinsiyetler arasındaki en büyük farklılığı (%8) oluşturduğu görüldü. ABD ve Uruguay’da dinsel inançlarına sıkı sıkıya bağlı olduklarını belirten kadınlar bile, bir gün içinde dinlerine bağlı erkeklerden daha çok kez dua ettiklerini dile getirdiler.

İnanç düzeyleri eşit

Katılımcılara dinin gündelik yaşamlarındaki önemi sorulduğunda, 84 ülkeden 36’sında dinin kadınların yaşamında karşı cinslerine kıyasla çok daha ağır bastığına tanık olundu. Ancak 46 ülkede dinin kendileri için “çok önemli” olduğunu belirten kadınlarla erkeklerin eşit oranda oldukları görüldü. Yalnızca İsrail ve Mozambik’ten elde edilen sonuçlar, erkeklerin dini genelde kadınlardan daha çok önemsediklerine işaret etmekteydi.

Ne var ki, Pew araştırmasında cennet, cehennem ve meleklere inandıklarını belirten erkeklerle kadınlar hemen hemen eşit bir yüzde oluşturmaktaydı. Oysa evrensel bağlamda durum daha farklıydı: bu sorunun yöneltildiği 63 ülkeden 14’ünde daha çok kadınlar meleklere inanırlarken, Lübnan’da cennet ve cehenneme, Pakistan’da da meleklere inanan erkekler daha ağır basmaktaydı.

Müslümanlar ve Hristiyanlar

Dindar olduklarını dile getiren Müslüman erkeklerle kadınlar hemen hemen eşit olmakla birlikte, Hristiyanlar için aynı durum söz konusu değildi.

Araştırma kapsamındaki 40 ülkede dua ettiklerini belirten Müslüman kadınların sayısı erkeklerden topu topu %2 daha fazlaydı. Dahası, dinsel törenlere katılan Müslüman erkekler kadınlara oranla ortalama %28 daha fazlaydı. Pew’a göre, bu durum bir olasılıkla toplumsal değerlerden kaynaklanmaktaydı. Ne var ki, diğer konuların büyük bir çoğunluğunda Müslüman erkeklerle kadınlar dinsel yükümlülüklerini yerine getirme konusunda hemen hemen eşit bir tavır sergilemekteydiler.

Buna karşılık, Hristiyan kadınların erkeklerden çok daha dindar oldukları görüldü. 54 ülkede dua eden kadınların oranı yaklaşık %10’luk bir farkla erkeklerin önüne geçmekteydi. Ayrıca, dinin “çok önemli bir yer tuttuğuna” inanan Hristiyan kadınlar bu sınıflamada da %7’lik bir farkla öne çıkmaktaydılar. Bunun dışında, 53 ülkede her hafta dinsel törenlere katılan Hristiyan kadınların da erkeklerden %7 daha fazla olduğu görüldü.

Dindarlık düzeylerindeki farkın nedenleri

Cinsiyetler arasındaki bu farklılıkların nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, araştırmacılar bunda biyolojik ve psikolojik yapı, genetik, aile çevresi, toplumsal konum, iş gücüne katılım ve yoksulluk, hastalık, yaşlılık ve şiddet gibi unsurlardan genellikle erkeklerden çok daha fazla etkilendiklerinden ötürü birçok kadının yaşadığı “varoluşsal güvenlik” gibi birtakım koşulların bir payı olabileceğine inanıyorlar.

Pew araştırmacıları cinsiyetler arasındaki farklılığın ardında büyük bir olasılıkla çeşitli unsurların yattığına, ancak hangilerinin daha ağır bastığı konusunda henüz bir görüş birliğine varılamadığına dikkat çekiyorlar.

İlginç bir biçimde - eğitim düzeyi, yaş ve medeni durum gibi başka etmenler hesaba katıldığında bile - çalışan kadınların genelde iş gücüne katılmayan ve para kazanmayan kadınlar kadar dindar olmadıkları görülüyor.

Çalışan kadınların dinsel inançlarıyla ilgili bu çözümleme, tüm dünyada kadınların erkeklerden daha dindar olmadıklarına, ancak dine olan bağlılıklarının, yaratılıştan çok (örneğin, biyolojik ve evrimsel güçler) yetiştirilme tarzının (örneğin, toplumsal ve ekinsel etmenler) bir sonucu olabileceğine işaret ediyor.

Rita Urgan

Kaynak: www.livescience.com/54269-women-are-more-religious-than-men.html