Neden bilim? – Türker Kılıç: Dergimiz ile yol arkadaşı değil, kader ortağıyız

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Neden bilim? – Türker Kılıç: Dergimiz ile yol arkadaşı değil, kader ortağıyız

Beyinle ilk kez ilkokul dörtte, öğretmenimizin “Organları Tanıyalım” ünitesindeki bir eğitim piyesinde bana “beyin rolünü” vermesi ile tanıştım. Sakatatçıdan alıp eldivenli avucumda arkadaşlarıma gösterdiğim “gri etten” büyülendim. Bu derece etkilenmemin sebebi elbette gri etin kendisi değil, yaptığı işin önemini fark etmemdi. Çocuk aklımla sorduğum sorum şuydu: ‘Elimdeki beynin sahibi olan kuzu, akşam olup otlaktan dönünce nasıl onlarca koyun arasında kendi annesini buluyor?’ Bu “gri et” sayesinde - ama nasıl?

İşte o büyülü, zihnin “mıknatısın etki alanındaki demir tozları gibi”, “merak edilene” takıklık macerası başladı: ‘Beyin nasıl düşünüyor?’

Meraklı zihin, cevap veren değil, soru soran zihindir. Cevaplar, bilgi işleyen o zihin ağında hep yeni ağ yapılarına, yeni bağlantı çatallanmaları ile zenginleşmeye neden olur. Bu nedenle aslında merak, zihnin yaşam ağı içinde özgürleşme çabasının başlangıcıdır.


Beyin zihni oluşturur ama zihin beyinle sınırlanmaz. Zihni sınırlayan, içinde var olduğu yaşam ağıdır. İnsan, içinde var olduğu yaşamın yaşantılarla örülü seçim ağı içinde zihnini oluşturur.

Bilim insanı zihnini bu yaşantı seçimleri ile merak ettiği, “takık olduğu” yaşam örüntüsü içinde gerçekleştirir. İşte bu yaşam örüntüsünün ilk zihin rehberleri öğretmenlerdir. Bu nedenle iyi öğretmen, herkes için en büyük hayat piyangosudur. Daha sonra merak güdüsü, ‘çalışkanlık’ denen oyun rolüyle kitaplarla, dergilerle arkadaşlık yapmaya başlar. Benim, dergimiz HBT ile yolculuğum, onun henüz adı Cumhuriyet Bilim Teknik iken 1987 yılında tıp öğrencisiyken başladı. Aslında buna “birlikte yolculuk” değil, “kader ortaklığı” da denilebilir. Öğrenciliğimde başlayan bu candaş arkadaşlık yıllar içerisinde benim Avrupa Bilim Sanat Akademisi’ne seçildiğim dönemde, CBT’nin 1.501. Aziz Hoca’nın Nobelli kapağı ile (ne final ama!) yayın yaşantısına zorunlu ara verdi.

Ama formlar değişir ve yaşam devam eder: Herkese Bilim Teknoloji Dergimiz, beş yıl önce çok sevgili Özlem Yüzak ve kıymetli Orhan Bursalı’nın önderliğinde yeniden ve daha özgür yeni ömrüne başladı.

Herkese Bilim ve Teknoloji Dergimizin 5. yaşı kutlu olsun. 1502+261 haftalık sayı… 34 yıllık bir emek ve istikrar. Bilerek ve gönüllülükle zoru seçmek ve yılmadan yürümek…

Dedim ya, dergimiz bizim kader ortağımız. Herkese, emeği geçen, alıp okuyan herkese teşekkürler. Bulduğumuzdan daha güzel bir dünyayı kurup sonrakilere bırakmanın umudu ile nice 5 demeyeceğim, nice 34 yıllara…

Prof. Dr. Türker Kılıç