Yıllar önce, bir dizi “insan ve doğaüstü nitelikleriyle ünlü Rus şeytanı” bir papazın hayatını anlatan siyah beyaz filmde, Rasputin’in öldürülmesi sahnesini hiç unutamamıştım. Silahla vuruluyor ama ölmüyordu. Nilgün Cerrahoğlu’nun bir köşe yazısında Rasputin’i gördüğümde, ölmeyen ölümlü 100 yıl sonra geri mi geldi merakıyla yazıyı okumuştum. Geri gelmemişti ama yeni yayınlarda ve internette yeni b...
Milli bayramları kutlamak da sorun oldu sonunda. Varlıklı kentlilerin bir yerlere kaçıştığı yollarda binlerce yurttaşımızın ölmesi bir sorun olmuyor da, birkaç kişinin ölümüne yol açan iş kazaları bayramların iptaline yetiyor. Din devlet, din bilim ve inanç bilim çatışmaları yeterli değilmiş gibi bir de bayram sorunu yarattık. Toplam 7 ila 18 günlük 2 dini bayram yanında, bayram olarak kutlanan 4 ...
Küreselleşen Dünya sloganı, 21. yy’a girerken beklenmedik bir kabul görerek hızla yayılmıştı. ABD bu yeni sloganla, küresel kapitalizmi, Neokon (yeni gelenek) ya da liberal ekonomi olarak pazarlıyordu. Ne var ki uygulama hiç de umulduğu kadar başarılı olmadı. Liberal ekonomi yol açtığı küresel bunalımlara çözüm bulamadı. Umutlar sürekli erteleniyor, bu yıl olmazsa gelecek yılın ikinci çeyreğinde… ...
Yıllardır"Türkiye nereye?" sorusunu tartışır olduk. Görüş birliği sağlanamadığı gibi, yorumlar sürekli değişiyor. Çoğunluk, tutulan yolun bir uzlaşma ve barış yönü olmadığını söylüyor. Sorunları biliyor, belki eleştirilere hak veriyor ama oyunu değişmiyor. Uykuyla uyanıklık, bilinç ile bilinçaltındaki hesaplaşmalarda kendimize sormalıyız: "Peki ama neden?" Birden fark ettim ki korkuyoruz dağları b...
AB ve ABD ile ilişkilerimiz, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gündemden düşmedi. Bezen yaklaşıyor, bazen ayrışıyor, biz her ikisiyle anlaşsak bile onlar kendi aralarında tam uzlaşamıyor. Türkiye iki cami arasında çaresiz görünüyor. Savaştan çıkan Avrupa’nın geleceği, ABD kapitalizmi ile SSCB sosyalizmi arasında sosyal demokrat bir barış ve güvenlik bölgesi olarak tasarlamıştı. Avrupa Birliği, üyelerin d...
Kent kültürü tarihçilerinden Oscar Lewis, Sanayi Devrimi’nin, matbaadan sonra ve buhar makinesinden önce, şehirlerdeki saat kuleleriyle başladığını savunur. Tabii bunlardan önce de müminleri toplu duaya çağıran kiliselerin çanları, minarelerden yayılan Ezan sesleri vardı. Saat kulesi, günlük çalışma hayatını, her şeyin var olduğu zaman ve mekân kavramlarımızı değiştirdi. Bilim öncüsü fizikçi Newto...
Başarısını zekâsına değil de düzenli çalışmasına bağlayan Aziz Sancar'ın gündeme getirdiği Zekâ-IQ ilişkisi yeterince tartışılmadan unutuldu gitti. Cem Say’ın “Yapay Zekâ derin düşünebiliyor mu?” başlıklı denemesi konuyu tazeledi. HBT 1 Temmuz sayısındaki açıklamasını ilgiyle okudum. Gelişmeleri öğrendim yazarı kutluyorum. Eski moda bir yapay zekâ meraklısı olarak bazı işleri bizden daha çabuk yap...
Yazımın başlığı, Doğan Kuban’ın bir denemesini hatırlatıyor olabilir. Onun "Antropolojik-Biyolojik Aydınlanma" yorumuna katılıyorum da, bir sorum var: Vahşet, genetik yapımızda mı yoksa geleneksel kültür yapımızda mı? Marvin Harris'in Our Kind (insan türü) ve Maurice Masterlink'in Arıların Yaşamı kitaplarını okumadım. Bir insanbilim öğrencisi olarak, Harris’in Antropoloji Kuramının Gelişmesi (19...