Tanol Türkoğlu

Her şey 2019’da başladı

Yıl sonu geldi mi yeni yıl ile ilgili tahmin yazıları ortalığa saçılmakta. Bu tür yazıları yazmak kolay. Çünkü bağlayıcılığı yok. Çünkü hiç kimse bir yıl sonra o yazılara geri dönüp de hangileri doğru çıktı, hangileri havada kaldı bir değerlendirme yapmıyor. Ne o yazıları yazanlar ne de okuyanlar. O nedenle Robert Frost’u analım ve az seçilen yoldan gidelim. (“Ormanda yol ikiye ayrılıyordu / Ve be...

Aptal algoritma

Geçtiğimiz günlerde ABD Kongresi’ne bu kez Google’ın CEO’su Sundar Pichai ifade verdi. Konu temel olarak Google’ın arama sonuçlarında manipülasyon yapıp yapmadığı. Çünkü Cumhuriyetçiler buna inanıyor. Onlara göre demokrat Silikon Vadisi, kendi meşreplerine göre Cumhuriyetçilere savaş açmış. Hangi Cumhuriyetçiler? Hani şu ilk günden itibaren doğruyu eğip bükmekle ünlü olanlar. Başkan’ın yemin tören...

Siyah ayna söyle bana

Dijital Kültür ve Yapay Zekâ Konferansı serisinin bu ayki sekizinci oturumunda konu Black Mirror (Siyah Ayna) dizisi idi. Prof. Dr. Cem Say ile birlikte bu dizide dikkat çeken teknolojileri ve bunların gerçekleşme olasılıkları üzerinde ahkam kestik. Dizi 2011’den beri gösterimde. Dört sezonda 19 bölüm çekilmiş. Diğer dizilerden farkı ise her bölümün müstakil bir konuyu ele alıyor olması. Devamlılı...

Yola bir “neden” ile çıkmak

Geçtiğimiz günlerde Simon Sinek’in TED’deki o konuşmasını dinledim. Yola “ne” ile değil de “neden” ile çıkmanın öneminin altını çizdiği. Sinek bunu insan beynine dayandırarak açıklıyor. İnsanlar her türlü “mantıklı” şey kendilerine sunulsa bile “inanmadıkları” bir şeyin peşinden gitmiyor. Üstelik bu durum bilgi bombardına tutulduğumuz bir dünyada temele dönüş olarak da yorumlanabilir. “Hakikat bir...

Dijital naklet”me”

Öğrenmek başlangıç noktasına bağımlı mıdır? Kişi, örneğin her şeyi bildiğini düşündüğü bir noktada, yeni bir şey öğrenebilir mi? Gerçek-ötesi, doğru-ötesi (post-truth) dünyada giderek daha çok birey, her şeyi biliyormuş gibi davranıyor. Belki de farkında bile olmadan! Kabul etmek gerekir ki bireyi bu hale getiren biraz da teknolojinin hatalı kullanımı. Google gibi arama motorları olmasaydı bilgi b...

Sosyal medya ölüyor (mu?)

İnanmak için görmek mi, görmek için inanmak mı? Eğer üretici bilgi toplumu (ya da bireyi) ise görmek için inanmak. Tüketici ise inanmak için görmek! Sosyal medya ölüyor yorumlarına nasıl tepki göstermeli? Can çekişir hale geldiğini görene dek beklemeli mi; yoksa bazı istatistik ve beklentileri analiz etmeye başlamalı mı? Örneğin eMarketer sitesinin bir tespiti: ABD’de 25 yaşın altında 2 milyon kiş...

Artırılmış sonsuzluk

Artırılmış gerçeklik (augmented reality) kavramını duymayan kalmadı da, bu artırılmış sonsuzluk ne oluyor? İpucu: Fanus içinde kafa! Önce basit bir tespit. Amaç bir tür ölümsüzlüğe ulaşmak. Birileri bunun için insan vücudunun tamamını canlı tutmaya çalışırken (“anti-aging”) daha azınlıkta olan başka birileri insanın en değerli organına odaklanmış durumda: Beyin! Modeli oluşturan teknoloji ögeleri ...

Gerçek ötesi dijital obezlik

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Değişen Dünyada Bilgi Yönetimi Sempozyumu’nda ben de bir konuşma yaptım. “Gerçek Ötesi ve Bilgi Yönetimi” temalı bu yılki sempozyumdaki konuşmamın başlığı biraz afili kavramlardan oluşuyordu: “Gerçek Ötesi Dünyada Dijital Obezite ve Dijital Detoks”. Basitçe tanımlamak gerekirse dijital obezite internette...

Dijital mentörlük

Dünya belki de ilk defa iki başına buyruk, lider kuşağın çatışmasına tanık oluyor. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından doğan “bebek patlaması” kuşağı ile onların torunları olan Y Kuşağı’nın. Çocuklarının oluşturduğu X Kuşağı’nı kendi paradigması çerçevesinde yetiştirmeyi becermiş olan bebek patlaması kuşağı mensupları, çocuklarının çocuklarına söz geçiremiyor. Dijital yerlilerin ilk kuşağı olan...