Her şey 2019’da başladı

Tanol Türkoğlu
Her şey 2019’da başladı

Yıl sonu geldi mi yeni yıl ile ilgili tahmin yazıları ortalığa saçılmakta. Bu tür yazıları yazmak kolay. Çünkü bağlayıcılığı yok. Çünkü hiç kimse bir yıl sonra o yazılara geri dönüp de hangileri doğru çıktı, hangileri havada kaldı bir değerlendirme yapmıyor. Ne o yazıları yazanlar ne de okuyanlar. O nedenle Robert Frost’u analım ve az seçilen yoldan gidelim. (“Ormanda yol ikiye ayrılıyordu / Ve ben – ben az seçilen yoldan gittim / Bütün farkı yaratan da bu oldu” – Robert Frost).

Giderek ağırlığını hissettiren ileri teknolojiler 2019’da büyük bir olasılıkla makine öğrenme üzerine inşa edilen yapay zeka uygulamaları ile blok-zinciri (block-chain) olacak. Makine öğrenme doğal olarak büyük veriyi de bünyesinde barındırıyor. Çünkü büyük veri kitlesi olmadan bu tür YZ yazılımlarını “eğitmek” söz konusu değil. 2019’dan itibaren bu tür yazılımların gündelik yaşama daha çok katıldığını göreceğiz. Başlangıç olarak bu yazılımlar karar verici noktadaki insanlara destek unsuru olarak tabloya girecektir. Örneğin teşhis koymada YZ yazılımı kullanılacak belki ama teşhisi koyan resmiyette hala insan doktor olacak.

Zihinlerde soru işareti (mi) bırakan asıl teknoloji ise blok-zinciri. Bu teknoloji ile ilgili olarak 2019’da elle tutulur gelişmeler, uygulamalar söz konusu olabilir mi? Örneğin firmalar arasındaki dijital işlemlerde blok-zinciri uygulamalarının devreye girdiği gözlenebilir. Ancak blok-zinciri teknolojisinin asıl ses getirici uygulaması globalizmin öteden beri arzu ettiği üç şeyden birisini yaygın olarak hayata geçirebilir: İşgücünün dünya üzerinde herhangi bir sınıra takılmadan hareket edebilmesi. Bir ülke vatandaşı olmak blok-zinciri uygulaması ile likit hale getirilebilir. Dileyen dilediği ülkenin vatandaşlığına geçebilir. O ülkeye gidip yerleşebilir. O ülkede yaşayıp, çalışıp vergisini o ülkeye ödemek isteyebilir. Ve gün gelir de o ülkenin sunduğu kamu hizmetlerinden tatmin olmazsa fikrini değiştirebilir; başka bir ülkenin vatandaşlığına geçebilir.


Soru: Bu dinamizm acaba 2019’da sağlanabilir mi? Çok zor! Ancak blok-zincirinin daha klasik süreçlerde uygulamaya geçmesi kamu yönetimlerini cesaretlendirebilir. Doğaldır ki ülkeler de başlangıçta önüne geleni kabul etmeyecektir. Günün sonunda istenen insan değil değer katacak işgücü. Eğer dilediği ülkenin vatandaşlığına geçmek isteyecek birey, gideceği ülkenin sosyo-ekononik ya da sosyo-kültürel yaşamına bir değer katabilecek bilgi ya da beceriye sahipse neden olmasın? Kapılar sonuna dek açılacaktır.

Bu akış ona rakip bir başka alandaki gelişmelerle çelişki yaratıyor gibi görünebilir. İşgücünün insandan makineye dönüşmesi. Nesnelerin interneti, büyük veri ve yapay zeka üçlüsünün bileşiminden oluşacak bu yeni işgücü modeli insana gereksinimi asgariye indirecektir. Bu tür uygulamalar doğal olarak tarihsel veriyi analiz ederek sonuç üretmeyi gerektiren süreçlerde tercih ediliyor olacaktır. Ancak taktik ya da stratejik düzeyde muhakeme yapmak ve karar vermek söz konusu olduğunda bir süre daha insanlara gereksinim kaçınılmaz gibi görünüyor. Bu profildeki insanlar dijital cüzdanlarındaki bir kaç bytelık bilgi ile kilometreleri aşabilir. Bu dijital destekli fiziksel akışı aşmanın bir yolu belki de ulus vatandaşlığından dünya vatandaşlığına geçişle mümkün olacaktır. Tüm bu bilim-kurgu görünümlü değişimin başlangıcıyla ilgili olarak yüz sene sonraki tarihçiler “Her şey 2019’da başladı” diye yazabilir.

Tanol Türkoğlu / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 144. sayısında yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu