Bilimin onurlandırdığı anlar ve İBG Merkezi

Orhan Bursalı
Bilimin onurlandırdığı anlar ve İBG Merkezi

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) 10 Kasım’ı, çok anlamlı ve bir bilim madalyası da verdiği bilimsel bir şölenle kutladı. Kurumun ilk bilim madalyasını Yardımcı Doç. Dr. Tamer Önder aldı. Önemli çalışmaları var Önder’in. Bunları HBT’de duyuracağız. Ama Bilim şöleni dedim, gerçekten bir temel araştırmalar resmi geçidi gibiydi konuşmalar.

Başarılı, ses getirici, onurlandırıcı ve bilim adamlarımızın ABD, Avrupa ve Türkiye’de başarılarını simgeleyen konuşmaları izledik.

Şüphesiz ki Atatürk’ün bilim ve uygarlık için çizdiği vizyonunun heyecanını hemen her konuşmacı öncelikle paylaştı. Çünkü asla eskimeyecek bir vizyon!


Merkez’in başında olan Prof. Mehmet Öztürk Ata’nın Üniversite Reformu döneminde Malche’ın yazdığı rapora düştüğü notları anımsatarak, Ata’nın üniversite ve bilim vizyonuna göndermeler yaptı.

400 uçaktan ne kaldı?

Prof. Banu Onaral, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ikinci yüzyılına girmeye hazırlanırken, ülke inşasında ikinci seferberlik içinde olduğumuzu belirterek dünyanın içine girdiği endüstri 4.0 ve teknoloji akıl birlikteliğini simgeleyen toplum 5.0 çağının dışında kalamayacağımızı anlattı.

Onaran, ülkemizde uçak sanayinin temelini atan büyük mühendis ve girişimci Nuri Demirağ’ın torunudur ve arşivleri ondadır. Ata’nın İstikbal göklerdedir sözünden hareketle, 1930-40’lı yıllarda 3 tane uçak fabrikası kurulduğunu 400 uçak üretildiğini, Türkiye’nin bu büyük atılımına, İkinci Dünya Savaşı sonrası Truman doktrini sonucu ve Marshall yardımıyla sona erdirildiğini ve fabrikaların kapatıldığını anlattı. Onaral, dedesinin arşivlerinde, planlanan 21 disiplinli bir Bilim ve Ahlak Üniversitesi vakıf kuruluşunun yazılarının çıktığını da vurguladı.

Bir ışık önde hep olmalı

Çok önemli araştırmaların sahibi Prof. Gökhan Hotamışlıgil’i dinledik. Yeni araştırma heyecanını paylaşırken, gelecek için sürekli bir ışığın varlığının önemine vurgu yaptı. Anası ve babasının okula gitmediğini ama Cumhuriyetin yaktığı ışık sayesinde kendisini okuttuklarını, bu ışığın ve bilim vizyonunun hala kendisi için itici güç oluşturduğunu, her zaman uzakta bir ışık olduğunu ve hayatta umutsuzluğa yere olmadığını söyledi. Hotamışlıgil, yıllarını verdiği, dünyanın her yanında milyonlarca insanın hayatına mal olan metabolik hastalıkları anlama önlemede yeni döneme girdiklerini belirtti ve son araştırmalarından örnekler verdi.

Ayrıntıya girmiyorum, ama Rockefeller Üniversitesi’nde laboratuvarı olan Dr. Kıvanç Birsoy’un kanser hücresi metabolizması üzerine çok ilginç ve özgün araştırmalarını ve sonuçlarını dinledik. Harika temel bilimsel çalışmalar.. Anası babasının araştırmacı olma kararını eyvah oğlumuz elden gitti diye karşıladığını belirten Birsoy, bugün dünya çapında bilime imza atıyor.

Dinlediğimiz temel bilim araştırmacılarından, Dr. Emine Onur Başak,  Dr. Eren Koçak, Dr. Mustafa Diken, hepsi çok genç araştırmacılar, anlattıkları çalışmalar göğüs kabarttı. Onlardan çok güzel şeyler işiteceğiz..

Kısa sürede başarılı işler

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, çok önemli araştırmalara imza atıyor ve 4 adet biyoeşdeğer ilacı üretmede çok önemli bir noktaya geldiler. Bir tane start-up şirket doğdu. Temel bilimsel ve teknolojik araştırmalar uzun vadeli sonuçlar doğurmasına rağmen, bir yıl içinde etki faktörü yüksek dergilerde 46 bilimsel araştırma makalesi yayımladılar. Çok yeniler ama iki patent başvuruları var, 2018’de araştırmacı sayılarını ancak yarısı kadar arttırabildiler, bütçe yetersizlikleri nedeniyle.

Translasyonel araştırma grubu olarak 14, teknolojik araştırmalar programı içinde 11 araştırma grubu olmak üzere toplam 52 proje yürütülüyor.

Önleri açık olsun, yollarına da bir engel çıkartılmasın.

Bizi bu yol düzlüğe çıkartacaktır.

Orhan Bursalı

*Bu yazı 11 Kasım 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı.


Orhan Bursalı